Çocukların hayatında matematik önemli bir yer kaplar, onlar bilsin ya da bilmesin… Küplerden kurdukları binaları dengelerken ya da bir paket krakeri arkadaşı ile eşit olarak paylaşırken matematik bilgilerini kullanırlar. Çocukken matematikle barışık olmalarını sağlamak için en iyi zaman okul öncesi dönemdir, çünkü bu yaşlarda henüz matematik korkusu gelişmemiştir. Bu nedenle de matematiğin eğlenceli yüzünü tanımak için daha uygun bir zaman olamaz. Çocukların bu yöndeki gelişimlerini desteklemek için onlara araştırabilecekleri, meraklarını giderebilecekleri, neden sonuç ilişkisi kurabilecekleri, çeşitli fikirler öne sürerek tahminlerde bulunabilecekleri fırsatlar verilmeli ve bu yönde eğitim ortamları hazırlanmalıdır. Bu yaşlardaki matematik çalışmaları sayesinde ileriki yıllarda çocuklar matematik alanında daha başarılı olabilir. Özellikle ilkokul yıllarında çocukların matematik korkusu geliştirmemeleri, matematiği sevmeleri, matematik öğreniminden heyecan duymaları, okul öncesi yıllar
Hızlı okuma eğitim hayatından iş hayatına kadar birçok alanda, büyük bir avantaj halini alarak bir ihtiyaç haline dönüşmüştür. Çok yavaş okuyan insanlar dahi bu teknikleri öğrenerek en az 2 - 3 kat daha hızlı okuyabilir ve okuduğunu kesinlikle anlayabilmektedir. Hızlı okuma teknikleri sayesinde hayatınızın çok fazla alanında büyük kolaylıklara sahip olabilirsiniz. Diğer insanların öğrenmek için harcadığı vaktin yarısını dahi harcamadan aynı bilgiyi edinmek, her insanın hayalini kurduğu bir yetenektir. Gelişen ve değişen dünya üzerinde en önemli olgunun zaman olduğu bilincine varan her insanın bu tür kurslara başvurduğunu ya da bu alanda hazırlanmış eğitim setlerinin yok sattığını rahatça görebiliriz. Aynı zamanda konsantrasyonu da artıran bir yöntem olarak bilindiği için özellikle çalışan insanlar ve öğrenciler üzerinde çok büyük faydaları olduğu konuşulmaktadır. Bu teknikler, hiçbir şekilde olumsuz sonuçlar doğurmayan kişilerin yararına olan bir yöntemlerdir. Oku
İletişim önce kendimizi sonra çevremizi çevreleyen ilişkiler ağının tümünde temel bir işleve sahiptir. Bu nedenle eğitim, çalışma hayatı ve örgüt içi iletişimin yanı sıra hayatımızın her anında söz konusu olan iletişimi daha bütünlükçü ve geniş bir çerçeve içinde ele almaktadır. Doğru ve Etkili İletişim eğitimin hedefi, katılımcıların hem çalıştıkları kurum içinde hem de özel yaşamlarındaki insan ilişkilerinde yaşadıkları iletişim sorunlarını ve bu sorunlara yönelik çözümleri saptamalarına yardımcı olmaktır. Buradan hareketle, iş ortamındaki ilişkilerin geliştirilerek örgütsel verimliliğin arttırılması da hedeflenmektedir. Toplum yaşamı iletişimle daha güzel hale getirilir. Birey, grup ya da toplumların kendi aralarında kurdukları çeşitli ilişkileri düzenleyen kuralları, mevkileri gereğince tanıyıp onlara uygun davranışta bulunabilmeleri, kendi aralarında etkin bir iletişimin bulunmasına bağlıdır. Başarılı iletişimin en önemli koşullarından biri, kişiler arasında
