• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Eğitim Kurumu Ve İnsan

Kişisel Gelişim

Toplumsal eğitim kurumunun konusu insandır, insan kimdir, eş deyişle biz kimiz sorusuna değişik yanılar bulmak olasıdır: Biyoloji açısından, başka canlılardan bazı farklılıkları olan bir canlıyız. Toplumbilim açısından, başka canlılara göre, yaşamayı nitelikli kılmak için kültürel değerler üretebilen, düzenli yaşamak için toplumsal kurallar koyabilen toplumsal bir canlıyız. Psikoloji açısından başka canlılardan daha yüksek duygusal, bilişsel güçleri olan bir canlıyız. Dinsel açıdan Tanrı'nın istediği üstün nitelikleri kazanarak ona en çok yaklaşabilen yaratacağız. Eğitim açısından yapılacak insan tanımında bizim öğrenebilirliğimiz öne çıkar, ilkin, öğrenmeyle gelişebilecek güçlerimiz vardır, ikincisi bu güçler, öğrenmeye elverişli bir ortamda işlenir. Üçüncüsü, işlenen bu güçlerle ürün üretebiliriz. Böylece bir bütünlük içinde, ama ayn ayn ele alınabilecek, üç tür doğamız vardır. Bu açıklamaya göre insanın tanımı şöyle yapılabilir: İnsan, kalıtsal güçlerle d

İletişim Ve Sosyal

Kişisel Gelişim

Davranışa ilişkin beklentilerin bir yoldan o davranışa uyacak kişilere iletilmesi gerekir. Davranışın yasaklanması veya onaylanmasına ilişkin bilgiler bireye, tüm sosyalizasyon mekanizmaları kanalıyla -yazılı ve sözlü dil, simgeler, örnekler-iletilebilir. Grup veya liderin önemli normlarını üyelerine iletememesi durumunda uyum ve kontrolün sağlanması da olanaksızlaşacaktır. Kasıtlı ve bilinçli bir sosyal kontrol sisteminde en yaygın iletişim formu emirdir. Emir "yap" ve "yapma" ile ifade edilir. Emir ya yeni bir yasadır, ya da eski bir yasanın gözden geçirilmişidir. Emir düzen veya otoriteyi temsil eden kişilerin kararıdır. Pek çok örnekte özellikle birincil kişilerde ve gruplarda emir, gerekçe ve açıklamalarla birlikte verilir. Sosyal uyumu sağlamada en ince planlanmış formlardan biri de reklamdır. Reklamcı, kişilerden ne yapmalarını istediğini kesin bir biçimde açıklamalıdır. Reklamcı ürününe karşı olumlu bir tutum oluşturmaya ça

Kaygı Hali

Kişisel Gelişim

Kaygı Hali;Kaygı halinde temel mantık, "kendimizi nasıl etiketlemişsek öyle kalmalıyız" anlayışı üzerinde kurulmuştur. Buna göre, başarılı ise başarılı; başarısız ise başarısız olarak kalmalıyız. Bunun tersi bir düşünceyi taşımanın imkanı yoktur. Kişiliğimize mutlak bir değer verme gibi yanılgılı bir inanca sahipsek, kaygı dili, bu değeri kazansak da kaybetsek de bizi boyunduruğu altına almış demektir. Kaygı halindeyseniz "Başarılı bir insan olmaya" çalışır ya da "Başarısız bir insan olduğunuzu" kabullenirsiniz. Bu tür durumların sizde oluşturduğu ruh halleri, kişiliğinizi zedeleyici bir özelliktedir. Öfke, karamsarlık, kötümserlik, başkalarını ya da kendini suçlama, sahip olduğunuz yetenekleri kullanamama gibi kötü sonuçlar kaçınılmazdır bu durumda. Örneğin, "Başarılı" olduğunu kabul eden, bunun dışındaki değerlendirmelere kesinlikle karşı çıkan bir kişide hata yapma korkusu olacağı için, o kişi başka eylemlere girişemez. Çünkü, "

Kaygı Dili

Kişisel Gelişim

Kaygının, kendi kendine gerçekleşen içsel konuşmalar şeklinde kendine özgü bir dili vardır. İç konuşmamız, çocukluktan itibaren var olur. Kimi zaman (özellikle çocukluk döneminde) rahatlıkla dışa vurabilsek de, çoğunlukla sessizce sürer. Kendimizle bağlantı kurduğumuz bir iletişim aracı olan dil, bizi mutlu edebildiği gibi, kimi zaman da mutsuzluğumuzun nedeni olur. Sizi mutlu eden bir olayı düşündüğünüzde, vücudunuzda olan biteni bir gözlemleyin. Bir de bunun zıttı bir olay karşısındaki hallerinizi gözleyin. Farklı duyguların bedendeki etkileri de farklıdır. Önemli olan, duygularınızın, onların bedeniniz üzerindeki etkilerinin farkında olup onları anlamlandırmanızdır: Hangi koşullar altında, neyi nasıl hissettiğinizi. İç konuşmanızı daha bilinçli ve daha istemli bir hale getirerek kaygınızı, son derece yararlı bir duygu hali olan temkin ve tedbirliliğe dönüştürebilirsiniz. Çünkü, kaygının temelinde bir tür sınanma korkusu vardır. Bu sınanmayı

