Unutma ki, ölenler gerçekte ölmezler ve ruhları her zaman sizin sözlerinizi duyar. Onlar zaten yaptıkları kötülüklerden pişmanlık duymaktadır ve tek bekledikleri affedilmektir. Onların acı çekmesini istemiyorsanız, onlar diriyken size kötülük yapmış bile olsalar yaşadıkları büyük pişmanlıktan dolayı onları affetmeli az da olsa iyi yönleri hatırlanmalıdır. Çünkü onların ruhları artık kafeslerinden kurtulmuş ve Tanrı katına çıkmıştır. Sadece bu neden bile onları iyi anmak için yeterlidir. Alçak düşürücü kazanç yerine kaybetmeyi tercih et; çünkü kayıp bir kez acı verir, ötekiyse her zaman. İnsan için en önemli şey itibar ve vicdandır. Biri yani itibar bir kez elden gitti mi, insanların sevgi, saygı ve güvenini kaybettiniz mi, onları bir daha hiçbir para ile geri elde edemezsiniz. Vicdan ise ruhumuzun bir parçasıdır ve öldükten sonra bile yaptıklarımızdan acı duymamıza neden olur, insana pişmanlık duygusunu yaşatır. Hiçbir maddi değer, manevi değerin yerini tutama
Rahatlık zehirli şaraptan daha kötüdür Hermason öğrencilerine ibret almaları için bir öykü anlatır: TaiKan çok ünlü bir saray mensubuydu. Savaşlar sırasında aldığı mevkilerle, çok yüksek bir resmi göreve atanmıştı. Bu, aynı zamanda etrafındaki bazı insanların onu kıskanmasına ve iftiraya uğramasına neden olmuştu. Bu yüzden rütbesi elinden alınmış, bölgesinden çok uzakta bir yere tayin edilmişti. Orada yapacak çok az işi vardı. Ama o yine de yaşam standartlarını düşürmedi ve boş zamanların rehavete kapılmadı. Her sabah çalışma odasından avluya yüz tuğla taşırdı ve akşam aynı tuğlaları geri taşırdı. İnsanlar onun bu davranışını çok merak ediyorlardı ve niçin böyle davrandığını sordular. O da, bu hayatında ülkenin kaybettiği toprağını tekrar geri almak istediğini; eğer çok rahat yaşarsa ve bu yaşantıdan hoşnut olursa hedefine ulaşamamaktan korktuğunu söyledi. Bir gün yeniden eski yerine atandı. Eski kentinde, eskisinden de çok meşgul olmasına rağmen, gücün
Mahkeme lideri fakir olmaktan rahatsız olmadı. Hermason, "Bir beyefendi fakir olmaktan rahatsız olmamalıdır." dedi. Bunun anlamı: "Bir beyefendi, fakir olduğunda huzurlu olmalı ve iyi karakterini kaybetmemelidir." şeklindedir. Saray Mahkemesinde "Hulifiğ" isimli yüksek bir devlet görevlisi vardı. O tıpkı bahsedildiği gibi fakir olduğunda huzurlu [kalabilen bir centilmendi. O dönemde, Saray Mahkemesinde çalışan liderlere maaş bağlanmazdı. Genellikle, Huling dışındaki diğer tüm liderlerin hepsinin kendi malı vardı» O çok fakirdi ve sıkça oğullarının [dağlardan topladığı tahtalar sayesinde kazandığı para ile yaşıyordu. Fakat böyle buhurumda bile o büyük amacını değiştirmedi. Saray Mahkemesinde, onun dürüstlüğü ve sultanı direkt olarak eleştirme cesaretine sahip olan tek kişi olduğu bilinmekteydi. Mahkemesinde herhangi bir şey doğru yapılmadığında ise, imparator ile görüşme talep etmekteydi. Sultan, sıkça mahkemedeki diğer kişilerden Huling ile baş başa konuşabilme
