• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

İzmir Diksiyon Eğitimi

Diksiyon

Diksiyon, konuşulan dilin incelenmesi ve etkin bir şekilde kullanılması anlamına gelmektedir. Fonetik bilimi sesleri veya fonemleri inceler; diksiyon ise konuşma sanatı ve tekniği şeklinde fonetik bilimini tamamlayıcı bir görev üstlenir. Bir şiiri, bir nutku, bir piyesteki rolü seslendirmek, okuma tarzını belirten "diksiyon" sanatı, konuşma organlarının, yatkın veya çalışmayla daha işlevsel hale gelmiş olmasını gerektirir. Diksiyonun belli başlı bölümleri bulunmaktadır: heceleri belirtme, telaffuz etme, noktalama, ses perdesini düzgün ayarlama, inşat gibi. Kimi zaman ton ve tarz bakımından suniliğe kaçan, kimi zaman da günlük konuşma diline, gerçek söyleyiş şekline yaklaşan diksiyon, edebiyat ve tiyatro anlayışıyla bağlantılı bir şekilde gelişmiştir. Güzel ve Etkili Konuşma Güzel ve etkili konuşma için en önemli konu sesin mükemmel olarak çıkmasıdır. Sesin mükemmel olarak çıkışı ses çıkışı ile nefesin kullanım

Nlp Teknikleri - Kinestetik

NLP

Güldüğü zaman bedeniyle bir bütün olarak gülen, ağladığı zaman adeta katıla katıla ağlayabilen ve duygularını karşısındakine göstermekten korkmayan duygusal kinestetikler. Duygularınızı anlamak içi çaba sarfeden kinestetikler. Görseller her ne kadar yang (erkek enerji) enerjiye sahipse, kinestetikler de o kadar vm'dir (dişi enerji). İşitsellerin yorumcusu durumundadır kinestetik. Kinestetik günümüz dünyası içerisinde, en az rastlanan öncelikli kanal durumundadır. Çoğunlukla kadınların hakimiyeti altında olan bu kanal, esas itibariyle bütün canlıların olduğu gibi insan türünün de ilk kanalıydı. Kendi içimizle, diğerleriyle ve doğayla kurduğumuz derin ilişki bu kanal sayesinde oluyor. Yalnızca görüntü ve sesle kalsaydık iki boyutlu bir dünya içerisinde hapis olurduk. Kinestetikler muhabbeti görsel ve işitsellerden farklı sebeple yaparlar. Onlar açısından diyalog, sözleri, imgeleri duygulara dönüştürme amacı taşır. Hayat duygularla yaşanır. Descartes'ın, "Düşünüyorum.

İçsel Motivasyon

Kişisel Gelişim

Geçmiş yıllarla karşılaştırırsak, insanın önemi ve değeri hızla artıyor. Çünkü katma değer, çalışan insanların beyinleri sayesinde meydana geliyor. günümüzde şirketlerin gerçek ve en değerli hazinesini ” altın yakalılar” diye tabir ettiğimiz çalışanlar oluşturuyor. Procter Gamble Başkanı Richard Deugree, gerçek ve en kıymetli hazinenin çalışanlar olduğunu 1947 yılında vurgulamıştır: "Eğer paramızı, binamızı, ürünlerimizi bize bırakıp, çalışanlarımızı alırsanız şirket ba

Hızlı Okuma Yöntemleri

Hızlı Okuma

Göz Devinimlerimiz: Daha hızlı okumak etkili bir okuyucu olabilmek için gözlerimizle aklımızı birlikte çalıştırmaya alıştırmamız gerekiyor.Bu organlarımızın entegre ve senkronize çalışmaları bize görme ve okuma konusunda çok şeyler kazandıracaktır. Okuma sırasında gözümüz satırlar üzerinde soldan sağa, sağdan sola, yukarıdan aşağıya (bazen aşağıdan yukarıya) göz sıçramaları ile ilerler. Okuma olayı işte bu sıçramadaki duraklamalar (saplama) sırasında yakalayabileceğimiz sözcük kümesini algılayarak gerçekleştirilir. Bu yüzden hızlı ve usta bir okuyucu olabilmek için göz sıçramalarını hızlandırmak duraklama süresini kısaltmak duraklama süresince çok sayıda sözcük görebilmek (4-5 sözcük) yani görme yelpazemizi genişletmemiz gerekiyor. Bu üç özelliği kontrol etmek beynin işidir. Zihnimizin kotrolü dışında gerçekleşen sıçrama ve duraklamalardan görüş alanına girenleri algılamak olanaksızdır. Öyleyse ak

