NLP insanın olduğu her içerikte kullanılabilir. Geçmişte yaşanan tecrübelerin ortaya çıkardığı stratejilerin değişimi ve kişiyi sınırlayan ve engelleyen tecrübelerin etkisinin ortadan kaldırılması sağlanabilmektedir. “İçeriksiz” Modelde aktarılan NLP bilgileri ve NLP teknikleri, istenen sonuçlara ulaşmayı kolaylıkla sağlayabilmektedir. İş hayatında iletişimin zenginleşmesi, satışların arttırılması, doğru karar verebilmek, geleceği planlamak, medya önünde doğru mesaj aktarabilmek, reklam ve aktarılan yazılı ve sözlü mesajların dil açısından irdelenmesi için önemli bilgiler sağlayan NLP, kişisel olarak da kaynakların kullanılabilmesi ve varsa (panik atak, uçak korkusu, deprem korkusu, sınav stresi, depresyon benzeri durumlar) sorunların ortadan kaldırılması da çok kısa zamanda ve doğru bilgi aktarımları ile gerçekleşebilmektedir. NLP, kişinin geçmişle barışmasını, geçmişte yaşanılan negatif duyguların silinmesine ve hafızadaki dosyaların kapatılmasına yardımcı olur. Endişe
Sınavlara hazırlık, özellikle SBS ve LGS - LYS’ye hazırlık süreci programlanarak yürütülmesi gerekli bir süreçtir. Sınavlara hazırlanmak için sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir, öğrenci stres, korku ve endişe duygularıyla var olan bilgisine sınav esnasında ulaşamayabilir. Bu nedenle her öğrencinin sınava duygusal, zihinsel ve ruhsal açıdan hazırlanması ve bu sayede stres, korku, endişe gibi olumsuz duygulardan, yapamayacağım, başarısızım, yetersizim gibi olumsuz inanç sistemlerinden kurtulması gereklidir. Bireyin kendine inanmasına, güçlü yönlerini kullanmasına yardımcı olur, başarılı yönlerini hatırlatır. Koçluğun temel işlevlerinden biri olan; strateji oluşturmak, bir eylem planı yaparak, kişinin yol haritasını çıkarmaya erken yaşlarda başlamasını sağlar. Kişilerin en çok istediği ile hedeflediği şeyin, gerçekten kendisi için en iyi şey mi olduğunu sorgularken, nerede durduğuna bakmasına; ulaşmak istediği “başarı-kapasite-amaç” dengesini kurmasın
Bazı düşünce, fikir ya da duygular bilinçli bir çabayla hatırlanabilir. Bu tür düşünceler bilinçöncesi olarak adlandırılmıştır. Bir olayı bilinçli zihnimizden atmış unutmuş olabiliriz fakat o olaya ilişkin bir kontakt uyaran onu tekrar bilincimize çağırabilir. Bilinçaltı 'derin akıl ' olarakta tanımlanır. Önemli bir nokta; bu derin aklın hayalle gerçeği ayırt edemiyor olmasıdır, rüyalarımızı birer gerçek gibi yaşamamız bunun en bariz göstergesidir. Eğer korku dolu bir rüya görüyorsak beyin adrenalin; keyifli, mutlu bir rüyada seratonin salgılar. Bilinçaltı bizim otomatik, düşünmeden ve istemsizce yaptığımız duygu, algı ve davranışlarımızın kontrol edildiği zihin bölümüdür. Bilinçaltı, insan yapısında buzdağının görünmeyen kısmına benzer. Kişinin davranışları üzerinde oldukça etkili olan zihinde yer etmiş gizli bir sistemdir. Bilinçaltı bilinçli bir halde yapılan sorgulama gibi zihinsel faaliyetlerde bulunamaz. İnsana baskı yapan doğrudan uygulayıcı bir sistemdir. Bilinç
Bir insan hiçbir şey düşünmeden durduğu anda insan beyninden 1dakikalık bir sürede 500 kelimelik bilgi geçişi olur. Kişi okuduğunun tamamını veya tamamına yakın kısmını anlamış olur. Eğer kişi 500 kelime altında okuyorsa beyin bunu 500 kelimeye tamamlamak için kelime ilave eder. Diyelim ki bir kişi 300 kelime okuyor, beyin bunu 500 kelimeye tamamlamak için 200 kelime ilave ediyor ve bizde o kelimelerin peşine takılarak başka şeyler düşünmeye başlıyoruz. O zaman okuduğumuz parçanın tamamını değil, bir kısmını anlıyoruz. Konuyu bir defa daha okuma ihtiyacı hissediyoruz. Vücudumuzun hakimi ve merkezi olan beyin, resimleri algılayarak yorumlar ve daha önceden öğrenilmişse yani kendisinde karşılığı mevcutsa bunu yansıtır. Okuma esnasında da durum böyledir. Özellikle hızlı okuma teknikleri ile kelimeleri tek tek seçip anlamaya çalışmazsınız. Bunun yerine 3-4 kelime grubunun resmini göz aracılığıyla beyine iletirsiniz. Beyin bunu yorumlayarak kelimelerin arasında bulunan en önemli
