Bilinçaltı bilincin duyamadıklarını duyar,göremediklerini görür.Biliçaltı telkinlerinde amaç bilinç eşiğini,engelini aşmak,eleştirel bilinci geçip direk bilinçaltına ulaşmaktır.Böylece önerme ya da telkin bilincin değerlendirmesinden kurtulacak,bilinçaltı tarafından direk kabul edilecektir. Bilinçaltı telkinlerinde bilinci aşmak üzere 4 teknik kullanılmıştır.Telkinler arka planda çalınan bir sesin üstüne kaydedilmiştir.Bilinç arka plan sesini duyabilir ama telkinlerin sesini duyamaz.Arka plan sesi binoral bir sestir.Binoral sesin ne olduğunu ileride daha detaylı açıklayacağız. 1.teknikte sadece bilinçaltının duyabileceği telkinler binoral sesin altına kaydedilmiştir. 2. teknikte aynı telkinler tersten okunmuştur.Bilinçaltı dünyanın en mükemmel bilgisayarlarından daha kuvvetli bir bilgisayardır.Tersten okunan kelimeleri anında anlar ama bilinç bunu anlayamaz bu teknikle bilinç 2. kez aşılmış olur. 3. teknikte aynı anda
Hızlı okuma kursları öncesinde bilinçaltına yerleşmiş ve insanı yavaş okumaya yönlendiren inançlardan kurtulmalıyız. Öncelikle hızlı okuma teknikleri konusunda her insanın yapması gereken öncelikle anlayarak hızlı okuyabileceğine inanmasıdır. Bir başka deyiş ile bunun mümkün olduğuna inanmadan anlayarak hızlı okuma eğitimi sonunda çok fazla başarılı olmak pek mümkün değildir. Hepimiz ilkokula başladığımız andan itibaren kelimeleri bölerek, aşama aşama okumaya alışmış insanlarız. Beynimiz her yazıyı kısımlara ayırarak okumaya alışkın olduğundan, okuma hızımızın da düşük olması normaldir. Hızlı okuma geliştirilebilir bir yetenektir ve bu yetenek çalışarak çok rahat bir şekilde geliştirilebilir. Anlayarak hızlı okuma; günlük yaşamınızda okumak için ayırdığınız süreden tasarruf ederek, kendinize daha fazla vakit ayırmanızı sağlar. Buna ek olarak hepimizin hayatında artık büyük önemi olan sınavlarda başarı yüzdenizi de hızlı okuma teknikleri sayesinde arttırmanız mümkündür. Hızl
Hızlı Okuma Eğitimi almış bir okuyucu olursanız sizde; - 200 sayfalık bir kitabı 2 saat içerisinde bitirebilirsiniz. - Eski okuma hızınıza göre 4-5 kat daha hızlı okur, anlar ve diğer sayfaya geçebilirsiniz. - Ortalama bir kitap sayfasını 30 saniye içerisinde okur, anlar ve diğer sayfaya geçebilirsiniz. - Okurken uykunuz gelmez, can sıkıntısı durumu yaşamazsınız.. - Dikkatiniz sürekli olarak dağılmaz tekrar tekrar okumak zorunda kalmazsınız. - Okuduğunuz yeri unutup sürekli geriye dönüşler yapmazsınız. - Öğrenciyseniz SBS,LYS,YGS,ALES, KPSS gibi sınavlarda “zaman yetmedi” gibi bir probleminiz olmaz. - Her şeyden önemlisi 1 dakika içerisinde en az 500- 600 kelime okuyabilirsiniz. İzmir Hızlı Okuma Semineri Programın İçeriği: Hızlı okuma faaliyetinin tarihsel süreci Okuma nedir? Biz ne şekilde okuyoruz? Okuma frenleri hangileridir? Ne için bu frenlere
Çoğu insan yaptıkları hamlelerde başarısız olunca ve hedeflerine yürürken düştüklerinde amaçlarından vazgeçme eğilimindedir. Genelde bu eğilimde olan insanların hamleleri de tereddütler içinde gerçekleşmiştir. Kendine güven ve başarı inancı gelişmemiş, ham kalmıştır. Oysaki, başarısızlık bir “son” değil belki de başarının başlangıcıdır. Modern dünyada insanoğlu sürekli başarıya odaklanarak yaşıyor ve hayat boyu girilen sınavlarda ve iş görüşmelerinde başarılı olmanın önemini arttırıyor. Sayısal olarak sınav sonucunu gören kişi kendini başarısız ya da başarılı olarak sınıflandırıyor. Bu düzene göre makbul kişi başarılı olan olarak algılanabiliyor ve başarısızlık sonucunda derin bir üzüntü, hayal kırıklığı, öz değer azalması sorunu ile karşı karşıya kalınıyor. Bunun sonucunda kişi başarısızlık korkusu ile tanışabiliyor. Başarı isteği yoğun olan kişiler sürekli başkalarının kendini nasıl değerlendirdikleri ile ilgilenirler. Diğerlerini kendilerinden daha başarılı gör
