• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Bir Çözüm Yaratmak Ve Seçmek

Kişisel Gelişim

Genelde siz bir kişiyi ikna etmeye çalıştığınızda, birden fazla olası eylem seçeneği mevcuttur. Dolayısıyla çoğu vakada, diğer kişiyi ihtiyaç uçurumunu kapatmak için yollar irdelemeye dahil etmeyi isteyeceksiniz. Eğer onlar çözümü yaratmak için yardım ederlerse, sizin tek yanlı bir plan yaratmanız ve çözümünüzü onlara "dayatmanıza" kıyasla bunu yerleştirmeye çok daha fazla kendilerini adayacaklardır. Örneğin, eğer siz bir emlak satış uzmanıysanız, bir ailenin yaşamsal zorunluluklarım karşılayan büyük bir ev bulabilirsiniz. Fakat bu okulların niteliği ya da alışveriş merkezlerine yakınlık açısından onların kriterine uymayabilir. Ya da siz tüm kriterleri karşılayabilirsiniz -okul ve alışveriş yerleri dahil - fakat doğru fiyatı belirleyemezsiniz. Müşterilerinizle işbirliği sayesinde kendi önceliklerini detaylarıyla bildirmelerini bu faktörlerden hangisinin planları için en önemlisi olduğunu söylemelerini sağlayabilirsiniz. Eğer siz fakir bir mahallede yardım için gönüll

Yeni Sözcüklerin Anlamını Öğrenme

Kişisel Gelişim

Okumanın kesintisiz ve anlaşılır olması, okuyanın sözcük bilgisiyle yakından ilişkilidir. Yeterli olmayan sözcük dağarcığı, okumayı ve okunan metnin anlaşılır olmasını güçleştirir. Hızlı okumak için sözcük bilgisini de geliştirmek gerekir. Ders kitapları çoğunlukla öğrenci düzeyine uygun olarak yazılmışlardır. Bu kitaplarda geçen yeni bir sözcüğün anlamı, öğrenci tarafından dikkat edilirse, tümce içindeki kullanılış yerinden çıkartllabilir. Sözcük dağarcığı ne kadar geniş olursa, metin içindeki yeni sözcükleri kavrama da o kadar kolay olur. Okuma sırasında karşılaşılan sözcüğün anlamı tümceden çı-İcanlamıyorsa ya hemen ya da konuyu ana hatlarıyla kavrar kavramaz sözlüğe bakmak gerekir. Bunun için sözlük kullanma alışkanlığı edinilmelidir. Yeni sözcüklerin anlamını öğrenmek kadar, yazım kurallarını gözeterek, sözcükleri anlamlarına uygun olarak doğru okumak ve birbirine benzeyen sözcükleri karıştırmamak da okunanı anlamak için önem taşır. DERLEYEN.

Halkla İlişkiler

Kişisel Gelişim

HALKLA İLİŞKİLER KAVRAMI;İster özel ister kamu kuruluşu olsun, her kuruluş, toplumsal bir çevre içinde yer alır; bir yandan çevreyi etkiler, bir yandan da aynı çevreden etkilenir. Halkla ilişkiler; kuruluşun çevresiyle ilişkilerini, çevrenin kuruluş amaçları, işlevleri ve örgütsel davranış üzerindeki etkilerini öğrenmesiyle, kuruluşun çevresini etkilemesiyle ilgili anlayış, davranış ve yöntemleri içeren bir kavramdır. Bu nedenle halkla ilişkiler her kuruluşun, kuruluş yönetiminin çevreyi bilmesi, değerlendirmesi ve çevredeki değişimler karşısında sürekli önlem alması açısından önem taşır. Halkla ilişkiler aynı zamanda kuruluşun amaç, politika ve etkinliklerinin çevreye anlatılması ve benimsetilmesinde önemli bir role sahip bulunmaktadır. Halkla ilişkileri bu iki yönlü özelliği ile kuruluşların çevreleriyle ilişkileri içinde yer alan bir yönetsel işlev olarak kavramak gerekir. "Halkla ilişkiler nedir?" sorusuna somut yanıt vermek zordur. Tanım

