Psikoloji deyince aklımıza gelen ve en çok merak ettiğimiz bir konu var ki o da: Bilinçaltı. Bilinçaltının özellikleri neler gelin beraber okuyalım. 1- Bütün anıları depolar. Hiçbir şeyi silmez. Ana rahminden ölene kadar… Geçici olan ve geçici olmayan her şeyi kaydeder. 0–7 yaş arasında kritik akıl faaliyette olmadığı için her şey doğrudan bilinçaltına kaydedilir, doğru-yanlış, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız ayrımı olmadan… Kayıt anında anlamsız olsa bile ilerleyen dönemlerde kaydedilene, yaşantılar sonucu bir anlam yüklenir ve bu anlama göre kişinin tepki vermesi sağlanır. 2- İlişkilendirmeler, genellemeler yapar. Benzer şeyler ve düşünceler arasında bağlantılar kurar ve hemen öğrenir. Bu özellik çoğu zaman kişiyi zor durumda bırakır. Örneğin belli bir köpek yüzünden gerçekleşen korku yaşantısını bütün köpeklere genelleyerek bir fobi yaratabilir. Bir başka örnek: bahar aylarında acı bir kayıp yaşayan kişinin bilinçaltı bu acı ile baharı birbirine ba
Öz Güven Eksikliği Nasıl Oluşur; Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duyguları, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar. Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız. Bu gibi nedenlere aşağıdakileri de ekleyebiliriz; • Aileden birini veya yakın bir arkadaşı kaybetmek. • Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak. • Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek. • Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek. • Ailenizin ve arkadaşlarınızın, sizinle ilgili istek ve beklentilerini karşılayabilmek için hissettiğini baskının kendi kimliğinizi geliştirmenize ve kendinize ait kararlar almanıza mani olması.
Çocukların özgüven kazanmasında aile yaşamının, ana-baba tutumlarının ve arkadaş çevresinin çok önemli bir rolü vardır. Çünkü çocuk kendisine ilişkin olumlu bir benlik algısı edinmesini çevresinden aldığı tepkiler doğrultusunda gerçekleştirir. Çocuğun özgüveninin gelişip gelişmesinde ailenin görünen yüzünden ziyade görünmeyen tarafı etkilidir. Bunun için her aile kendi değer sisteminin farkında olmalı ve bunu çocuğa açıklamalıdır. Böylece çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendileri inanarak karar vereceklerdir. Çocuk toplum içerisinde bazen haksızlıklara ve istismara uğrar. Bundan kaynaklanan özgüven eksikliği yaşarlar. Bu yüzden çocuğun gelişimini etkileyen en önemli şey sevilip sevilmeme duygusudur. Anne ve babası tarafından sevi
Özgüven nedir? Bireyin kendisinden memnun olması, kendi çevresiyle barışık yaşaması demektir. Başka bir tarif de Melody Beattıe'nin Bağımdaşlığa Son kitabındaki gibi; Nasıl görünüyorlar? Ne kadar para kazanıyor? Kimleri tanıyorlar? Ne çeşit araba kullanıyorlar? Ne tür işte çalışıyorlar? Çocukları ne kadar başarılı? Eşleri ne kadar önemli, güçlü ya da güzel? Kaç diploması var? Başkalarının gözünde ne kadar başarılı? Tüm bu saydığım şeylerden doyum ve zevk almakta bir sakınca yok. Ama bunların hiç biri özgüven sağlamaz. Özgüven bu şeyler kaybedildiğinde geride kalandır. Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır. Çocukluğumuzda büyüklerimizin bize davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir. Büyüklerimizden gördüğümüz sevgi,
Kişisel Gelişim Eğitimi, yaşamsal süreklilik olan değişimden farklıdır. Yaşamsal süreklilik, kişinin yaşadıkları, olaylar, kişilerle ilişkileri, edindiği deneyimsel bilgilerle etkili değişim sağlar. Bu kişilerin bilinçsiz değişimine neden olur. Kişisel Gelişim Eğitimi bilinçli değişimi gerektirir. Kişiler yeteneklerini, bilgi ve davranışlarını, kişisel meziyetlerini bilinçli seçimlerle belirli bir yöne ve yola programladıklarında meydana gelir. Sağlıklı, mutlu, başarılı birey ve toplumlar olabilmek için "insanın" kendi mükemmel sisteminin işlemesi için aynen bir işletim sistemi gibi işlenmeye, kodlanmaya, bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunun farkına varmamız gerekir. Hayatta başardıklarımız ya da başaramadıklarımız, sadece ve sadece bizim kendi (zihin, ruh, beden) mekanizmamızı kontrol edebilme yeteneğimizden kaynaklanmaktadır. Kişisel Gelişim Eğitimi sisteminin kendine özgü kaynakları olduğu ileri sürülse de daha çok psikoloji, sosyoloji, edebiyat ve din gibi so
Bilinçaltı bilincin emrindedir. Bilinçaltı bilincin her dediğini yapar.Çocuk gibidir muhteşem bir kapasitesi vardır ama saftır,bilincin her söylediğine inanır.Mesela bir insan sarmısağın midesini bulandırdığına inanmış olsun.Bilinçaltı ona her yerde sarmısağı bulacaktır içinde sarmısak olduğunu kimsenin anlamadığı yemeklerde bile o sarmısağı hemen farkedecektir.Hatta sarmısak kokusunu bile alacak ve bilince haber verecektir. Bilinçaltı 24 saat faaliyettedir,bilinçaltı uyumaz,bilinçaltı gece bilinç uykudayken de çalışmaya devam eder,bilinçaltı vücudun bütün faaliyetlerini kontrol eder,düzenler. Bilinç neye inanırsa bilinçaltı ona odaklanır. Amerikalı ünlü bir basketçi hiç bir atışını ilk önce beyninde sayı olduğunu hayal etmeden yapmadığını söylüyor.Yine dünya çapında golf oyuncuları iyi bir golfçü olmak için ilk önce beyinde atışın yapıldığını canlandırabilmek gerektiğini söylüyorlar. Ya dışarı atarsam korkusu? Hepimiz mutlaka yaşamışızdır.Topla oynanan
Bir toplulukta ya da genel anlamda bir toplumda iyi bir iletişimin önemi yadsınamaz. Bu iletişimi etkin bir şekilde uygulamak hem bireysel hem de toplumsal olarak fayda sağlar. Bu etkili iletişimden bahsetmişken bu iletişimi bozan başlıca faktörlerden başlamak en iyi olacaktır. Kişiler genellikle kendi fikirlerini kesin ve mutlak doğru olarak kabul ederler ve başkalarının fikirlerine çok önem vermezler. Bu bir iletişimin aslında başlamadan bitmesine bile neden olmaktadır. Çünkü böyle bir durumdayken kişilerin arasında düzgün bir iletişimden bahsetmek çok söz konusu da değildir. Aynı zamanda karşıdaki kişileri sürekli olarak eleştiriye maruz bırakmak sürekli olarak aşağılamak ve küçümsemek de iyi bir iletişimi bitiren nedenler arasında gösterilir. Sadece kendi söylediklerimizin dışında bir de karşıdakini dinlememekten ileri gelen hatalar da vardır. Kişilere kendilerini değersiz hissettirmeye neden olunur bu şekilde. Tüm bunlar düzgün iletişimi bozan hatalardandır. Etkili ile