Kaygının Temeli

Kişisel Gelişim

Araştırmalara göre kaygı duyduğumuz şeylerin yüzde 40'ının hiç gerçekleşmediği; Yüzde 30'unun geçmişte kaldığı ve çaresinin olmadığı; yüzde 12'sinin başkalarıyla ilgili ve bizi hiç ilgilendirmeyen işler olduğu; yüzde O'unun gerçek ya da hayal ürünü hastalıklarla ilgili olduğu ortaya çıkmıştır. Yalnızca yüzde 8'inin kaygılanmaya değer şeyler olduğu anlaşılmıştır. Kaygının iki türünden bahsedebiliriz: "Bizden bağımsız kaygılar" ve "Bize bağlı kaygılar". 'Yarın hava yağmurlu olacak mı?" diye düşünen bir çiftçinin, bu durumu değiştirmek için yapabileceği hiçbir şeyin olmaması, kaygısının temelinde dış etkenin var olmasıyla ilgilidir. Bize bağlı kaygılar, tamamen bize özgü olan, kendi ruhsal yapımızın ürettiği kaygılardır. Bu tür kaygılan kendimiz ürettiğimiz için, tüketmek de kendi elimizde. Kendimizden kaynaklanan kaygılarımızı bir düşünelim. Neler olabilir? Sınav, gelecek, iş hayatı, ailemizin geleceği gibi. Bu kaygılarla, çiftçinin taşıdığı kay

Kaygı Başarıya Engel Oluyor

Kişisel Gelişim

Hedefe odaklanmış bir zihnin karşılaşabileceği engellerden biri ve belki de en önemlisi, kaygıdır. Kaygılı olma hali, yalnızca hedefe doğru gidişte ortaya çıkabilecek bir engel olabileceği gibi, bir alışkanlık ya da bir yaşam biçimi halini de alabilir. "Kronik" olarak tanımlayabileceğimiz kaygı durumu, bir yaşam biçimi halini alarak, "değişmez" olarak nitelendirebileceğiniz yazgınız haline de gelebilir. Kronikleşmiş kaygının dışında, belli sebeplere dayalı olarak ya da kendi içsel dürtülerinizle -ki bu da bir sebeptir-ortaya çıkan kaygı hali bir ölçüye kadar gereklidir. "Kaygım ne ölçüde?" diye sorduğumuzda, verebileceğimiz cevapları ilk bakışta karmaşık süreçler etrafında analiz etme durumunda kalabiliriz. Bu miktar, kendi üzerimizde yapacağımız gözlemlere bağlı olarak, yine kendimiz tarafından ayarlanabilir. Burada bahsettiğimiz "kendini gözleme" bir tür iç gözlemdir. Kendinin farkındalığı olarak da tanımlayabileceğimiz "kendini gözleme"; içs

Zaman Yönetimi

Kişisel Gelişim

Zaman en kısa tanımıyla, bir işe ayrılan süredir. Zaman yönetimi ise, bir kişisel performans geliştirme tekniğidir. Ya da zamanı iyi çınlayarak, stressiz bir şekilde, en kısa sürede en yüksek verimi alma yöntemidir. İnsanların eşit olarak sahip oldukları tek şey zamandır. Zamanı iyi değerlendiren ilerler, başarılı olur; rahat eder; değerlendiremeyen geride kalıp başarısız olur; yaşamı boyu çile çeker. Bu nedenle zaman yönetimi, başarı yollarının belki de en önemli olanlarından biridir. Öyle ki; satın alınamayan, depolanamayan, tekrar yerine konamayan zaman, iyi kullanıldığında ucuz; kötü kullanıldığında ise çok pahalıya mal olur. Her şey geri kazanılabilir fakat geçen zaman asla... Zamanla para kazanılabilir fakat parayla zaman kazanılamaz. Japonlar zamanı en iyi kullananlar oldukları için başarılıdırlar. Onlar ihraç otolarının montajını gemide (sevkiyat esnasında) yapmaktadırlar. Kaybedilen bir saniyeyi dünyanın bütün hazineleri bile geri getire

 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51