NLP, mükemmelliğin bilim ve sanatıdır. NLP, kişinin kendisiyle ve diğer insanlarla iletişimidir. NLP, değişim ve gelişimin bilimidir. NLP, değişim sanatıdır. NLP, beynin kullanma kılavuzudur. NLP, başarının teknolojisidir. NLP, insanın “kendisinin en iyi versiyonu olabilme” sanatıdır. NLP varsayımlarına göre, bireyin mutlak hakikati bilmesi mümkün değildir. Amaç, en doğru değil, en zengin haritayı oluşturmaktır. Mükemmel kişiler, çok çeşitli bakış açıları ve çok sayıda davranış seçenekleri içeren haritalara sahip olan kişilerdir. NLP, bakış açılarını ve davranış seçeneklerini artırma, zenginleştirme yöntemleri sunar. Çok seçenek sahibi olmak kişiyi mükemmelliğe yaklaştırırken, çok çeşitli bakış açılarına sahip olmak da olgunlaştırır. NLP en iyi iletişimcileri incelemiş ve insan iletişimindeki sistemsel yapıyı kurmuştur. Mükemmel insanları modelleme yolu ile pratik araç ve metotlar geliştirmiştir. Bu araçlar iş dünyasında, işe alma, eğitim, satış, müzakere ve
Nlp’nin Türkçesi Sinir Dili Programlama olarak çevrilen NLP, bireyin istediklerini elde etmesine olanak veren bir düşünce, uygulama ve davranış tarzıdır. NLP hızlı ve etkili bir şekilde davranış değişikliği yaratmaya yönelik çok güçlü teknikler ve bunların nasıl kullanıldığını açıklayan bir bilimdir. NLP kişinin kendisiyle ve diğer insanlarla iletişimidir. Nöro: Nörolojik sistem vücudumuzun fiziksel fonksiyonlarını nasıl yerine getirdiği ve beş duyu organımızdan gelen bilgileri işleme tarzı ile ilgilidir. Neuro insanın beynini ve bütün bedenini saran mükemmel bir ağdır ve hayal tecrübelerimizin sinir sistemimiz sayesinde beş duyumuzla algılanmasıdır. 'Sinir' olarak Türkçe'ye çevrilen "Neuro" kelimesi ile anlatılmak istenen vücudun sadece %2'sini (genellikle 1369 gram civarında) oluşturan beynin ta kendisidir. Birçoğumuz beynimizi etkin ve bilinçli bir biçimde kullanamıyoruz. Beyin kapama düğmesi olmayan bir makineye benzer. İnsanların
Hızlı okumanın anlama kabiliyetini azaltmadığı aksine artırdığını belirtmek gerekiyor. Normal hızla okuyan bir kişi dakikada 200 kelime okuduğunda bunun %60′ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800 kelime okuduğunda okuduğunun %80′inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğunuzda beyin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Bu sayede özellikle zaman problemi yaşadığınız sınavlarda okuma hızınızın artmasına bağlı olarak anlama ve kavrama süratinizde artar. İnsanların gelişim süreçleri içerisinde en önemli unsur bilgi çağı olarak adlandırdığımız günümüz dünyasında bilgiye en kısa zaman içerisinde ulaşmaktır. Bilgiye ulaşmanın ve bilgiyi paylaşmanın en etkin yolu ise aktif bir okuyucu olmaktan geçmektedir. Okuma-yazma oranının yükseklik düzeyi toplumun gelişimi düzeyi ile doğru orantılıdır. Bu şartlarda ise okuma-yazmanın çağı yakalamak adına ön şart olduğu ortadadır. Okuma
Hızlı okuma eğitimi almış bir kişi ise bu sayıyı beşe katlayabiliyor. Hatta bazen daha da yukarı çıkabiliyor. Hızlı okuma bir beceridir ve biz bu beceriyi eğitimle geliştirebiliriz. Kimi üstün zekalı çocuklar bu beceriyle birlikte dünyaya gelirler, ama ortalama zekaya sahip her birey azmederse hızlı okuma becerisini edinebilir. Bir kişi dakikada 200-300 kelime okuduğunda bunun %60’ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800-1000 kelime okuduğunda bunun %80?inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğumuzda beynin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Sağ Beyinle Okumak (Sol beyin; ardışık, mantıksal, matematiksel, konuşma ve dil öğrenme, gibi fonksiyonlarla yükümlüdür. Sağ beyin ise; hafıza, hisler, görüntüler ve farkında olmadığımız fonksiyonları yönetir. O tümü görür, şekilleri tanır. Bu nedenle sol beyinden 100 kat daha hızlı olduğu söylenmektedir. Fakat insanlar yalnız beyinlerini