Ders Çalışmak İçin Karar Verme

Kişisel Gelişim

Öğrencinin kendisini konuya vermesinde, ona karşı merak duymasının ayrı bir önemi vardır. Gerçekte merak, dikkati toplamayı sağlayan itici güçtür. Bir şey ancak merak edildiği oranda öğrenilebilir. Sevdiğimiz bir işe, "kolayca" kendimizi vermemize karşın; sevmediğimiz bir işe, neden kendimizi veremediğimizi hiç düşündünüz mü? Bunun nedeni, merakla ilgilidir. Sevdiğimiz işler her zaman daha çok merak duyduğumuz, ilgimizi çeken işlerdir. Örneği"/ bir romanın sonuna kadar okunmasını sağlayan meraktır. Merak, konuya karşı ilgi uyandırır ve böylece de dikkatin konu üzerinde toplanmasını kolaylaştırır. Konuya karşı içsel bir merak uyandırmak için ne yapılmalıdır? Bunun için türlü yollar denenebilir. Kimi zaman, üzerinde çalışılacak konu yeterince tanınmıyor olabilir. Bu durumda konuyu tanımak amacı ile ön bilgiler toplamak merak için yeterli sayılabilir. Ancak, en etkili yöntem; öğrencinin konuya ilişkin, kendisine sorular sormasıdır. Bu amaçla, okuduğunuz bir metin

Dikkat Ve Çevre

Kişisel Gelişim

Öğrencinin kendisini konuya vermesinde, ona karşı merak duymasının ayrı bir önemi vardır. Gerçekte merak, dikkati toplamayı sağlayan itici güçtür. Bir şey ancak merak edildiği oranda öğrenilebilir. Sevdiğimiz bir işe, "kolayca" kendimizi vermemize karşın; sevmediğimiz bir işe, neden kendimizi veremediğimizi hiç düşündünüz mü? Bunun nedeni, merakla ilgilidir. Sevdiğimiz işler her zaman daha çok merak duyduğumuz, ilgimizi çeken işlerdir. Örneği"/ bir romanın sonuna kadar okunmasını sağlayan meraktır. Merak, konuya karşı ilgi uyandırır ve böylece de dikkatin konu üzerinde toplanmasını kolaylaştırır. Konuya karşı içsel bir merak uyandırmak için ne yapılmalıdır? Bunun için türlü yollar denenebilir. Kimi zaman, üzerinde çalışılacak konu yeterince tanınmıyor olabilir. Bu durumda konuyu tanımak amacı ile ön bilgiler toplamak merak için yeterli sayılabilir. Ancak, en etkili yöntem; öğrencinin konuya ilişkin, kendisine sorular sormasıdır. Bu amaçla, okuduğunuz bir metin

Kendine Güvenme

Kişisel Gelişim

Öğrencinin yaptığı çalışmaya kendini vermesi, her şeyden önce, o işin üstesinden geleceği konusunda kendisine güvenmesini gerektirir. Yetersizlik duyguları içindeki bir öğrencinin, başarı sağlamak için, dikkatli bir çalışma ortamı içinde bulunması güçtür. Bu yönüyle, verimli çalışmada öğrencinin kendine güvenmesinin önemi hiçbir koşulda yadsınamaz. Güven eksikliği olan bir öğrencinin, yapacağı işte kendine güven duymasının en iyi yolu, o işi başaracağına kendisini inandırmasıdır. Bunun için kişinin kendine güven sağlayabilecek kadar küçük, ancak etkili kimi çareler araştırıp bulması gerekir. Böylesi bir kişinin, örneğin aynı konuda daha önce sağladığı bir başarısını düşünmesi ya da yapacağı çalışmayla elde edilecek sonucu bir an için düşlemesi, vb. biçimdeki iç telkinler yararlı olabilirler. Öğrenmenin temeli, dikkatin konu üstüne toplanmasına dayandığına göre; konuya kendini ve

Okuma Ve Göz

Kişisel Gelişim

Okuma anında çevresel olumsuz etkileri en aza indirebilmek gerekir. Okuma sırasında gözler çabuk yorulur. Yorulan gözleri dinlendirmek için, avuç içleri, tam göz yuvarlaklarının üzerine getirilerek; çok bastırmadan ve tam bir karartma oluşturacak biçimde konur. Böylece, göz üzerindeki avuç içi ısısı, gözleri yatıştırarak, bir gevşeme yaratır. Bu uygulamanın başında, karanlıktaki gözlerin önünden ışık panldamalarının geçtiği görülür. Bu panldamalar geçinceye değin gözler aynı durumda kapalı tutulur. Bu biçimde birkaç dakika bekledikten sonra gözler açılarak yeniden okumaya başlanırsa, gevşemiş ve rahatlamış gözlerle okunan metin daha kolay anlaşılacaktır. Gözlerin çabuk yorulmasından sakınmak için elden geldiğince uygun ışık altında okuma yapılmalıdır. Ayrıca: 1. Görme yorgunluğu duyulduğu anda, okuma konusu değiştirilerek, daha kolay bir konu ele alınabilir. 2. Gerek duyulduğunda okurken sık aralarla gözler dinlendi-rilebili

 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27