• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Duygular Ve Karar

Kişisel Gelişim

Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde neden yanlış kararlar alıyoruz? Kararlar alsak bile, neden sonuna kadar arkasında durmuyoruz? "Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım" dedi genç kız... Sonra ertesi günün programını yaptı... "Duş... Kahvaltı... Evden çıkış..." diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere alışveriş merkezine gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra bir iş randevusu vardı. Saati sabah 7.30'd a çalarken "Duş yapmasam da o-lur" diye düşündü... "Yarım saat daha kestireyim..." Bir yarım saat daha için kahvaltıdan da vazgeçti... Alışveriş mi? O kadar da önemli değildi canım... Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyuşa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekiciydi ki, yatak... Öğle yemeğinde, arkadaşı ile buluşma mı? Bunca zamandır görüşmemeler de ne olmuştu yani? Birkaç gün sonra yese/er yemeği ne olurdu ki?. Bir telefon eder, yok canım, y

Q (Zekâ) Testi

Kişisel Gelişim

Çoğu okul psikologu I Q Testi için ana okulununu erken olduğunu düşünür. Gerçekten de çocuk ilkokul birinci sınıfa geldiğinde bile bu testin yapılması uygun görülmez. Bazı okul psikologları ikinci, üçüncü sınıfa kadar bekler. Bazıları ise hiçbir sınıfta grup olarak zekâ testi uygulamamayı prensip edinmişlerdir. Ayrıca da, güvenilir olan sadece bir test yoktur ve bunlardan hiçbirinin verdiği sonuç nihai değildir. Farklı çocuklar farklı testlere, değişik yaşlarda farklı tepki verirler. Ayrıca, çocuğunun zekâsının "üstün" olduğunda ısrar edip ilkokula erken başlatmak konusunda ısrar eden an-ne-babalar da yok değildir. Bu konuda Amerikalı bir uzmanın söylediklerine kulak verelim: Zeka testlerinin sadece okulda bir kriter olarak alınma dışında da işlevleri vardır. Çok küçük yaşta parlak bir zekâya sahip olabilirsiniz. Verilen testler davranış, hareket, uyum, dil alanlarını ve kişisel ve sosyal konuları kapsar. Öğrenmek istediğimiz çocuğun vücudunu kullanma yaşının ne oldu

Okumaya Hazır Olma

Hızlı Okuma

İlkokula genel olarak hazır olma her şeyi içine almaz. Okuma yönünden de aynı şeyin olabilmesi daha detaylı bir süreci gerektirir. Bu süreç, genel hazır olma olarak adlandırılan adımın atılmasını temel alarak görsel, işitsel ve konuşmaya ilişkin becerilerde gösterilen gelişmelerle ilgili pek çok niteliğin elde edilmesini kapsar. Öğretmen, çocuğunuzun şu işaretleri gösterip göstermediğini izleyecektir. Görsel Gelişim Çocuğunuz kitaplara, işaretlere ve başlıklara karşı ilgi gösteriyor mu? Eğer gösteriyorsa, bu kelimelerin ve sembollerin bir mesaj taşıdığını veya hikâye anlattığını anladığı anlamına gelir. Çocuğunuz nesneler ve basit sembolik şekillerdeki benzerlikleri ve farklılıkları algılayabiliyor mu? Renkleri tanıyor mu? Burada kasdedilen ana (kırmızı, sarı ve mavi) ve ara (turuncu, yeşil, ve mor) renkler olmak üzere iki gruptur. Konum ve yön belirlemelerinin (yukarı, aşağı, sağ-sol üst-alt, yakIN-uzak) yapabiliyor mu? Okurken ihtiyaç duyacağı görsel yönleri (soldan sağa,

Zihinde Canlandırma Tekniği

Kişisel Gelişim

1. Adım: Rahat bir giysi giyip sessiz bir mekân seçin. Aç ya da fazla tok olmayın. Gözlerinizi kapatın. Zihninizdeki ekranı açın (ister bir film yönetmeni, ister bir filmin kahramanı). Kendinizi doğrudan filmin baş oyuncusu gibi göremiyorsanız, önce dışarıdan seyrediyormuş gibi düşünebilirsiniz. Zaman geçtikçe filmin baş oyuncusu gibi davranın ve filmin içine girerek sorumluluk alın. On-on iki dakika aşağıdaki deneyleri yaşamaya çalışın. 2. Adım: Görsellikle başlayın. Zihninizde mükemmel bir anınızı düşünün. O anınıza geri dönün ve yaşadığınız bütün duyguları tekrar yaşayın. Vücudunuzu nasıl kullanıyordunuz, nasıl yürüyordunuz, bakışlarınız, sahadaki durumunuz nasıldı? Son derece sakin, huzurlu, rahat, kendine güvenen, kararlı ve keskin bir yapıda mıydınız? Tekrar o ana dönün. O anınızı çok daha parlak, canlı ve büyük bir resim halinde zihninizde canlandırın. Sanki o anı yeniden yaşıyor gibi düşünün.

