Öğrenci koçluğu aile’ye ne sağlar? Öğrenci, beklentilerini ve ulaşmak istediği sonucu gerçekleştirmesinde sorumluluk geliştirmelidir. Ancak, aile etkileşimi, bu sorumluluğun paylaşımında önem kazanmaktadır. Başarı bir takım oyunudur. Ebeveynin davranış ve yaklaşımı, onun başarısında önemli bir faktördür. Bugüne kadar öğrencilerle başarı odaklı uygulanan çalışmalarda, başarının tam olarak oluşturulması için ailenin yardım ve desteğine ihtiyaç duyduğumuz yönündedir. Öğrenci koçluğu ;koç ,öğrenci ve aile olarak üçlü çark arasında oluşur. Öğrenci, çocukluk ve ergenlik döneminde duygusal bir süreci yaşadığından, doğal olarak duygusal tepkiler vermekte, ebeveynin mesajlarını, davranışlarını önemsemektedir. Ailenin destekleyen tutumuna birinci sırada ihtiyaç duymaktadır. Etkin aile ortamında iletişim ve ilişkilerin kalitesini arttırmak hepimizin sorumluluğudur. Özellikle çocukların ergenlik dönemlerinde onları anlamak ve etkin bir paylaşım ortamı yaratmak önem
Profesyonel koçluk, bireylerin ,şirketlerin ve organizasyonların performanslarını arttırarak sıra dışı sonuçlar elde etmelerini sağlayan etkileşimli bir yöntemdir.
Profesyonel koçlar danışanları ile iş, kariyer, finans, sağlık ve özel ilişkiler gibi alanlarda birebir çalışırlar. Profesyonel koçluk almanın sonucu olarak da kişiler daha sağlıklı hedef belirler, daha aktif olur, daha doğru ve yerinde kararlar verirler ve var olan kuvvetli yönlerini daha etkili kullanabilirler. Eğitimin Diğer Koçluk Programlarından Farkı Nedir?
Osmanlıda şehzadeler yetiştirilirken birer koçları vardı. Lalalık denilen bu sistemle yetişen padişahlar uzun yıllar ülke yönetme becerisini çocuk yaşta öğrenirlerdi. Lalaları yıllarca onların yanında kalıp her konuda onlara destek olurlardı. Günümüz modern dünyasında Lala’ların yerini profesyonel koçlar almıştır.
Dünyada uygulanan
Psikoanaliz geleneksel bir terapi şeklidir. Terapi esnasında kişi aynı filmlerde gördüğümüz gibi kanepeye yatırılır, terapist kişinin görüş alanının dışında kalır. Psikanalizin amacı, bilinçdışında yatan çelişkileri bilinç düzeyine çıkarmak ve bir çözüme ulaştırmaktır. Terapist kişinin bilinçdışındaki çelişkilerini bilinç düzeyine çıkarır ve bunları kabullenmesini sağlar.
Kişinin bilinçaltının derinliklerine gömülmüş ve anıldığında acı veren yaşantılar hatırlanmaz. Gerek bilinç gerekse bilinçaltı, sıkıntıların yüzeye gelmesini engeller, direnç geliştirir. Bu direncin çözülmesi önemlidir ve oldukça uzun bir yol izlenmesine sebebiyet verebilir. Acı veren durum, yüzeye çıktığında kişinin kaldıramayacağı kadar ağır bir etki yaratacaksa çözüm konusunda çok dikkatli olunmalıdır. Bunu psikoanaliz eğitimi almış bir kişinin yapması gerekir. Yani terapistin ciddi bir eğitimden geçmiş olması önemlidir.
