Sık sık dinlemeli, çok konuşmamalı.Çünkü çok konuşan çok sırrını açıklar. Sırlar değerlidir. Dün gelir, herkes bunları aleyhine kullanır. Ya da çok konuşan, sözü çok olduğu için sözünün değeri düşer. Çok dinleyense çok öğrenir. Başkalarının bildiği onun olur. Konuşursan kendi malını başkasına vermiş olursun, dinlersen başkalarının malları senin olur.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Bir Sultan iyi tavsiyeleri alçakgönüllülükle kabul etmeli ve hatalarını düzeltmeli. Sultan Haleni, iyi bir yönetici ve tenkitleri kabul eden çok kabiliyetli bir imparatordu. Bir defasında birine çok kızdı ve o kişiyi öldürmek" istedi! Bir Saabi bilgesi olan Hermason bunu yapmaması için onu ikna etmeye çalıştı, fakat o fazla kızgındı, dinlemek istemedi ve kendi elleriyle o kişiyi öldürmeye çalıştı. Cesur Hermason cesaretle birkaç defa onu durdurdu ve Sul' tan buna kızarak saraya döndü. Biraz zaman geçip sakinleştikten sonra, Hermason'u çağırdı ve ondan özür diledi. O içtenlikle bilgeye, "Senin gibi bir bilge öğretmene sahip olduğum için artık hiçbir şey için endişelenmiyorum." dedi. Bir başka sefer, Sultan bir saray görevlisine kızdı ve Hermason'un önünde o görevliyi kamçılama emri verdi. Hermason onu durdurmaya çalıştı ve "Sultanım, bu kişi şerefli bir kişidir ve bugüne kadar hiç hata yapmadı. Lütfen onu affedin." dedi. Sultan, bu yalvarmayı dinlemedi. Hermaso
Bir zamanlarda ünlü bir keşiş vardı. Bir gün, kendisini ziyarete gelen bilgini kabul etti. Bu bilgin kendini çok beğenmişti, durmadan konuşup, keşişe aydınlandığı şeyleri anlat' maya çalıştı. Keşiş sabırla dinledi ve aynı zamanda bilgine çay doldurdu. Çay fincanı çoktan dolmuştu fakat keşiş doldurmaya devam etti ve çay o fincandan taştı. Bunu görünce, bilgin hemen, "Çay taştı!" dedi: Keşiş nazik bir şekilde kendi kendine dedi ki: "Oh, bu çay fincanı çoktan doldu, o zaman daha fazla doldurulmaz." Çok zeki olan bu bilgin gerçeği hemen kavradı. O, kendinden hoşnut ve kibirli davranışını hemen düzeltti ve alçakgönüllü olarak keşişten nasihat dinlemek istedi, sonunda birçok faydalı şey öğrendi. Eğer bir kişi söylediklerinden hoşnutsa, nasıl ilerleyebilir ve kendisini geliştirebilir ki? Bu yüzden kişi alçakgönüllü olmalı, kendinden hoşnut ve kibirli olmasına izin verilmemeli diye söylenir. Çok ünlü bir Saabi öğretisi, "Kibir zarar verir, alçak gönüllülük fayd
Sekiz erdem...Sekiz Erdem, Hermason, tarafından takipçilerine bırakılan izlenmesi ve uyulması gereken kriterlerdir. Sekiz erdem "Bir evlada yakışır şekilde hem ana-babaya hem de onların yaşamlarına saygılı olmak ve kardeşin şartsız bir şekilde ağabeyin lafını dinlemesi, Sadakat, Sözünü Tutmak, Nezaket, Adalet, Rüşvet Yememek ve Utanma"dır. Bu sekiz erdemden yoksun veya bunları unutan bir kişi insan sayılamaz; çünkü o bir insan olmak için gerekli standartları unutmuştur. Sekiz erdemin birincisi Xido'dır. Bazı kişiler diyorlar ki, yüz merhametli eylem içinde Xido birincidir, yüz kötü eylem içinde ise müstehcenlik birincidir. "Hayvandan daha kötü olmak" sözünün ne anlama geldiği konusunda konuşalım. Kuzu dizlerinin üzerine çökerek annesini emer, karga ise yaşlı annesini besler. İşte bu, "Xiao" olarak adlandırılır. Horoz şafakta öter, yabankazı her bahar kuzeye ve her sonbahar güneye uçar. İşte bu, "söz tutmak" olarak adlandırılır. Yabankazı veya yeşilbaşlı ördek eşini k