Kişiler arası sözlü iletişimde kullanılan sözcüklerin doğru söylenmesi, akıcılığı konuların daha kolay kavramasında yardımcı olacaktır. Alıcının söylenenlere karşı sürekli açık ve ilgili halde kalmasını sağlamak konuşmacının elindedir. Bunun için en önemli etkenlerden biri de doğru ve güzel konuşmadır. Ayrıca diksiyonun doğru kullanımı okumada yaşanan zorlukları ve zaman kaybını azaltmaktadır. Doğru ve hızlı okuma sayesinde okunan kitapları daha iyi anlama ve kısa zamanda birçok bilgiyi kavrama şansı elde edilmektedir. Ses kasının kapasitesini bilir ve konusunun gereklerine göre tonunu değiştirebildiği gibi, ses yüksekliğini de bulunulan yerin büyüklüğüne, grubun kalabalık olmasına ve niteliğine göre ayarlar. Sesinin tınısındaki özellikleri, akışın tekdüzeliğini kırmak için bilinçli bir biçimde kullanılabilir. Yeri geldikçe sesini inceltmesi, kalınlaştırması ya da ses tonunu yükseltip, düşürmesi dinleyenler üzerinde olumlu etkiler yapar. Doğru kelimeleri yan yana
İletişim sürecinde, en basit anlamda bir gönderici ve bir alıcının olması gerekir. Bu sürecin ereği, göndericinin düşüncelerini alıcıda oluşturmaktadır. Bu aslında insancıl iletişimin evrensel özürdür. İletişim konusu olan şey, alıcının duyu organlarını harekete geçirecek biçimde bir dizi simgeyi içerir. Başka bir deyişle iletişim, bir süreç ve bu süreç içindeki tüm öğelerin, zaman içinde karşılıklı olarak etkileşmesidir. Etkili iletişim için etkin dinleme, tepki verme, olumlu yaklaşım ve beden dili kavramları önem taşımaktadır. Sağlıklı iletişimin en öncelikli şartı olan ve etkin iletişimi, beden dilini etkili kullanarak sağlamayı öğrenmek isteyen kişilere, iş ve özel yaşamlarında yepyeni bir yol açmak, kendi ışıltılarının farkına varmaları amacıyla düzenlenen eğitimdir. Artık siz de beden dilinizi doğru kullanarak işvereninizin, ailenizin, arkadaşlarınızın ve çevrenizdeki diğer insanların sizinle ilgili düşüncelerini değiştirebilirsiniz. Toplum yaşamı iletişimle
Hem yazı hem de konuşma dili dil sözcüğü kapsamında ele alınmaktadır. İnsanlar arasında birliği, düzeni, anlaşmayı sağlayan bu aracın doğuşu konusunda çeşitli savlar ileri sürülmektedir. Bu savlar kanıtlanamamakta; fakat mantığa en yakını dilin toplumsal bir varlık olan insanın gereksinimleri sonucu önceleri beden dili, sonra konuşma dili olarak oluştuğudur. İnsanoğlu anlaşmak için ilk önceleri beden dilinden yararlanmış, daha sonra beden diline konuşma dilini katmıştır.
Konuşurken beden dilinden olabildiğince yararlanılmaktadır; çünkü beden dili konuşmanın daha etkili olmasını sağlamaktadır. Hiç konuşulmadan yaşanan bir günün olmadığı göz önünde bulundurulursa, konuşmanın yaşamımızda ne kadar çok yer tuttuğu ve önemli olduğu anlaşılır. İşte bu ünitede dil nedir, dilin doğuşu,
Başarılı iletişimin en önemli koşullarından biri, kişiler arasında amaç birliğinin sağlanmasıdır. Amacı belli olan mesaj yerine daha kolay ulaşır. İletişimde başarıyı etkileyen diğer önemli bir nokta da mesajın gideceği kişiyi tanıyarak, onun kişilik yapısına uygun olan bilgi gönderme yöntemini seçmektir. Ses tonu yalan söylerken ya da korkumuzu saklarken bizi ele vereceği gibi, söylediklerimizi doğrulayan bir tanıklıkta yapabilir. Konuşmada sesin rengini ve müziğini oluşturan bireyin kişiliğinin bir parçası olsa bile kültürel boyutu yadsınamaz. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir fikre dayanmasıdır; Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır. Konuşma ile nefes alıp verme ahenkli olmalı, nefe