• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Sadece Bir Ev Hanımı

Kişisel Gelişim

Günümüzün tanınmış sosyologları, bir kadının, evindeki görevlerini yerine getirmekle saygınlığını arttıramayacağını iddia etmektedirler. Bir kadın, bu görevleri ne kadar mükemmel yaparsa yapsın toplum bunu takdir etmiyor veya etmek istemiyor. İşte, bunun etkisi sonucunda günümüzün kadını nisbeten pasif kalmıştır. Gerektiğinde, "Ben sadece bir ev hanımıyım" sözlerini biraz kızarak sarf etmektedir. Halbuki ev kadınlığı dünyanın en saygın mesleklerinden birisi değil midir? Gerek birey olarak kadın, gerekse toplum için bundan daha önemli, daha anlamlı ve daha takdire değer bir başka görev olabilir mi? Bütün zamanını kocasına, çocuklarına, yuvasına harcayan bir kadın bununla gurur duymalıdır. Oynadığı rol, bir aktristin sahnede aldığı rolden çok çok farklıdır. "Sadece bir ev kadını" sözü büyük meziyetleri ifade eder. Ev kadını olmak bir faz

Yeni Hobiler

Kişisel Gelişim

Kocanıza Yeni Hobiler Kazandırın Ve Onu Kendi Haline Bırakın Bir erkeğin ilgilerini paylaşmak, onu mutlu edebilmenin bir şeklidir. Onda, sadece kendisinin olabilecek şeylere karşı bir merak uyandırmak da bir o kadar önemlidir. Andre Maurois, "Evlenme Sanatı’nda şöyle der: "Zevkler, karşılıklı saygı:görmedikçe hiçbir evlilik mutlulukla sonuçlanmaz: İki kişinin aynı şeyleri düşünmeleri, aynı görüş ve arzulara sahip olmalarını hayal etmek abes olur. Böyle bir durum imkânsız olduğu kadar arzu da edilmeyen bir durumdur" Öyleyse bırakın, kocalarınız evlerinin bir köşesinde pul kol-leksiyonu ya da istediği herhangi bir işi yapsın. Bu merakı size saçma gelebilir. Kıskanç olmayın. Bilâkis onu teşvik edin. Will Rogers'in biyografisini yazan Homer Croy, vaktinin çoğunu Santa Monika'daki Rogers çiftliğinde geçirirdi. Bay Croy'un anlattıklarına göre, Will Rogers bir gün antika bir Güney Amerika kamasına merak sarmış. Bayan Rogers kocasının bu garip merakını hoş karş

Dinleme Yöntemi

Kişisel Gelişim

Okulda yapılan öğretimde, öğrencinin zamanının çoğu dinlemeyle geçmektedir. Dinleme yalnız okulda değil; toplumsal yaşamın her alanında aynı oranda geçerli bir etkinlik türüdür. Gerçekten de bireyin günlük yaşantısı içinde yer alan etkinliklerin önemli bir bölümü dinlemeye ilişkindir. Bu bölümde; öğrenme ve dinleme kavramları arasındaki ilişki, dinlemede etkililiği sağlama yolları ve dinlenenlerden not alma konuları üzerinde durulmaktadır. • Bir ders ortamında anlatılan konuyu dinlerken, nasıl bir dinleme yöntemi İzlersiniz? Düşününüz. • Size göre iyi bir dinleyici olmanın başlıca koşulları nelerdir? Listelemeye çalışınız. • Bir başkasını dinlerken, onun konuşmasını bitirmesini beklemeden kestiğiniz anlar oluyor mu? Bu tip bir davranışı nasıl değerlendiriyorsunuz? • Herhangi bir konuşmayı dinlerken dikkatinizin dağıldığı anlar oluyor mu? Dikkatiniz dağıldığında ne yapıyorsunu