Psikoanalizin bilinçaltında y
Dil hakkında düşünmeden iletişimin konusunu ele almak normal bir şey olmazdı. NLP'nin dilbilimsel unsuru adında gizlidir. İyi iletişimciler, istediklerim elde etmek için dili nasıl kullanacaklarını ve kendi yararlarına çevireceklerini bilirler. Dilin, örneğin açık olmaya yardımcı olduğu zamanlar vardır: ‘İstasyonda buluşalım’ demek, olası tüm yanlış anlamalara, zamanın ve çabanın boşa harcanmasına meydan vermek istemiyorsanız, daha açık biçimde ifade edilebilirdi. Bununla birlikte, dilin belirsiz olmaya yardımcı olduğu zamanlar da vardır. Çalışanlarınızdan birisinin inisiyatifini kullanmasını ve yaratıcı fikirler üretmesini istiyorsanız, işle ilgili ne kadar az ayrıntıdan bahsederseniz o kadar iyi olur. Benzer biçimde, müşterinizin zihninin bir ürün ya da hizmetin hayal edilebilecek kozmik keyifleri etrafında özgürce dolaşmasına olanak tanımak, onu ürünün özelliklerinin bazı teknik ayrıntılarına yöneltmekten daha etkili olabilir. Kesin olmayan dil ya da doğrudan ilişkili olmayan m
Eğitim, sağlık, terapi, satış, aşk-meşk ilişkileri, evlilik, çocuklarla iletişim, iş hayatı vb. Bütün bunlar doğru. İnsanlar o anda kendileri için en önemli sorunun listede olduğunu görmek, işitmek, bilmek istiyor. NLP ile zayıflayabilir miyim? Daha fazla satış yapabilir miyim? Sevgilimle ilişkimi düzeltebilir miyim? Fobilerimden kurtulabilir miyim? Alkol bağımlılığımı aşabilir miyim? Sınav stresini yenebilir miyim? Daha kolay doğum yapabilir miyim? Temizlik hastalığımdan kurtulabilir miyim? Panik atağımı ortadan kaldırabilir miyim? Aneroksi NLP ile geçer mi? Utangaçlığımı yenebilir miyim? Hayır demeyi öğrenebilir miyim? Köpek korkumu, kedi fobimi, karanlık fobimi, eşimi kaybetme korkumu aşabilir miyim? Çocuklarımla daha iyi iletişim kurabilir miyim? Özgüvenimi yükseltebilir miyim? Olumlu düşünebilir miyim? Kendimi motive edebilir miyim? Bu ve buna benzer sorularla sık sık karşılaşıyorum.
Yanıtım kocaman bir EVET! 'Evet'e varan sonuçlan hem ben hem deneyimli NL
Her bilim dalının, her sanat dalının, her işin öğrenilmesini kolaylaştıran temel ilkeler vardır. Bu ilkeler işlevsel olduğu için kabul edilir, kişilerin inançlarına göre değişmez ve sağduyuya hitap eder. Aşağıdaki ilkeleri yaşamınızda gerçekleştirdiğinizde, deneyim ve davranışlarınızda, NLP'nin yaklaşım ve becerilerini doğal olarak göreceksiniz. Bu ilkeler kendinizi ifade etmekte, başkalarını isabetli algılayabilmekte, istediğiniz sonucu alabilmekte ve esneklik kazanmanızda yol gösterici olacaktır. Önce ilkeleri, sonra bu ilkeleri yaşamda en etkin biçimde uygulama yollarını öğreneceğiz.
1. Harita temsil ettiği arazinin kendisi değildir.
Her birimiz beş duyumuzla dış dünyadan gelen verileri ve bilgileri alırız ve kendi özel kalıplarımıza göre bu bilgilere bir anlam veririz. Bir şehir haritası bize şehrin yollarını, sokaklarını gösterebilir ama o yollarda, o sokaklarda karşılaşacağımız manzaralar ya da gördüklerimizden hoşlanıp hoşl
Yaşam düzeylerinin, başlarına gelen olaylar tarafından değil, bu olaylara verdikleri tepkiler sonucu belirlendiğini keşfeden bir grup insan, başlarına ne gelirse gelsin, bunu bir amaç için kullanırlar.
Onlara göre herşey, bir sebep ve bir amaç içindir. Bu şekilde düşünen insanlar, başkalarının başarısızlık veya şanssızlık diye nitelediği birçok şeyi, hayatlarında fark meydana getiren bir fırsat ve avantaj haline çevirmeyi bilirler.
Bu gruba giren insanlar, hastalıklarını dahi amaçları doğrultusunda kullanırlar. Nasıl mı?
Günümüzde "hipnozun babası" olarak adlandırılan Dr. Milton Erickson, işte bu tür insanlardan biridir. Sahip olduğu olağanüstü sezgi ve duyarlılığın yanındaki üstün yeteneklerinin, 15 yaşından beri devam eden sakatlığının sağladığı bir avantaj olduğunu söylemektedir.
Erickso