• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Çocuk Ve Televizyon

Kişisel Gelişim

Televizyon seyretmeyen bir çocuk pek bulamazsınız. Eğer çocuğunuz da çok seyredenler grubuna dahilse, diğer çocuklara oranla kelime hazinesinin daha zengin; bakış açısının daha geniş ve genel bilgisinin daha fazla olacağı kesindir. Fakat, seçici olmalı ve çocuğunuza da seçici olmasını öğretmelisiniz. Birlikte izlediği şeyler hakkında konuşun: Neyin eğlenceli, neyin ilginç, neyin yeni ya da farklı olduğundan söz edin. Seyredeceği şeyler hakkında konuşun. Ne seyredeceği ve ne zaman seyredeceği konusunda plânlar yapın. Televizyonu bir ceza aracı olarak kullanmamaya dikkat edin. Televizyon ve çocuklar hakkında ilginç bir durum vardır: Dikkat kolaylıkla dağılabilir. Eğer o sırada daha aktif bir olay söz konusu ise, çocukların çok azı pasif seyretme durumunu devam ettirir. Televizyonun çocuğunuz üzerinde nasıl bir etki yaptığını belirlemeye çalışın. Eğer televizyona çok düşküme, bu sahte bir dünyanın etkisi altında olduğunu gösterir. Ekrandaki görüntülerle değil gerçek ins

Günde Kaç Soru Çözülmeli? Sbs

Kişisel Gelişim

SBS'ye hazırlanan her öğrencinin kafasında bir numaralı soru günde kaç soru çözmeliyim? Günde 600 soru çözmek mümkün mü? Mümkün olsa da bu sağlıklı mı? İsterseniz kabaca bir hesap yapalım. Her soru için 1 dakika süre ayrılsa (bu oldukça iyimser bir tahmindir, soru çözerken adaylar daha çok zaman harcarlar.) 600 soru 600 dakika eder. Bu da günün en az 10 saatini soru çözmeyle geçirmek demektir. Bir öğrencinin hiç ara vermeden çalışmasının olanaksız olduğunu düşünürsek, bu kadar soru çözümü için her gün en az 14–15 saat zaman ayırmak gerekir. Kişisel kanım şudur ki; sağdan soldan duyduğunuz söylentilere inanmamanız ve kendi yapınıza uygun bir program dâhilinde konu çalışarak soru çözmenizdir. Her birey günde kaç soru çözeceğine de kendisi karar vermelidir. Bazı konular vardır ki 30 soru çözülerek konuyu pekiştirmek mümkünken bazı konular için 300 soru bile yeterli değildir. Ayrıc

Dikkatli Olun Ve Odaklanın

Kişisel Gelişim

Çoğu zaman işimin sorun çözmek olduğu duygusuna kapılıyorum. Birçok insan sorunsuz durumlarda iyi iş çıkarır, ama ortaya sorunlar çıkmaya başlayınca, durum değişir. Sorunları çözemezler; oysa ben başarılı bir şirketi yürütmenin anahtarının bu olduğunu düşünüyorum. Bütün şirketlerin sorunları vardır. Eğer şirketinizin hiçbir sorunu olmadığını düşünüyorsanız, ya körsünüz, ya sorun yokmuş gibi davranıyorsunuz ya da inkarcılık yapıyorsunuz demektir. Belki henüz kendi işinizin başında değilsiniz, ama o konuma gelince sorunlar başlar. Sorunlara hazır olmanız gerekir; sorun çıkması sizi asla şaşırtmamalıdır. Planlarınız ne kadar özenli, beklentileriniz ne kadar yüksek ya da ne kadar çok çalışıyor olursanız olun, sorunlar çıkacaktır. Kontrolünüz dışında olaylar yaşanacak, durumlar ortaya çıkacaktır. Üstelik bunlar hiçbir uyarı olmadan, aniden ortaya çıkarlar. Gerçek durum budur; işler böyle yürür. New York City'de 11 Eylül 2001 sabahının erken saatleri güneşli, güzel

