Şimdiye kadarki en önemli iki soru, Bana olanlar konusunda en yararlı olacak hangi ruh halinde olmak istiyorum? ve Bunu nasıl sağlarım? sorularıdır. Ruh hallerimiz, biz yaşadığımız ortama tepki verdikçe, sürekli değişir. Ruh haliniz konusunda bir tercih yapabilmeniz için, onu neyin tetiklediğini bilmeniz gerekir. Televizyon reklamlarını düşünün. En etkili olanları, bir ürünü arzulanan bir ruh haliyle özdeşleştirenlerdir. Söz gelimi, birçok otomobil reklamında, arabanın adı ve üreticisinin dışında, araba hakkında hiç bilgi verilmez. Bunun yerine arabanın, heyecan, özgürlük, kontrolü elde tutmak veya başarılı olmak gibi arzu edilir bir ruhsal durumla bağlantısını kuracak bir ortam kurarlar. Derler ki, bu arabayı alınca, bu ruh halini almış olursunuz. Hafif bir 'TV transı' içinde bulunan, eleştirel yetileri askıya alınmış izleyicile
Uyanık ya da uykuda olduğumuz her an, dış dünyadan duyularınız aracılığıyla milyonlarca veri alıyoruz. Ama bilincimiz aynı anda ancak beş ile dokuz arasındaki veriye odaklanabilir. Siz, yedi rakamlı bir telefon numarasını belleğinize kaydetmeye çalışırken ikinci bir telefon numarasını da aynı anda aklınızda tutamazsınız.
Şu anda bulunduğunuz mekana ait tüm veriler bilinçaltınızda kayda geçiyor. Sadece veriler mi? Mekanla ilgili düşünce ve duygularınız, orada otururken kafanızdan geçen başka şeylerle ilgili düşünce ve duygularınız, anılarınız, umutlarınız, beklentileriniz ve korkularınız, kendinizle yaptığınız iç konuşmalarınız, üzerinizdeki elbisenin, ayakkabının rengi, rahatlığı vb. her şey ama her şey bilinçaltında kayda geçiyor.
Ama size gözünüzü kapattırıp odanın duvarlarının rengini sorsam belki ona bile yanıt veremezsiniz. Özellikle ilk kez bulunduğunuz bir mekansa.
Oysa derin hipnoz esnasında odayla ilgili her türlü s
Genellikle internette şöyle reklamlar görürüz ya da e-postalar alırız: “1 haftada 1 milyon kazanmanın yolları”, “Gelirinizi 1 günde 10 kat artırın”, “Bizden alacağınız sertifika ile başarının kapıları ardına kadar açılır”, “Günde sadece 1 saat ayırarak, zengin olmanın yolları”. Peki tüm bu vaatlerin gerçeklik payı var mı? Yoksa bunlar tamamen modern zamanların bir dolandırma taktiği mi? Bir günde başarıya ulaşmak mümkün mü? Yoksa böyle bir beklenti içinde olmak sadece bir hayal mi? Bir Günde Başarı Mümkün Ama Çok Ender Yaşanan Bir Gerçek Bu, tamamen insanların başarıya ulaşma üzerinde kendi kendilerine oluşturmuş oldukları inanç sistemine bağlı bir durum. Evet, bazı insanlar için oldukça kısa zamanda, hatta bir günde başarıya ulaşmak mümkün, çünkü bilinçleri o yönde gelişmiş. Ancak, büyük bir çoğunluğun, başarıya ulaşma formlülü, oldukça fazla çalışmak
Çocukların özgüven kazanmasında aile yaşamının, ana-baba tutumlarının ve arkadaş çevresinin çok önemli bir rolü vardır. Çünkü çocuk kendisine ilişkin olumlu bir benlik algısı edinmesini çevresinden aldığı tepkiler doğrultusunda gerçekleştirir. Çocuğun özgüveninin gelişip gelişmesinde ailenin görünen yüzünden ziyade görünmeyen tarafı etkilidir. Bunun için her aile kendi değer sisteminin farkında olmalı ve bunu çocuğa açıklamalıdır. Böylece çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendileri inanarak karar vereceklerdir. Çocuk toplum içerisinde bazen haksızlıklara ve istismara uğrar. Bundan kaynaklanan özgüven eksikliği yaşarlar. Bu yüzden çocuğun gelişimini etkileyen en önemli şey sevilip sevilmeme duygusudur. Anne ve babası tarafından sevi
Koçluk Sistemi, kişi yada kurum hedeflerini oluşturmada ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi aşamasında kişi yada kuruma yani danışanına bu süreçte yapılan yol arkadaşlığı ve danışmanlık sürecidir. style="mso-special-character:line-break"
Koçlar, psikolojik sorunları olmayan sağlıklı bireylerle çalışarak, onların, mevcut konumlarını, olmak istedikleri konumlara taşımaları konusunda onlara destek olacaktır.