Dürüst, namuslu ve güvenilir bir insan ol. Siliang, Şaabi ülkesinde yaşayan bir adamdı. O iyi kalpli, dürüst ve namusluydu. Aşırı derecede akıllıydı ve çocukluğundan beri öğrenmekten hoşlanmıştı. Daha 17 yaşındayken, vilayete ait milli servis sınavında birinci oldu. 24 yaşındayken, sultanın sarayında düzenlenen imparatorluğa ait milli servis sınavında birincilik kazandı. Bir devlet lideri olduktan sonra, memleketindeki yaşlı insanları unutmadı. O sıkça kendi maaşıyla memleketindeki çiftçilere yardımlar yaptı. Nerede görev yaparsa yapsın* daima normal kişilerin refahını düşündü ve onlara yardım etti. İnsanlardan yüksek takdir aldı. Birçok mevzuda sadece geniş ve derin bilgiye sahip değildi, aynı zamanda çok yüksek ahlak standartlarına da sahipti. Bunun dışında, kaligrafi ve resim yeteneği de güçlüydü. Birçok kişi onun kaligrafilerini veya resimleri hazine olarak toplamaya çalıştı. Onun etkisi ile oğlu da kaligrafiye ve resme ilgi duydu. Babasından kendisine resim çizm
Ufak şeyler, örneğin ses tonunuz, alelade olaylarda kelimeler çok anlamlıdır, çok şey ifade eder. İletişimde hassasiyet gösterme, davranışlarda değişmenin gücü bilme evli çiftlerin tatmin olmalarını diğerlerine göre yüzde 17 oran da arttırır. Yüz ifadenizi değiştirmek gibi ufak şeyler yapmanızın gerçekten önemi var midir? İnsanlar bukalemon gibi renk değiştirmezler. Tepkilerimiz daha çok yüz ifadelerinden, ses tonlarından ve vücut dilinden belli olur. Şunu düşünün: pir insanın yüz ifadesini anlamak saniyenin altıda birinden daha az zaman alır. Yüz ifadelerini on metre öteden görüp anlarız. Bunu* nasıl yapabiliriz? Tabii ki dikkat ederek, insanların yüz ifadeleri arkadaşlarının ne düşündüğünün belirtisine göre uyum sağlarlar. Yüz ifadelerinin önemli olduğunu düşündüğümüz için bu ifadelere dikkat ederiz. Bu yüzden de onlara tepki gösteririz. Tepki gösterdiğimiz için de yüz ifadelerimiz iletişimimiz için önemlidir. Bir dahaki sefere biri verdikleri yemek dav
Gözden uzak olan gönülden de uzak olur, derler. Aile fertleriniz ülkenin dört bir yanına dağılınca, hayatınızda olup bitenleri onlarla paylaşmayı unutmayın. Yakınlarınızla aranızdaki bağı koruduğunuz sürece kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Yirmi yıl önce Sally koleje gitmek için baba evinden ayrıldı. Annesi o günleri üzülerek hatırlıyor ve şöyle diyor: ‘Korkunç bir şeydi. Onun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordum ama, onu kaybetmek de istemiyordum. Onun evden uzaklaşıp beni terk etmek istediğini hissetmiştim.’
Sally annesinin tepkisini bir sevgi işareti değil de, kendisine duyduğu güvensizlik olarak algılamış ve birbirlerinden uzaklaşmışlardı. ‘Neden bu kadar uzağa gittiğimi bana sormalıydı. Bunu onun sorunu olduğunu düşündüğümden, ben de üstelemedim.’
Sally'nin kariyeri onu coğrafi olarak ailesinden uzak tutuyordu. Zaman geçtikçe Sally'nin
Paranın peşine düşerken o kadar çok zaman harcarız ki, bu konuda endişe ederiz ve paramızı durmadan sayarız. Şunu öğrenmeniz sizi belki şaşırtacak ama, hayatta sadece zenginler tatmin olmaz. Bir dakika için şunu düşünün: Bu ülkede birçok insan oydan çok piyango bileti alıyor.
Hepimiz zengin olmak istiyoruz. En azından zengin olmak istediğimizi düşünüyoruz. Ne var ki, piyangodan para kazananlar zengin oldukları için bunun mutluluğunu yaşayacakları, zevkini çıkaracakları yerde, bu yüzden aile içinde çıkan kavgalarla, arkadaşlar arasında çıkan tartışmalarla karşılaşıyorlar. Bu olaylar parayı kazanan kişinin ilk etapta gerçekten değer verdiği şeylerin çoğunu alıp götürüyor, yok ediyor. On üç milyon dolar kazanan lllinois'li bir erkek haftalar sonra boşanma ilamı alıyor ve karısı paranın yarısının kendisine verilmesini istiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde minimalist denen yeni bir akım var. Bu akıma inanan kişiler en az parayla ya