Dikkat; belli bir mevzuya, vakaya, noktaya kendini yöneltebilme becerisidir. çocuklarda dikkatin gelişimi anne karnındayken adım atar ve duyuların gelişimi ile dikkatin gelişimi birbirine paralel olarak gerçekleşir. Beş Duyu organları gelişimini tamamlayınca çocuk dikkatini yöneltebilir duruma gelir ve dışarıdan gelen seslere karşı tepkide bulunabilir. Anne karnında yüksek seslere tekmeleyerek tepkide bulunur. Temposu yavaş ve hafif seslerde hareketler daha yumuşak, yavaş ve huzurludur. Bebek doğumu ile birlikte ışığa karşı hassasdır. Daha sonraları, ana ve parlak renkli nesneler dikkatini çeker. Gözleri ile hareketini takip eder, gelişimi ilerledikçe başını ve bedenini dikkatini çeken objeye doğru yöneltir. Daha sonraki açınma sürecinde renkli, hareketli, parlak oyuncaklar çocuğun hoşlandığı objelerdir. Sesin ansızın yükselmesi ve
Yolculuk Kaliforniya’da Profesör Roger Sperry’nin laboratuvarında başlıyor. İlk olarak Sperry’ye 1981 yılında Nobel ödülü kazandıran ve sizin tarafınızdan açığa çıkarılmayı bekleyen gizli yaratıcı kapasitenizin arkına varmanızı sağlayacak olan araştırmadan söz edeceğiz. Profesör Sperry 1950’Lerde ve 60’larda beyin dalgası fonksiyonunu inceliyordu. Sperry ve arkadaşları farklı düşünme tekniklerini ve bunların beyin dalgaları üzerindeki etkilerini keşfetmek için, gönüllülerden birtakım zihinsel görevleri yerine getirmelerini istediler. Akıldan toplama çıkarma yapmak, şiir okumak, ezberden bir şeyler okumak, farklı renklere bakmak, küpler çizmek, mantık problemlerini analiz etmek ve hayal kurmak gibi. Sperry farklı etkinliklerde farklı beyin dalgalarının söz konusu olduğunu tahmin ediyordu. Haklıydı da. Ancak tahmin edemediği bir şey vardı (bu bulgu insan beyninin potansiyeli ve yaratıcı düşünme yeteneği konusundaki düşüncelerimizi sonsuza dek değişti
Shiva, Vigyan Bhairav Tantra'sında şu meditasyon tekniğini veriyor: dikkatin her nereyi aydınlatırsa, tam o noktayı deneyimle. Bu teknik için ilk olarak dikkatini geliştirmelisin. Dikkatli bir tutum geliştirmen gerekiyor. Bu teknik ancak o zaman işe yarar, o zaman dikkatinin aydınlattığı noktayı deneyimleyebilirsin, kendini deneyimleyebilirsin. Bir çiçeğe sadece bakarak kendini deneyimleyebilirsin. O zaman bir çiçeğe bakmak, yalnızca çiçeğe bakmak değil, çiçeğe bakana da bakmaktır. Bu ancak dikkatin sırrını biliyorsan mümkündür. Bir çiçeğe bakabilir, çiçeğe baktığını düşünebilirsin. Oysa çiçeği düşünmeye başladın ve çiçeği kaçırdın. Artık orda değilsin, başka bir yere gittin. Uzaklaştın. Dikkat, bir çiçeğe baktığında, bir çiçeğe bakıyorsun ve adeta zihnin durmuş, artık düşünce yokmuş ve sadece orda duran çiçek varmış gibi, başka hiçbir şey yapmıyorsun demektir. Sen burdasın, çiçek orda, ikinizin arasında hiçbir düşünce yok
Uyanık ya da uykuda olduğumuz her an, dış dünyadan duyularınız aracılığıyla milyonlarca veri alıyoruz. Ama bilincimiz aynı anda ancak beş ile dokuz arasındaki veriye odaklanabilir. Siz, yedi rakamlı bir telefon numarasını belleğinize kaydetmeye çalışırken ikinci bir telefon numarasını da aynı anda aklınızda tutamazsınız.