Okuma-yazma oranının yüksekliği toplumun gelişimi ile doğru orantılıdır. Öyle ise okuma-yazmanın çağı yakalamak için ön koşul olduğu ortadadır. Okuma-yazma becerilerinin kazanılması ve kullanılması çağdaş uygarlığa ayak uydurmanın yanı sıra, günlük yaşantının kolaylaştırılması ve akıcılığı açısından da büyük önem taşır. Günlük yaşam içinde karşısına çıkan uyarıları okuyup anlamayan insanlar için hayat kolay olmasa gerekir. Haberleri okuyup faydalanmak, Onaylanacak evrakları, sözleşmelerdeki açıklamaları kavramak, hak ve sorumluluklarımızı bilmek hep okuma ve anlama becerilerini gerekli kılmaktadır. Okuma becerisi, akademik, sosyal, siyasal ve kişisel değerlere sahiptir. Çocuklar okula başlar başlamaz okumanın öğretilmesine büyük önem ve ağırlık verilmektedir. Beynimiz ise çok hızlı çalışır, ama göz ona nazaran daha yavaş bilgi gönderir. Beyinle göz arasındaki bu kapasite farklılığı okuma esnasında dikkatin çok sık ve kolay dağılmasına yol açar. Bu nedenle hı
Türkçesi Sinir Dili Programlaması olarak çevrilen NLP, bireyin istediklerini elde etmesine imkân veren bir düşünce, uygulama ve davranış biçimidir. İnsanı bir bilgisayara benzetirsek NLP, bu bilgisayarı nasıl kullanacağımızı öğreten bir teknolojidir. Her bireyin sahip olduğu potansiyelin nasıl daha etkin kullanılacağını gösteren modellerden ve stratejilerden oluşur. NLP Kişinin Kendisiyle ve Diğer İnsanlarla İletişimidir… NLP ilk olarak 1970’lerin başında psikolojiye ilgi duyan Matematikçi Richard Bandler ve Dil bilimci John Grinder’ in kendilerine sordukları basit bir soru ile ortaya çıkmıştır; “yalnızca herhangi bir uzmanlık becerisine sahip olan bir kişi ile, aynı beceriye sahip olmasına rağmen konusunda daha üstün olan birisi arasındaki farkın esas sebebi nedir?” Bu basit soru insanların dünyayı nasıl algıladığı, ne şekilde düşündükleri, hissettikleri, beceri ve davranışlarını hangi biçimlerde organize edebilecekleri konusunda bir model oluşmasına neden
NLP, bakış açılarını ve davranış seçeneklerini artırma, zenginleştirme seçenekleri sunar. Çok seçenek sahibi olmak kişiyi mükemmelliğe yaklaştırırken, çok çeşitli bakış açılarına sahip olmak da olgunlaştırır. Mükemmel kişiler, çok çeşitli bakış açıları ve çok sayıda davranış seçenekleri içeren haritalara sahip olan kişilerdir. Türkçesi Sinir Dili Programlaması olarak çevrilen NLP, bireyin istediklerini elde etmesine imkân veren bir düşünce, uygulama, davranış biçimleme ve modellemeler bütünüdür. NLP Her bireyin sahip olduğu potansiyelin nasıl daha etkin kullanılacağını gösteren modellerden ve stratejilerden oluşur. Bireyin iç dünyası sorunlu, huzursuz, mutsuz ve karmaşık durumlar içindeyken ağzından olumlu yada pozitif ifadelerin çıkması kesinlikle mümkün değildir. Bireylerin iç dünyasının daha net hale gelmesine, ruhsal dinginliğe ulaşmasına ve arzu ettiği yönde düşünce ve davranışlarının farkına varmasına ve değiştirmesine, dönüştürmesine katk