• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Hedefe Ulaşmanın Teknolojisi

Kişisel Gelişim

Planlama ve hedef belirleme, herhalde gündeminizin her zaman üst sıralarında yer alır. Çoğumuz planlamayı bir yatırım olarak görürüz. Bu yatırım için harcanan zaman ve çekilen zahmet, genellikle iyi bir şekilde geri ödenir. Bir telefon konuşmasından ya da kısa bir kişisel görüşmeden ne elde etmek istediğiniz ve bunu en iyi şekilde nasıl başarabileceğiniz hakkında yarım dakika düşünmeniz etkinliğinizi muhtemelen artıracaktır. İstediğiniz sonuçlan elde etmedeki basan oranınız birkaç kat artuılabilir. Üstelik, telefon masraflarından tasarruf eder ve kıymetli zamanınızın daha azını harcarsınız. Daha büyük görevler ve projeler söz konusu olduğunda, iyi planlama sadece zaman, para ve diğer kaynaklardan daha az harcama değil, basan ve başarısızlık arasındaki fark anlamına da gelir. Planlamanın, hedeflerinizi tanımlamanıza, ya da bir organizasyon halinde, on-lan bir şekilde resmileştirmenize yardımcı olduğu açıktır. Ama bundan başka pek çok şey vardır ve NLP, güçlü teknolojiyi işte bu ala

İnsanın Sibernetik Sistemi

Kişisel Gelişim

İnsan beyni ve sinir sistemi bir sibernetik sisteme en iyi örnektir. İnsanın sibernetik sistemi şaşırtıcı derecede karmaşıktır ve bunun en açık örneği, solunum ve nabız oranı gibi yaşamsal nitelikteki ‘yaşam hedeflerimizin bir anlık bile bilinçli düşünce olmadan düzenlenişidir. Bu örneklerde, sistem yapının ayrılmaz bir parçasıdır; zaten böyle olması, hiç şaşmadan düzenlenen ana bedensel işlevler açısından büyük bir talihtir. Vücut sıcaklığınız önceden ayarlandığı hedeften aşağı düşerse, hedefe yeniden ulaşmak üzere ısı üretmek için normal olarak titrersiniz. Sıcaklığınız çok artarsa, tıpkı bir otomobilin soğutma sistemi gibi, ter şeklinde sıvı akmaya başlar. Bu da tümüyle kendiliğindendir. Daha karmaşık faaliyetlerde (gerçi bahsetmiş olduklarım da oldukça karmaşıktır), aynı kendiliğinden sistem devrededir. Nabız ve solunum oranlarının aksine buradaki tek fark, örneğin bağcıklarınızı bağlamak, bir sosis yemek, bir yarışa katılmak ya da aylık satış hedeflerini tut

Olumlu Niyetler

Kişisel Gelişim

Kişisel düzeyde ekoloji ölçütünün daha ileri bir anlamı olabilir. Her davranışın arkasında olumlu bir niyet yattığı şeklindeki önvarsayımı daha önce görmüştük. Yine daha önce gördüğümüz gibi, bu niyetlerin (ya da sonuçların) bir kısmı bilinçaltı düzeyinde varlık gösterebilir. Bu yüzden, bunların bilinçli hedeflerle çatışması ve bu çatışmadan ikisinin de etkilenmesi mümkündür. Hafta sonları çalışmayı kesmek doğrultusunda verilen bilinçli bir karar, patronu hoşnut etmeye, ‘o kızlardan biri’ olmaya, işlerin yığılmasından kaynaklanabilecek başarısızlığın önüne geçmeye, vb. yönelik açıkça ifade edilmemiş bir arzuyla çatışma içinde olabilir. Buna karşın, bir part time kursa devam ederek yeni bir vasıf ya da diploma edinmeyi hedefleyen manili bir sonuç, size ait zamanda yapabildiğiniz, acil iş taleplerisin karşılanması, yaşlı bir akrabanın bakımı ya da sendeleyen bir evliliğin toparlanmaya çalışılması gibi pek çok şey konusundaki bilinçaltı niyetlerinizle çatışıyor olabilir.