Beyin Zamanlamayı Nasıl Algılıyor?

Kişisel Gelişim

Alkışladığınızda ya da parmağınızı şıklattığınızda sesi mi daha önce duyarsınız, hareketi mi daha önce görürsünüz? Her ne kadar duymayı sağlayan mekanizmalar, görmeyi sağlayan mekanizmalardan daha hızlı çalışsa da, parmakların görüntüsüyle, çıkarılan ses aynı anda gerçekleşiyormuş hissi oluşmakta. Bir başka deyişle beyin, pek çok olayın aynı anda gerçekleştiği hissini vererek aslında bizi yanıltmakta. Beynin zamanla oynadığını fark edebilmek için basit bir deneme yapabilirsiniz. Aynanın karşısına geçin ve sol gözünüze bakın. Daha sonra bakışınızı sağ gözünüze kaydırın. Ne gördünüz? Dikkatle bakın. Bakışınızı sol gözümüzden sağ gözünüze kaydırırken her hangi bir hareket gözlemleyebildiniz mi? Cevabınız büyük olasılıkla hayır. Çünkü gözlerinizi diğer tarafa çevirmek belli bir zamanda gerçekleşen bir hareket olmasına karşın, siz gözlerinizin hareket ettiğini görmüyorsunuz. Aynı şekilde, gözlerinizi kırpıştırdığınızda aslında gözleriniz çok kısa süreliğine de olsa karanlıkta kalıyor.

Öğrenme Ve Hafıza

Hafıza

ÖĞRENME VE HAFIZA Sevgili meslektaşım, anlatığınız dersin, öğrencilerinizin hafızasında yer etmesi için, dersinizi aşağıda sıralanan beş anahtarı göz önünde bulundurarak hazırlayın ve anlatın. 1 - Güçlü bir başlangıç yapın Bir derste en değerli zaman, derse başladığınız ilk dakikalardır. Bu sebeple sınıfa zamanında gelin ve hiç oyalanmadan derse başlayın. Uzun giriş cümlelerinden, öğrencileri motive etmek için kaygı artırıcı, açık veya kapalı tehdit havası taşıyan yaklaşımlardan kaçının. Başlangıç etkisinden yararlanmak için iki öğeye dikkat edin. . a) İlişki kurun: Sizi dinleyecek olan öğrencilerinize bildiklerinizi ve öğretmek istediklerinizi aktarmanın yolu, onlarla ilişki kurmaktan geçer. Bu istek gözlerinizden, bedeninizden ve hareket biçiminizden dışarı yansır. Sınıfın ilgjsini çekecek bir giriş yapın, bir soru sorun, bir espri yapın, fıkra veya olay anlatın. b) Öğrencilerinize derste anlatacaklarınızla ilgili bir plan verin: Bu

Sınavda Zaman Kullanımı

Kişisel Gelişim

Zamanı kullanmak tempoya bağlı olmakla beraber, her ikisi aynı şey değildir. Zamanı kullanmak geçen her dakikanın farkında olmak ve her dakikadan en üst düzeyde yararlanmak demektir. Yanınızda bir saat bulundurun ve bunu test süresine göre ayarlayın. Bir test sınavının en önemli yönü zamanlama olduğu için, yanınızda bir saat getirmeyi unutmayın. Sınav sorumlusu smav başlarken saati tahtaya yazar ve s,ınav sonunda da zamanın bittiğini haber verir. Ancak hiç şüphesiz sınav sorumlusu zamanın geçişine sizin kadar duyarlı değildir. Tahtaya 10 dakika kaldığının yazılması veya bunun söylenmesi de sizi zamandan ancak genel çerçeve içinde haberdar etmek amacını taşır. Kendi saatinizle zamanın geçişi ve temponuz konusunda çok daha gerçekçi bir fikre sahip olabilirsiniz. Eğer saatinizin kronometre özelliği varsa bunu da kullanmakta tereddüt etmeyin. 45 dakikalık bir bölüme başlamadan önce saati algılamayı kolaylaştırmak için 11.15'e ayarlarsanız,

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15