İnsanlar genel olarak kendilerine benzeyenlerden hoşlanır. Benzerlikler üzerinde yoğunlaşmak yakınlaşmaya, farklılıklar üzerine odaklanmak ise çatışmaya götürür. Benzer davranış ve tutumla kurulan iletişime paralel iletişim veya ahenk kurma denilmektedir. Bu da göstermektedir ki, dostluk kurup geliştirmek için ya karşımızdakiyle aynı ya da onun bakış açısıyla dünyayı görmek gerekmektedir. Etkili iletişimin içerisinde bulunan sözel ve sözel olmayan davranışlar ve bu davranışlar ile birlikte iletişim donanımlarının fark edilip algılanması çok önemlidir. Böylece, etkili iletişimde bulunup bulunulmadığının fark edilmesi mümkün olur ve iletişim konusunda birey kendisini geliştirmek isteyip istemediğine karar verebilecek duruma gelir. Kendini olumlu, yapıcı ve uygun bir şekilde karşısındakilere nasıl ifade edebileceğini öğrenme isteği bir amaç olarak ortaya çıkabilir. Karşılıklı iletişim, karşılıklı etkileşime yol açar. Kendimize yöneltilen bir iletiyi tam ve yüzde yüz
Dil, insanlar arasındaki iletişimin baş aktörüdür. Kişinin dili kullanma şekli kişinin eğitim seviyesi, yaşadığı çevre, ailesel yapı ve bir kısım kişisel özellikleri gibi pek çok konuda ipuçları verir. Dile hakim olmak ve doğru kullanmak, insanlarla sağlamış olduğumuz iletişimin daha güçlü olmasına ve sağlıklı ilişkiler kurmamıza sebep olur. Konuşurken argo sözcükler kullanmaktan kaçınmak gerekir. Özellikle iş hayatında güven duyulmasını engeller ve iş yerinin saygılığını yitirmesine neden olur. Konuşulan konuya göre ses tonunu ayarlamak ve vurgulamalara dikkat etmek gerekir. Yerinde kullanılacak bir sözümüz önemli bir soruna çözüm olabileceği gibi, tam tersi yerinde ve zamanında kullanılmayan, uygunsuz bir cümlemiz bizi çok zor durumlarda bırakabilir. Öyleyse yerinde ve zamanında söylenecek sözlerimizin etkili oluşu, aynı zamanda bizim gücümüzdür. İnsanın sözü onun gücüdür. Ne söylediğini bilen, sözünü tartarak, düşünerek, lafının nereye gittiğini iyi bilen insanl
İnsanlar genel olarak kendilerine benzeyenlerden hoşlanır. Benzerlikler üzerinde yoğunlaşmak yakınlaşmaya, farklılıklar üzerine odaklanmak ise çatışmaya götürür. Benzer davranış ve tutumla kurulan iletişime paralel iletişim veya ahenk kurma denilmektedir. Bu da göstermektedir ki, dostluk kurup geliştirmek için ya karşımızdakiyle aynı ya da onun bakış açısıyla dünyayı görmek gerekmektedir. Dilimizi doğru kullanmak, iyi bir telaffuza ve diksiyona sahip olmak, topluluğa hitap ederken heyecanı kontrol altına alabilmek, beden dilini etkileyici bir biçimde kullanmak başarının en kolay ve en pratik yoludur. Mesajın doğru iletilebilmesi ve ilişkilerin sürdürülebilmesi için temel iletişim araçlarının mükemmel bir biçimde kullanılması önceliklidir. İfadenin mükemmelleştirilmesi için öncelikle gözle görünür sorunların tespit edilmesi ve düzeltilmesi, daha sonraki aşamalarda bireyin yetkinliğini artıracak çağdaş yöntemlerle ifadeye profesyonellik katılması hedeflenir.