Şu anda bulunduğunuz mekana ait tüm veriler bilinçaltınızda kayda geçiyor. Sadece veriler mi? Mekanla ilgili düşünce ve duygularınız, orada otururken kafanızdan geçen başka şeylerle ilgili düşünce ve duygularınız, anılarınız, umutlarınız, beklentileriniz ve korkularınız, kendinizle yaptığınız iç konuşmalarınız, üzerinizdeki elbisenin, ayakkabının rengi, rahatlığı vb. her şey ama her şey bilinçaltında kayda geçiyor.
Ama size gözünüzü kapattırıp odanın duvarlarının rengini sorsam belki ona bile yanıt veremezsiniz. Özellikle ilk kez bulunduğunuz bir mekansa.
Oysa derin hipnoz esnasında odayla ilgili her türlü s
Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır. Konfiçyus Dedikodu,basit ruhlu kimselerin eğlencesidir. JORNEILLE Söz var gelir geçer, söz var deler geçer TÜRK ATASÖZÜ Tatlı söz söyleyen, kötü söz işitmez. Firdevsi İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize. Montaigne Konuşmak ihtiyaç olabilir, ama susmak bir sanattır. Nehai Tek bir kelime, bize, karşımızdakinin akıllı mı, aptal mı olduğunu gösterir. Konfiçyus Budur cihanda benim en beğendim meslek, Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek. Mehmet Akif ERSOY Ya hayır söyle, ya sus. Hadis-i Şerif Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. Sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar! Sunay AKIN Güz
Genellikle internette şöyle reklamlar görürüz ya da e-postalar alırız: “1 haftada 1 milyon kazanmanın yolları”, “Gelirinizi 1 günde 10 kat artırın”, “Bizden alacağınız sertifika ile başarının kapıları ardına kadar açılır”, “Günde sadece 1 saat ayırarak, zengin olmanın yolları”. Peki tüm bu vaatlerin gerçeklik payı var mı? Yoksa bunlar tamamen modern zamanların bir dolandırma taktiği mi? Bir günde başarıya ulaşmak mümkün mü? Yoksa böyle bir beklenti içinde olmak sadece bir hayal mi? Bir Günde Başarı Mümkün Ama Çok Ender Yaşanan Bir Gerçek Bu, tamamen insanların başarıya ulaşma üzerinde kendi kendilerine oluşturmuş oldukları inanç sistemine bağlı bir durum. Evet, bazı insanlar için oldukça kısa zamanda, hatta bir günde başarıya ulaşmak mümkün, çünkü bilinçleri o yönde gelişmiş. Ancak, büyük bir çoğunluğun, başarıya ulaşma formlülü, oldukça fazla çalışmak
İnsanoğlu sosyal bir varlıktır. Tek başına yaşayamaz ve doğduğu andan itibaren ona bakacak, yedirip içirecek, bir şeyler öğretecek birilerine ihtiyaç duyar. Ölüme kadar da sosyal olma ihtiyacı devam eder. Sosyal bir varlık olarak en önemli görevlerimizden biri sevmek ve sevilebilmektir. İşimizde ne kadar uzman olursak olalım; insanları sevmiyorsak ve onlarla iyi ilişkiler kuramıyorsak aslında kendi içimizde eksik kalmışız demektir. Çünkü gelişmemizde ve ilerlememizde başka insanların fikirleri, davranışları ve tutumları önemli bir etkendir. Bu etkinin pozitif veya negatif oluşunu davranışlarımızla belirleyen de bizizdir. İş yerinde tüm çalışanlara saygısız ve küçümseyen bir tavır sergiliyorsak, terfi edilme zamanımız geldiğinde olumlu oy kullanacak insanların sayısı son derece sınırlı olacaktır. Ya da tavırlarımızla insanları rahatsız ediyorsak, patronun işçi çıkarması gerektiğinde aklına ilk gelen biz olacağızdır. /