Beyni Kandırmak

Kişisel Gelişim

Burun deliklerinizi düşünmemeye çalışın. Dürüst olun: Düşünmemek için önce düşünmek zorundasınız. Zira beyin sadece olumlu düşüncelerle başa çıkabilir. Patronunuzu, bedenine küçük gelen sapsarı bir kazak içinde zihninizde canlandırmadan (bu örnekte, görmeden) o şekilde hayal etmemeye çalışmanız insani olarak olanaksızdır. Bu imajı hayal etmemek için ne kadar çok uğraşırsanız, zihniniz bu imajla o kadar çok meşgul olacaktır. Bu yüzden, evinizin elinizden gitmemesi şeklinde bir hedef belirlemektense, hedefinizi olumlu hale getirin, kalan borçlarınızı ödeyerek ipoteği kaldırtmayı ya da doğru yönde daha küçük olumlu bir adım atmayı düşünün. İşteki hedeflerinizin, yangın söndürme ve kılpayı kurtulma önlemleri gibi şeyleri andırması gerekmez. Beyninize olumlu, güçlendirici çağrışımlar yaptırmak için olumlu bir kipe geçin. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

İletişimin Anlamı Aldığımız Tepkidir

Kişisel Gelişim

Bir iletişimin başarısı, niyet edilen sonucu gerçekleştirip gerçekleştirmediğine bağlıdır. Başka her davranış gibi, iletişimin amacı da, bilgi aktarmak, uyarmak, eğlendirmek, cesaretlendirmek, vb. türünden bir sonuç meydana getirmektir. İletişim, mesaj ya da araç açısından hangi şekle bürünürse burunsun ve ‘girdi’ davranış ne derece gelişkin olursa olsun, istenen sonucu gerçekleştirmiyorsa etkisizdir. Buna karşın, sonuca ulaşan bir ‘iletişim’ (hiç sözcük ya da fark edilebilir bir mesaj içermese bile) etkilidir. Bu durum, sorumluluğun büyük bölümünü, mesaj iletilen kişiden çok, iletene yükler. Mesajınızı açık bir şekilde aktardığınıza inanmanız, niyetlendiğiniz sonucu sağlamayacaktır; mesajınızı aktarmak için farklı bir yol bulmak zorunda kalabilirsiniz. NLP, başarıyı, iletişimin girdilerinden çok çıktılarım temel alarak değerlendirir ve ölçer. Yöneticinin şüphe ve öfke uyandıran bir konuşması, niyeti personelin güvenini tazelemek ve moralini yükselmekse, işi

Nlp'Nin Varsayımları - Nlp

NLP

1- İletişimin Anlamı, Alınan Cevaptır;İletişimin etkisi, hedeflenen amaca göre, elde edilen sonuçla ölçülür. İletişiminizi ne kadar gelişmiş araçlarla, ne kadar güzel bir biçimde yaparsanız yapın, hedeflediğiniz sonucu alamıyorsanız, iletişiminiz etkisiz demektir. Bu durumda yapılacak şey, alınan sonucu değerlendirip metod üzerinde değişiklikler yapmak, ya da metodu tamamen değiştirmektir. Burada, iletişimdeki sorunun karşı taraftan mı, yoksa sizden mi kaynaklandığını anlamanız, iletişiminizin sonucunu nasıl değerlendireceğinizi bilmeniz gerekir. İletişime etki eden faktörler ise şunlardır: yüzde 10 sözcükler, yüzde 30 konuşma tarzı, yüzde 60 vücut dili. 2- Başarısızlık Diye Birşey Yoktur, Sadece Sonuçlar Vardır "Başarısızlık" denilen her olgu, aslında insana birşeyler anlatan, öğreten bir durumdur. Kişi, olaya böyle yaklaştığında, hem çöküntüye düşmez, hem de öğrendiği bilgile

Ahenk Kurmak

Kişisel Gelişim

Temsil sistemlerini anladıktan sonra bu konuyla ilgili bol bol egzersiz yaparsanız, sizin hangi tür düşünce sistemini tercih ettiğinizi anlarsınız. Düşünce sisteminizi anladığınızda da, kendinizi ve düşüncelerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Ayrıca, başkalarının düşünce sistemlerini bilirseniz, onlarla iyi bir iletişim ve ahenk kurabilirsiniz. Örneğin, görsel bir insanla dokunsal bir insanın konuşması sırasında ilginç diyaloglara şahit olabilirsiniz. Dokunsal biri, bir olayı anlatırken görsel kişi derhal lafa girerek, onun cümlesini tamamlayabilir. Zira, dokunsalların ağır ve durağan konuşması, görselleri deli edebilir. Ya da bir görsel, şekiller ve grafikler çizerek bir işitsele önemli bir sunum yapıyorsa, kendine göre bu sunum çok başarılıdır. Ancak işitsel kişi muhtemelen şöyle diyebilir: - Bu grafiklerden bir şey anlayamıyorum. Bunu bana daha kısa bir şekilde anlatabilir

 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22