Çocuklarımızla, hayat arkadaşımızla, dostlarımızla olan ilişkilerimizde, sıkışıyoruz, çaresiz durumda kalıyoruz, bazen bir adım önümüzü göremez oluyoruz. Hayatta bir takım fırsatlar çıkıyor önümüze, aynı anda 2, 3 fırsat çıkıyor ve karar veremiyoruz hangi kapıyı tercih edeceğimize, bazen de hiç fırsat yokmuş gibi….Bazen bir şeyi yaşamımıza çekmeyi çok arzularız, çabalarız onun için, uğraşırız olmaz, yeniden deneriz, yeniden ve yeniden….Farklı bir şeyler yapsak başaracağızdır da nedir o farklı, denememiş yol…. Koçluk; tüm bu durumlar içerisinde etkili sorularla ve uygun yöntemlerle göremediğimiz ya da farkında olmadığımız noktalarla ilgili yanıt bulmamıza yardımcı olurken aynı zamanda dengeli bir hayat oluşturmamıza, yaşam yolculuğumuzu eğlenceli kılmamızı da destekler. Avrupa ve Amerika’da Koçluk çalışmalarının neredeyse tamamına yakını telefon ve internet yoluyla yapılmaktadır. Dünyanın neresinde olursanız olun, Online Koçluk çalışmalarından yararlanmanız i
Telkin öyle bir fikir aktarılmasıdır ki sonunda fikrin aktarıldığı kişi, mantıklı bir sebebi olmadan ve inançla kendisine aktarılmış olan fikri kabul eder. Hemen hemen herkes kendi içine bakınca herhangi bir mantık sonucu değil, sadece başkasının veya dış kaynaktan gelen telkinin sonucu türlü türlü inanç, fikir ve düşünce sahibi olduğunu görür. Ama çoğu zaman, örneğin kullandığı parfüm markasının en iyisi olduğu kanısının bir dost veya reklam sonucu olmayıp, kendi kararı olduğunu düşünür. Telkin altında kalma eğilimini birçok faktör etkiler. Çocuklar daha kolay telkin altında kalır. Telkin kelimesini açacak olursak genellikle yapılmak istenipte yapılamayan eylemlerin bilinçaltına ditekt etki ederek davranışların bilinçli olarak yapılır hale sokulması aşamasıdır. Normalde bütün insanlar yaşamlarının hemen hemen %80’ini bilinçsiz bir şekilde geçirirler. Bizim davranışlarımızı etkileyen bilinçaltımızın şekillenmesi genellikle geçmişimize dayanır. Bir insanın hiç tanımadığı insa
Bilinçaltı Temizleme: Bilinçaltınızda yerleşmiş,yaşamınızı şu an olumsuz olarak etkileyen blokajlarınızın yüzeye çıkarılıp onların temizlenmesidir. Yaşamınızda sorun olarak gördüklerinizin temizlenerek yerine olumlu mesajları vererek boşluğu doldurmaktır. Bir diğer deyişle kişinin elde ettiği farkındalığını harekete geçirmektir. Bilinçaltımız bizim ruhsal, zihinsel, duygusal, bedensel sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Bilinçaltımızdaki dosyalar bilinçli inançlarımızı desteklemedikçe paradoks yapmaya devam ederiz. Sonra da bunu kader, talihsizlik, şanssızlık olarak adlandırırız. Hedeflerimize gerçekleştirmek bilinçaltımızdaki dosyaları tek tek çıkartıp orada bulunan kalıpları temizleyip yerine yenilerini koymakla mümkün olur. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Orada ne tür kalıplara ev sahipliği yapıyor bilmiyoruz. Bize yararı olmayan ancak zararı olan kalıpla
İzmir Bilinçaltı Temizliği Eğitimi; Bilinçaltımız bizim ruhsal, zihinsel, duygusal, bedensel sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Bilinçaltımızdaki dosyalar bilinçli inançlarımızı desteklemedikçe paradoks yapmaya devam ederiz. Sonra da bunu kader, talihsizlik, şanssızlık olarak adlandırırız. Hedeflerimize gerçekleştirmek bilinçaltımızdaki dosyaları tek tek çıkartıp orada bulunan kalıpları temizleyip yerine yenilerini koymakla mümkün olur. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Bilinçaltı her ekilen tohumu ayırım yapmadan saf bir şekilde kabul eder. Bu tohumlar yaşadığımız süre içinde filizlenmeye ve açmaya başlarlar.’’Her ne ekerseniz onu biçersiniz.’’Gül ekerseniz gül, soğan ekerseniz soğan biçersiniz. Hiç soğan ekipte gül biçeni görmedim. Bilinçaltımızda aynı bu şekilde işler. Bugüne kadar farkında olmadan da olsa olumsuz kalıplar bilinçaltınıza yerleşip orada duruyor olabilir.