Okumada gözler aktifmiş gibi görünmesine rağmen aslında okuma, bedensel, zihinsel ve ruhsal bir bütünlüktür. Yapılan araştırmalar okuma hızıyla anlama düzeyi arasında anlamlı ilişki olduğunu, okuma hızı yüksek bireylerin anlama düzeylerinin de aynı oranda yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte bu eğitimi alan kişilerin görsel hafızaları güçlendiğinden hafıza ve dikkat konusundaki becerileri de artmaktadır. Okuyucunun her metnin aynı hızda okunamayacağını, neyi, hangi teknikle ne kadar hızla okuması gerektiğine karar verme becerilerini de edinmesi gerekmektedir. Tüm bunların kazanılması ise etkili ve hızlı okuma tekniklerini öğrenmekle mümkündür. Bütün hayatı sınavlar ile geçen ve girmiş oldukları bütün sınavlarda kendisi gibi rakipleri ile karşı karşıya gelen öğrenciler için süre en değerli olgulardan birisidir. Hızlı olmak ve onlardan bir adım daha önde bulunmak gibi zorunlulukları bulunmaktadır. Tüm bu yoğun ve zorlu sınavların içerisinde hızlı okuma
Batıda hızlı okumanın mazisi yarım asrı aşan bir süreye sahiptir. Herkes hızlı okuyabilir. Bunun için okuyucunun öncelikle yavaş okuma alışkanlıklarını tanıması ve bu alışkanlıklardan kurtulması gerekmektedir. Okuyucu bundan sonra gözlerini hızlı görmeye alıştırmalı ve geniş alanı görebilmek için egzersizler yapmalıdır. Hızlı okuma tekniklerinde yavaş okuma alışkanlıklarını yok etme teknikleri, gözü hızlı görmeye alıştırma ve ritmik görme, geniş alanı görme teknikleri, şekillerle okuma teknikleri olma üzere dört temel konuda eğitim veriliyor. Hızlı okuma, sessiz olarak yapılmakta ve hiçbir kelime okuma esnasında atlanmamaktadır. Yoğun iş temposundan dolayı kendini geliştirmeye zaman ayıramamaktan yakınan, kitap okuma ile ilgili gereken düzeyde olmadığını düşünen, sınavlarda soruları yetiştiremediğinden yakınan, yaşam kalitesini arttırmak isteyen fakat nereden başlayacağı konusunda bir fikir sahibi olmayan herkes için fayda sağlayacak bir deneyimdir. Yoğun tempoda
Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmenliği Ülkemizde ortalama okuma hızı dakikada 150-200 kelime olarak belirlenmiştir. Bu eğitimin amacı katılımcıların okuma hızlarını dakikada 500-600 kelime ve daha yukarılara taşımak; okuma disiplini ve sistematiği kazandırmaktır. Günümüz insanı zamansızlıktan yakınmaktadır. Okumak ve incelemek zorunda kaldığımız maillerin, dosyaların ve evrakların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Zamansızlıktan yakınan insan için bu durum gerçekten önemli bir sorundur. Konuya öğrenciler açısından bakarsak onlar için de durum aynıdır. Öğrencilerin de önlerinde onların hayatlarını etkileyecek SBS ve Üniversite sınavı gibi engeller vardır. Bu sınavlarda da yakınılan en önemli konulardan biri zamanın yeterli gelmemesidir. Okuma-yazma becerilerinin kazanılması ve aktif bir şekilde kullanılması çağdaş uygarlığa ayak uydurmanın yanı sıra, günlük hayatın kolaylaştırılması ve akıcılığı açısından da büyük önem arz eder. Günlük hayat içinde karşısına çıkan uya