İlgi gören başka bir strateji yaratıcılıktır. Walt Disney, yaratıcı çalışmasıyla dünya çapında ünlü olmuş; önde gelen bir NLP yazan ve eğitmeni olan Robert Dilts de, onun başarılı stratejisinin biraz sonra açıklayacağım bir modelini yaratmıştır. Bu modelde, kişiliğimizin bazen yaratıcılık, diğer zamanlarda ise daha gerçekçi ya da eleştirel bir görünüm sergileyen farklı kısımları vurgulanmaktadır. Kişiliğimizin farklı kısımlarına ilişkin bu düşünce NLP'de önemlidir: Bu kısımlar farklı, fakat olumlu niyetlere sahiptir, ama birlikte çalışmazlarsa çatışma ve etkisizlik doğar, uyum içinde çalıştıklarında ise mükemmeliğe ulaşma potansiyeli söz konusu olur.
Bunu, bir yönetici olarak size uygulandığı şekliyle anlatmak istiyorum. Hepimiz kendimizi süper yaratıcı olarak görmesek de, yaratıcı bir şekilde davrandığımız zamanlan genellikle anımsayabiliriz. Gerçekten de, düşünmemizin bu kısmının bilinçsiz niteliği yüzünden, ürettiğimiz olağanüstü fikirler genellikle bizi de şa
Çoğu yönetici bu durumu aşina olmaktan da daha öte, iyice bilmesine rağmen, bu aşamanın yönetim kitaplarında kabul edilmesine çok az rastlarsınız. Nitekim bu aşama, ‘boş bir duvar’a dayandığınız, ‘bir çember içinde dönüp durduğunuzu’ hissettiğiniz ya da çalışmayı tamamen kesmeye hazır olduğunuz zaman ortaya çıkar. Ayrıca, bir problem çözmeye ya da görevinize başladıktan çok kısa süre sonra, yine epeyce yol katettikten sonra da ortaya çıkabilir, ama genelde etki her iki halde de aynıdır. Böyle durumlarda, elinizdeki problemi fırlatıp atmaya ve daha çabuk sonuçlar üretecek bir şeyle devam etmeye kışkırtılırsınız.
Paradoksal bir durumdur ama, hayal kırıklığı zihinsel sürecin önemli bir parçasıdır. Dünyadaki en büyük düşünürleri bile, herhangi bir şeyle uğraşırken havlu atma noktasına hale geldikleri, derin bir hayal kırıklığı, şüphe ya da depresyon dönemlerinden geçtiklerinden anlatmaktadırlar. Ancak büyük düşünürlerin dikkat çektikleri başka bir nokta da, en büyük
Hepimiz hazzı arttırmaya, acıyı azaltmaya çalışacak biçimde davranırız. Bunlara ilişkin algılamalarımız kuşkusuz farklıdır; birinin tiksindiği bir şeyden diğeri zevk alabilir. Ama bazıları istedikleri şeylere yönelik hareket etme konusunda daha büyük bir eğilime sahipken, bazılarının istemedikleri şeylerden uzaklaşma yönünde hareket etmeleri daha fazla mümkündür. Olumlu motivasyon daha güçlü olmaya eğilimli olsa da, her ‘dürtü’ son derece motive edici olabilir ve benzer sonuçlar getirebilir. Biri ne istediğini, diğeri ne istemediğini açıklar. Biri işe gitmek için davranmazsa kötü şeyler olacağından korktuğu için sonunda yataktan çıkar, diğeri günün getireceği keyif verici ama zararsız bir şeyle motive olmuş olarak yataktan çıkar. Biri emekliliğini parasal bağımlılık ve yalnızlık korkularından kaçınacak şekilde planlarken, benzer bir iş ve aile koşullarına sahip bir diğeri emekliliğin vaat ettiği yeni keyifleri iple çeker. Biri ‘eğer şöyle yapmazsan...’ temelinde davranı
Şimdi kendinizin ve sık sık iletişim kurduğunuz diğer insanların düşünme tercihini tanıyabilecek duruma gelmiş olmalısınız. Bu her yönetici açısından çok değerli bir yetenektir. Uyumlu ilişki ilkesini ve dört aşamalı başarı çevriminde karşılaştığımız esnekliği kullanarak, davranışınızı başarılı iletişimdeki isabet oranınızı artırmak üzere ayarlayabileceksiniz.