Amerika ve Avrupa başta olmak üzere, tüm dünyada hızla yayılan Koçluk Sistemi çalışmaları sayesinde insanlar, kendi içlerinde bir yolculuğa çıkarak, kendilerini keşfetmelerini, kendi içsel farkındalığı ön plana çıkarmada, hedef oluşturmada, hayallerinin hayal dünyasından çıkıp gerçekleşmesine, hayatı çözüp, önündeki engel kaldırımlarını aşıp, hayata pozitif gözle bakan, neyi neden yapacağının bilincinde olan, başarmak, başarılı bir çıkış grafiği ile hayatını taçlandırma da ve hedeflerine en kısa yoldan ulaşman
Yönetim yerine yönlendirmenin önem kazandığı günümüz işletme anlayışında koçluk sistemi kumanda ve kontrol etmek yerine destekleme ve kolaylaştırma odaklı bir tekniktir.Yönlendirmenin bir liderlik tarzı olarak benimsenmesi ve uygulanması yöneticilerin bazı becerilerle donanması ile mümkün olucaktır.Yöneticilerde koçluk becerilerinin geliştirilmesi ,hem yöneticinin hem astın bilgi ve becerilerine hem de örgütsel ortama bağlıdır.
Yönetsel süreçte koçluk uygulamaları koçluk (coach) görevini yapan yöneticinin çeşitli becerilere sahip olmasını ve onun da koçluk yapılan kisi (coachee) gibi sürekli kendisini geliştirmesini gerektirmektedir. İşletmeler bu ihtiyaca yönelik olarak kendi insan kaynakları departmanlarından ya da
dışarıdan koçluk eğitimi desteği sağlayarak yöneticilerini geliştirmektedirler.
Koçluk Beceriler: • Dinleme Becerileri,
Tarihsel olarak incelendiğinde büyüsel, dinsel, askeri ve eğlence amaçlı olarak kullanılan müziğin hastalıkların tedavisinde de kullanılmış olduğu görülür. Eski çağlarda hastalıkların iyi edilebilmesi için çeşitli tedavi yollarını denemiş olan insanoğlu, bilgilerinin ve inançlarının ışığında, müziğin de hastalıkların tedavisinde etkili olabileceğini düşünmüş ve kullanmıştır, çünkü insanlar müziğin rahatlatıcı, yaşama renk katan ve insanın ruh sağlığında olumlu bir işlevi olduğuna inanmışlardır. İlkel kabilelerin yaşayışlarında ruhi varlıklar önemli rol oynamış, hekimler çeşitli bitki, ilaç, müzik ve dansı kullanarak hastalarını iyileştirmeye çalışmışlardır. Birçok toplumda hasta insan sağlığına kavuşmak için kendisini bazı güçlere sahip olduğu düşünülen sihirbaza, rahibe teslim etmiştir. Hastalıkların kötü ruh veya cin adı verilen varlıklar tarafından meydana getirildiğine inanılmıştır. Tedavi törenlerinde müzik, dans, ritim ve şarkılar başlıca rol oynamış, hastanın