Yaparak Ve Riske Girerek Öğrenin

Kişisel Gelişim

Bazı insanlar sadece kitaplardan öğrenir, ama gerçek yaşamın sorunları karşısında ne yapacaklarını bilemezler. Bazıları da sadece hayattan öğrenir, ama alışageldikleri şeyler dışında hiçbir sorunu halledemezler. Çırak programının bir sezonunda iyi eğitimli adaylar ile daha az eğitimlileri karşı karşıya getirdik. Her iki ekibin de performansına baktığımızda, başarının anahtarının eğitim değil deneyim olduğunu gördük. Deneyim eylemle ya da yaparak ediniliyor ve risk almayı içeriyor. Bilgi şarttır, ama tek başına yeterli olmuyor. İnsanın bilgisini kullanması—onu yararlı hale getirmesi—gerekiyor, çünkü insan yaparak öğrenir ve sonuçta kendisini öyle kanıtlar. Tanrı biliyor ya, hayatımda çok risk aldım ve bunların sonucu her zaman büyük başarılar olmadı. Yapılmaya değer pek az şey risk gerektirmez; o nedenle risk almaya hazır olun. Kendinizi her zaman güvenceye almaya çalışmayın, ama elbette tehlikeleri asgariye indirmeye ve kaybınızın ne olacağını tamı tamına kestirmeye çalışın

Araştırmalar

Kişisel Gelişim

Araştırmalarınız karşılıksız kalmaz; Wall Street No. 40'ı (Trump Üniversitesinin bulunduğu yer) satın almayı düşünmeye başladığımda, bina ve o günkü sahiplerinin sorunları hakkında öğrenebileceğim her şeyi öğrendim. Binayı, çevresini, pazar koşullarını ve uzaktan yakından ilintili her şeyi inceledim. Binayı satın alma fırsatını nihayet yakaladığımda, buna hazırlıklıydım ve satın alacağım şeyin ne olduğunu tam olarak biliyordum. Aşağı Manhattan'ın en yüksek binası olan Wall Street No. 40 120.500 metrekarelik bir arazi üzerine kuruludur ve ben burayı 1,3 milyon dolara satın aldım. Bugünlerde Manhattan'da bir yatak odalı bir dairenin bile 1 milyon dolardan daha ucuza satın alınamadığını düşünecek olursanız, bu binanın bugünkü değerini aşağı yukarı kestirebilirsiniz. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Çocuk Ve Yalan

Kişisel Gelişim

BİR İNSANIN bilinçli ve kasıtlı olarak başkalarını aldatmak, küçük düşmekten kurtulmak ve çıkar sağlamak için gerçek dışı sözler söylemesine ve akla uygun bahaneler bulmasına 'yalan' diyoruz. Çocuklar beş yaşına kadar bilinçli olarak başkalarını aldatmak ve bundan çıkar sağlamak için yalana başvurmazlar. Bu yüzden çocukların söylediği gerçek dışı sözleri ve uydurma hikâyeleri yalan olarak değerlendirmek doğru değildir. Çocuklar beş yaşına kadar zihinsel olarak henüz 'gerçek' ile 'hayal'i birbirinden ayıracak olgunluğa ulaşmamıştır. Olmasını arzu ettikleri bir şeyi hayalinden geçirdikleri zaman bunun gerçekleşeceğine inanırlar. Yeni doğmuş kardeşini kıskanan bir çocuk, onun ölmesini arzu etse ve kazara kardeşi hastalanıp ölse, ‘Ölmesini ben istedim,’ diyerek büyük bir suçluluk duygusuna kapılır. Çocuklar canlı cansız ayırımı da yapamazlar. Onlara göre her şey canlıdır. Oyuncak atıyla canlıymış gibi konuşur. Rüya ile gerçeği de ayıramazlar. Rüyada gördüğü bir olayı yaşamış gi

Çocuk Ve Hırsızlık

Kişisel Gelişim

ÇOCUK VE HIRSIZLIK OKUL öncesi dönemde görülen izinsiz eşya alma bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilmez. Bu dönemden önce, özellikle 3-6 yaşları arasında çocuklar ben merkezci bir kişiliğe sahip oldukları için gittikleri evlerde veya kreşte arkadaşlarında gördükleri objeleri ve oyuncakları almakta sakınca görmezler. Bu yaşlarda çocuklar kendilerini dünyanın merkezinde görürler. Herkes ve her şey onlara hizmet etmek ve isteklerini karşılamak için vardır. Mülkiyet duygusu tam olarak gelişmediği için, çocuklar, başka birine ait eşyayı izinsiz olarak almanın kötü bir davranış olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle, çalma davranışının bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ele alınabilmesi için çocuğun ilkokul çağına gelmiş olması gerekir. Çocuklarda bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ortaya çıkan ve psikolojide 'kleptomani' olarak isimlendirilen hırsızlığın altındaki sebepleri şu başlıklar altında özetleyebiliriz: 1. Hatalı anne-baba tutuml

 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47