Bilinçaltı Temizliği; Bilinçaltımız mıknatıs gibidir. Kendi inançlarını yansıtan şeyleri çeker. Bilinçaltımızda belli bir inanç varsa, bilinçaltımız bu inanca uygun titreşimler yaratır ve bunu yansıtan veya buna uyan olayları ve insanları kendine çeker. Buna son dönemlerde adı çokça duyulan çekim yasası denmektedir. Yerçekimi yasasının varlığının kesin olması gibi çekim yasasının varlığı da kesindir. Eğer bilinçaltınız yaşamınızın zor geçeceğine inanırsa, gerçekten yaşamınız zor olacaktır. Karşılaşacağınız olaylar ve insanlar hayatımızı zorlaştıracaktır. Eğer bilinçaltımız paranın zor kazanılacağına inanırsa, para zor kazanılır. Karşınıza çıkan fırsatlar para kazanmak için insan üstü çaba göstermeniz gerekenler olacaktır. Sizin gerçeğinizi yaratan inancın ne olduğuna siz karar veremezsiniz, bilinçaltınız verir. Bilinçaltımız sezgilerimiz aracılığıyla bizimle konuşur. Bilinçaltımızdan rehberlik veya yardım istediğimizde, bir dürtü, ilham veya önsezi hissederiz. Bilinçaltımızı
Modern dünyada insanoğlu sürekli başarıya odaklanarak yaşıyor ve hayat boyu girilen sınavlarda ve iş görüşmelerinde başarılı olmanın önemini arttırıyor. Sayısal olarak sınav sonucunu gören kişi kendini başarısız ya da başarılı olarak sınıflandırıyor. Bu düzene göre makbul kişi başarılı olan olarak algılanabiliyor ve başarısızlık sonucunda derin bir üzüntü, hayal kırıklığı, öz değer azalması sorunu ile karşı karşıya kalınıyor. Bunun sonucunda kişi başarısızlık korkusu ile tanışabiliyor. Mesela bir iş görüşmesine gidip mülakat sonucunda elenen aday sonraki iş başvurularında işe kabul edilmeme, başarısız iş görüşmesi yapma korkusu nedeniyle iş aramaktan vazgeçebiliyor ya da ilk ÖSS girişinde istediği bölümü kazanamayan bir öğrenci ailesine üniversiteye gitmekten vazgeçtiğini söyleyip iş hayatında şansını denemeye kalkıyor. Başarısız olmaktan korkan insanlar istediklerini yapmaktan ve denemekten kaçınırlar zira onlara göre başarısızlık dünyanın sonudur, başarısızlık göstermek b
1950 ‘li yıllarda Amerika’da James vicary adlı reklamcı sinema salonlarında bu Subliminal mesaj yöntemini denemiş ve patlamış mısır ve kola satışlarında %20 ‘lik bir artış sağladığı görmüştür. Yaptığı deney, film izlerken saliselik zaman dilimleri içerisinde akan görüntülerde “patlamış mısır ye ve kola iç” gibi mesajları izlettirmekten ibarettir. Kişiler bu görüntüleri hatırlamazlar ama bilinçaltına yapılan bu direktif ile film aralarında denilen mesajı yerine getirirler. Bu reklam türü artık yasaklamıştır ama insan zekası bu mesaj yöntemini yararlı bir yönde kullanmayı da akıl etmiştir. Madem bilinçaltına bu veya benzer yöntemlerle bilinçli bir algı yüklemesi yapılabilmektedir. O zaman kişinin ihtiyacı olduğu yönde bilinçli bir algı yüklemesiyle belki de en zayıf hissettiği noktalarda yardımcı olunabilecektir. Stres yönetimi, sigarayı bırakma, kendine güven eksikliği gibi daha onlarca farklı konularda artık bu subliminal mucizeden yararlanılmaktadır. Siz rahatlatıcı müzik parçalarını