Farklı tercihlere sahip insanların karşılaştığı zorluklan düşünün. Özenle seçilmiş sözcükler ve iyi ifade edilmiş sözlü argümanlar aracılığıyla görsel bir insanla iletişim kurmaya çalışmanız halinde, istediğiniz etkiyi elde etmeniz pek mümkün değildir. Ama iyi seçilmiş birkaç görsel örnek, hatta bir fikir vermek için bir karton üzerine yapılan birkaç çiziktirme bile harikalar yaratabilir. Sözcüklerinizin görsel yaklaşımı desteklemesi gerekecektir, bu yüzden, hakkında konuştuğunuz şeyi görmelerini kolaylaştıran görsel bir anlatıma başvurmanız gerekebilir. Görsel bir insan olan iş arkadaşınızı rahatlata
NLP'de sık sık karşımıza çıkan tutarlı olma gerekliliği, kısmen, kişiliğimizi oluşturan pek çok parçaya sahip olma eğiliminde olduğumuz ve her zaman tutarlı, anlaşılır bir tarzda düşünüp davranmayabileceğimiz gerçeğini yansıtmaktadır. Çoğu kez ‘kalp ve beyin’ arasında diye ifade edilen bu farklılık, sağ ve sol beyinlerimizin (bir tarafta mantıklı, diğer tarafta bütüncül ve sezgisel) çalışma şeklini yansıtıyor olabilir. Diğer farklılıklar, bilinçli ya da bilinçsiz olarak peşinde olduğumuz, çatışma halinde olabilen ve sonuçlan belirlerken dikkate aldığımız ekolojiyi düşünürken gizlenmiş farklı niyetleri yansıtabilir.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Kişisel düzeyde ekoloji ölçütünün daha ileri bir anlamı olabilir. Her davranışın arkasında olumlu bir niyet yattığı şeklindeki önvarsayımı daha önce görmüştük. Yine daha önce gördüğümüz gibi, bu niyetlerin (ya da sonuçların) bir kısmı bilinçaltı düzeyinde varlık gösterebilir. Bu yüzden, bunların bilinçli hedeflerle çatışması ve bu çatışmadan ikisinin de etkilenmesi mümkündür. Hafta sonları çalışmayı kesmek doğrultusunda verilen bilinçli bir karar, patronu hoşnut etmeye, ‘o kızlardan biri’ olmaya, işlerin yığılmasından kaynaklanabilecek başarısızlığın önüne geçmeye, vb. yönelik açıkça ifade edilmemiş bir arzuyla çatışma içinde olabilir. Buna karşın, bir part time kursa devam ederek yeni bir vasıf ya da diploma edinmeyi hedefleyen manili bir sonuç, size ait zamanda yapabildiğiniz, acil iş taleplerisin karşılanması, yaşlı bir akrabanın bakımı ya da sendeleyen bir evliliğin toparlanmaya çalışılması gibi pek çok şey konusundaki bilinçaltı niyetlerinizle çatışıyor olabilir.
İlk bakış açısına göre, hedefe ulaşma ‘sorunu’ bir durumdan (şu an bulunduğunuz nokta) başka bir duruma (olmak istediğiniz nokta) geçmektir. Burada hedef, her zaman, kendinizi nasıl hissettiğiniz ya da içinde bulunduğunuz durumun yanı sıra, fiziksel ya da maddesel bir anlamda gerçekleştirmek istediklerinizi içeren bir pakettir. Örneğin, o önemli raporu zamanında hazırlamakla, muhtemelen iyi bir iş başardığınızı hissetmek ve bunun takdir edileceğini, belki de ona göre hareket edileceğini bilmek istiyorsunuz. Hedefiniz, sadece fiziksel bir belge olmaktan çok, gerçekten daha ileri bir sonuç -bir politikanın uygulanması ya da bir yatırım önerisinin kabul edilmesi- ve onun başarısının size getireceği kişisel doyum da olabilir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]