Hızlı Okuma Kursu

Hızlı Okuma

Hızlı okumamız için ilk önce okuma yanlışlarımızı düzeltmemiz gerekiyor. 1- Gözlerimizle beynimizi birlikte çalışmaya alıştırmak 2- Bir metinde her sözcüğü okumak zorunda olmadığımıza inanmak 3- Her metinin ya da kitabın aynı değerde olmadığını kabul etmek. Yani bazılarının zor, bazılarının kolay olduğunu bilmek 4- Okuyacağınız her metin ve kitapta amaçlarınızın farklı olduğunu kabul etmek okuma hızınızı da buna göre ayarlamak gerektiğini bilmek. Hızlı Okuma Yöntemleri Göz Devinimlerimiz: Daha hızlı okumak, etkili bir okuyucu olabilmek için gözlerimizle aklımızı birlikte çalıştırmaya alıştırmamız gerekiyor. Okuma sırasında, gözümüz satırlar üzerinde soldan sağa, sağdan sola, yukarıdan aşağıya (bazen aşağıdan yukarıya) göz sıçramaları ile ilerler. Okuma olayı, işte bu sıçra

Koçluk Kavramı Nedir?

Koçluk

Son dönemin yükselen kavramlarından biri. ABDden sonra İngilterede hızla yayılıyor. Zaten basketboldeki "koç"lardan da tanıdık geliyor çağrışım yapıyor. Bu kez oyuncular yöneticiler ve şirketler. Bazı uzmanlar, amacını, "Potansiyeli maksimize etmek", bazıları "kişinin özel hayatını da dahil ederek bir çeşit kariyer planlaması" olarak nitelendiriyor.Güçlü tarafları ve zayıf yönleri anlama konusuna dikkat çekenler de var. Hatta yöneticinin hayatını değiştirebileceğini ileri sürenler de var... İşte bu amaçlara, son yıllarda "hayat koçu" olarak nitelendiren uzmanlarla koşanların sayısı hızla artıyor... Gün içinde mutlaka "keşke şunu danışabileceğim biri olsaydı"diye hayıflandığınız olmuştur. Eskiden, aile büyüklerine ya da eşe dosta danışırdık. Şimdi o büyükler, eşler, dostlar nerede bilinmez ama pek çoğumuz iş dünyasının baş döndüren hızıyla tek başımıza mücadele etmeye çalışıyoruz. Ama itiraf edin; gözleriniz hep danışacak birini arıyor... Yapacak o kadar çok

Yeniden Çerçeveleme

Kişisel Gelişim

Şimdiye kadar görmüş olduğumuz yeniden çerçevelendirme yaklaşımları da problem tanıma açısından yararlıdır. Bunlar genellikle çok sayıda yeni sorun yaratacaklar, dolayısıyla, bu sürecin ikincil bir yararı olarak, ele alınacak doğrudan ilişkili sorun ya da fırsat sıkıntısı olmayacaktır. Bir yeniden çerçevelendirme işleminin açığa çıkaracağı yeni sorun pekâlâ kritik bir faktör ya da ana neden olabilir. Dolayısıyla, yeniden çerçevelendirici düşünmeyi bir problem bulma aracı olarak her geleneksel tekniğe uygulayabilirsiniz. Daha tutucu yöneticiler çerçevelerini değiştirmekten kesinlikle hoşnut olmazlar, zira bu, ortaya yeni gerçekliklerin çıkmasına neden olur. Çeşitli temel sorunları gizleme olasılığı olan görülebilir semptomlara bağlı kalmak onları daha mutlu kılar ve bu durumda bile, ölçülemeyen ‘yumuşak’ faktörleri çoğu kez önemsemezler. Yeniden çerçevelendirme, her şeyden çok, kendi sınırlı algılama kapasitemizi gözler önüne serecektir. DERLEYEN.

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15