Her zaman kazanmaya ihtiyaç duyan, aşırı derecede rekabete, yarışmaya düşkün olan insanlar sonunda hiçbir şeyden zevk almamaya başlarlar. Kaybedecek olurlarsa çok fazla hayal kırıklığına uğrarlar ve eğer kazanırlarsa, bekledikleri gerçekleşmiş olacaktır. Richan Nxon 1972'de tekrar başkan seçilmek için yarışıyordu. Mümkün olduğunca fazla oy kazanmak için kampanyasında görev alanlara sahip oldukları her imkândan yararlanmalarını emretti. Yaptıkları en bilinen şey de, Watergate binasında toulunan Demokrat Parti merkezine gizli dinleme cihazları koymak için kapıyı kırarak içeri girmeleriydi. Fakat kampanyaya katılanlar da Nixon'ın, ‘kirli oyunlar’ adını taktığı sonu gelmeyen bu hileli oyunlara alet edilmişlerdi. Pizza salonlarına telefon edip muhalefetin ki adaylara verilmek üzere yüz adet pizza siparişi veriyorlardı. Sahte el ilanları dağıtarak muhalefet partisinin toplantısının iptal edildiğini bildiriyorlardı. Miting yapılacak salonlara telefon ederek bu salonlarda toplantı
Dilde duygu, okuyucunun avantajına veya dezavantajına kullanılabilir. Konuşmacı veya yazar temel gerçeklerin yorumunu kendi bakış açısıyla renklendirmeye çalıştığı zaman dezavantajlı olur. Örneğin politika muhabirleri politik liderlerden söz ederken, dinleyiciyi bir görüşe veya diğerine ikna edecek şekilde terimler kullanırlar, aslında bu terimler onun kişisel taraflılığına dayanmaktadır. Eğer politikacı benimseniyorsa, tanınan ilk adı kullanılacaktır ve onunla ilgili sözcükler "olumlu" olacaktır.
Benimsenmeyen politikacı için de tersi yapılacaktır. Örneğin, "Jim öneriyor. . ." ifadesi, o kişiye karşı "Başbakan emrediyor ..." ifadesinden daha çok sempati duymamızı sağlayacaktır.
Duygusal dilin ikna edici kullanımına bilimsel dergilerde dahi rastlanabilir. Yazarın çalışmalarını destekleyen deneylerden "zarif", "ustalıklı" ve "mükemmel" olarak söz edilecektir.
<
Etkili, az ve öz not tutmak, normal okul sisteminden geçen herkes için sorun olmuştur. Bu bölüm geleneksel not tutma yöntemlerini özetlemekte ve yeni anahtar-sözcük not tutma tekniklerinin etkinliğine dair son kanıtlan sunmaktadır. Buna ek olarak, daha yaratıcı ue akıcı not tutma, hızlı yazmada kısaltma teknikleri ve fiziksel sorunların çözümü ile ilgili öneriler getirilmektedir.
Stenografi, eskiden steno tekniklerini ifade eden bir terimdi. Şimdi ise mümkün olan en etkili şekilde gerekli bilgileri yazmakta kullanılan birçok tekniği kapsamaktadır. Bugüne kadar en popüler yöntem, harflerin ve sözcüklerin sembollerini kısaltarak, konuşulduğu kadar hızlı yazmaya olanak veren steno sistemiydi. Okulda, yüksek okulda, üniversitede hocanın bilgili sözlerinin hiç birini kaçırmamak için bazı insanlar steno öğreneceklerdir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]