Halkla İlişkiler

Kişisel Gelişim

HALKLA İLİŞKİLER KAVRAMI;İster özel ister kamu kuruluşu olsun, her kuruluş, toplumsal bir çevre içinde yer alır; bir yandan çevreyi etkiler, bir yandan da aynı çevreden etkilenir. Halkla ilişkiler; kuruluşun çevresiyle ilişkilerini, çevrenin kuruluş amaçları, işlevleri ve örgütsel davranış üzerindeki etkilerini öğrenmesiyle, kuruluşun çevresini etkilemesiyle ilgili anlayış, davranış ve yöntemleri içeren bir kavramdır. Bu nedenle halkla ilişkiler her kuruluşun, kuruluş yönetiminin çevreyi bilmesi, değerlendirmesi ve çevredeki değişimler karşısında sürekli önlem alması açısından önem taşır. Halkla ilişkiler aynı zamanda kuruluşun amaç, politika ve etkinliklerinin çevreye anlatılması ve benimsetilmesinde önemli bir role sahip bulunmaktadır. Halkla ilişkileri bu iki yönlü özelliği ile kuruluşların çevreleriyle ilişkileri içinde yer alan bir yönetsel işlev olarak kavramak gerekir. "Halkla ilişkiler nedir?" sorusuna somut yanıt vermek zordur. Tanım

Sevgi, Barış Ve Mutluluk

Kişisel Gelişim

İnsanoğlu kendi yaşamının anlamını ve kendi tanımını belirlerken diğer insanlarla olan ilişkilerini de anlamlandırmak durumundadır. Varoluşçu psikologlar kendini gerçekleştiren insanı tanımlarken onun başka insanlar (ötekiler) kavramına fazlasıyla önem verdiğini irdelemişlerdir. Söz gelimi Abraham Maslow, insanın kendini gerçekleştirmesinin bazı tutumlara bağlı olduğunu irdelerken insanın rasyonelliği ile duygu, değer yüklü moral yanını uzlaştırmaktadır. Ona göre kendini gerçekleştirmek en temel gereksinim olup; hoşgörülü olmak, dünyayla bütünleşmek, yetilerinin bilincinde, yaratıcı, aktif ve sorumlu olmak, kendine güven duymak, dünyadan bağımsız olmak, özgür olabilmek, problem görmek, bunları çözümlemek ve mutlu olmak gibi tutumların ateşleyicisidir. Yapılan araştırmalarda bu tutumları geliştirmeyen bireylerde kaygı düzeyinin (anksiyetenin) arttığı görülmüştür.

Bilimin Tarih İçindeki Kişisel Gelişim

Kişisel Gelişim

İlk bilimsel çalışmalar Çin ve Hint'te başlamış daha sonra Mısır ve Mezopotamya'da devam etmiş; bu coğrafyalarda astronomi, tıp, topografya, matematik, mühendislik gibi bilimlerin temelleri atılmıştır. Antik Yunan dünyasında doğa filozoflarının ilk nedenden yola çıkarak yaptıkları spekülatif doğa açıklamalarıyla oluşan doğa felsefesi Antik çağda olduğu gibi Orta Çağda da doğa bilimi olarak anlaşılmıştır. Bu dönemde filozofların hem felsefeyle hem de müzikten fiziğe kadar pek çok alanın olgularıyla ilgilendikleri görülmektedir. Pythagoras matematiğin, Archimedes de fiziğin temellerini atmıştır. Pythagoras, matematik ile müzik arasında bir bağlantı kurmuş, evrenin bir sayı uyumu olduğunu; kozmolojik düzenin temelinde matematik orantılar bulunduğunu ileri sürmüştür. Pythagorasçıların daha sonraki büyük başarıları astronomide olmuş; yeri evrenin mer

Tutum Ve Davranış

Kişisel Gelişim

Yapılan araştırmalar bireylerin daima tutumlarına uygun davranmadıklarını göstermiştir. Bir tutumun davranışa dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyen faktörler şunlardır: • Tutumun kuvveti: Kuvvetli bir tutumun davranışa dönüşme olasılığı daha fazladır. Tutumun davranışa dönüşüp dönüşmeyeceğini tayin eden en önemli faktör tutumun kuvvetidir. • Ortamın özellikleri: Bazı durumlarda içinde bulunulan ortam tutumun davranışa dönüşmesini güçleştirmektedir. • Beklentiler: Bir tutumuna ilişkin davranışının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini gören kişinin tutumunu davranışa dönüştürme ihtimali azalacaktır. TUTUMLARIN OLUŞMASI Tutumlar, büyük çoğunluğu 20-25 yaş arasında olmak üzere, öğrenilerek kazanılır. Birey tutumları oluşurken şu faktörlerden etkilenir:

 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59