Öğrenci Koçluğu, NLP yöntemleri ile öğrencinin mevcut durumundan istediği duruma ulaştırmayı amaçlayan; ayrıca öğrencinin kendi potansiyelini keşfetmesini ve kendi mükemmelliğine ulaşmasını sağlayan, değişim ve gelişim sürecinden oluşur. Zihni yeniden programlayan NLP yöntemleriyle, zihindeki tüm olumsuzlukları olumluya dönüştüren, kişiyi hedefine odaklayan ve başarıya taşıyan bir programdır. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini avantaja çevirebilmeleri için tek başlarına olmadıklarını hissetmeleri ve bulundukları rekabetli ortam içerisinde Öğrenci Koçluğu, öğrenciyi hedefine ulaştırmaları adına zihinsel, duygusal ve fiziksel anlamda mevcut potansiyelini en yüksek düzeyde kullanmasını sağlayan bir sistemdir. Öğrenci Koçluğu Sürecinde Aile Koçluğu Öğrenci, beklentilerini ve ulaşmak istediği sonucu gerçekleştirmesinde sorumluluk geliştirmelidir. Ancak, aile etkileşimi, bu sorumluluğun paylaş
Öğrenciler ilkokula başladığı yıllardan beri hep bir sınav ile karşı karşıyalar. Bu durum neticesinde de hep sınavı verememe endişesi, düşük not korkusu ve diğer öğrenciler ile hep yarışır halde olması öğrencilerin öğrencilik yıllarında başarısızlığa iten yegâne sebeplerden bazılarıdır. Bu zorlayıcı koşulların altında bunalan, başarısızlık korkusuyla kıvranan çocuklarımıza zaman zaman yardım ediyoruz zaman zaman endişeli gözlerle ve çaresizlik içinde izliyoruz. Gelişimlerini engelleyen kötü alışkanlıklar edindiklerini görüyoruz. Örneğin, tv, internet, cep telefonu, gezmek vb. Ne var ki nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. Öğrenci koçluğu, tüm bu sürecin sizin için sorunsuz, çocuğunuz için keyifli, doyumlu ve başarılı bir hale dönüşmesinde ihtiyacınız olan rehberliktir. Öğrenci koçluğu; öğrenciler için çok önemli bir yol arkadaşlığı sürecidir. Öğrenciyi başarıya götürmek noktasında hayati bir görev üstlenmektedir. Öğrencilerin sınava hazırlık sürecini
Sınavlara hazırlık, özellikle SBS ve LGS - LYS’ye hazırlık süreci programlanarak yürütülmesi gerekli bir süreçtir. Sınavlara hazırlanmak için sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir, öğrenci stres, korku ve endişe duygularıyla var olan bilgisine sınav esnasında ulaşamayabilir. Bu nedenle her öğrencinin sınava duygusal, zihinsel ve ruhsal açıdan hazırlanması ve bu sayede stres, korku, endişe gibi olumsuz duygulardan, yapamayacağım, başarısızım, yetersizim gibi olumsuz inanç sistemlerinden kurtulması gereklidir. Bireyin kendine inanmasına, güçlü yönlerini kullanmasına yardımcı olur, başarılı yönlerini hatırlatır. Koçluğun temel işlevlerinden biri olan; strateji oluşturmak, bir eylem planı yaparak, kişinin yol haritasını çıkarmaya erken yaşlarda başlamasını sağlar. Kişilerin en çok istediği ile hedeflediği şeyin, gerçekten kendisi için en iyi şey mi olduğunu sorgularken, nerede durduğuna bakmasına; ulaşmak istediği “başarı-kapasite-amaç” dengesini kurmasın
Kişi hayatının uzun bir dönemini okulda geçirmektedir. Öğrenci, her zaman olmasa da, diğerlerinin yardımına ihtiyaç duymaktadır. "Diğerleri" eskiden; aile içindeki büyükler, yakın akrabalar, ağabeyler, ablalar gibi kişilerdi. Değişen sınav sistemi, hayat şartları, yardım alacak insanların azalması gibi etkenler kişinin okul hayatındaki sorunlarını arttırmıştır. Öğrenci, derdini anlatacak birine ihtiyaç duymaya başlamıştır. Öğrenci, çocukluk ve ergenlik döneminde duygusal bir süreci yaşadığından, doğal olarak duygusal tepkiler vermekte, ebeveynin mesajlarını, davranışlarını önemsemektedir. Ailenin destekleyen tutumuna birinci sırada ihtiyaç duymaktadır. Etkin aile ortamında iletişim ve ilişkilerin kalitesini arttırmak sorumluluğumuzdur. Özellikle çocukların ergen dönemlerinde onları anlamak ve etkin bir paylaşım ortamı yaratmak önem taşır. Hele sınav stresinin de yaşandığı bir süreçte onlara destek olacak yaklaşımlar, başarı için kaçınılmazdır. Başarı, s
İnsanlar çevresinde ki kişilere bir şeyler aktarmak için sürekli iletişim kurarlar. Bu iletişimin büyük çoğunluğu sözlü olmaktadır. Anlatmak istediklerimizi bir topluluğa daha etkili ve çabuk şekilde aktarmak için bazı hususlara dikkat etmeli ve bazı ilkeleri göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Beden dili nasıl ortaya çıktı. Yüzyılın başında hepimiz yeni bir bilim dalına tanık olduk. Bu bilim sözel olmayan iletişim biçimleriyle ilgilendi. Sözel olmayan iletişim biçimleriyle uğraşan bilim adamları insanların hareket ve işaretlerini seyrederek yorumlamaya başladı. Aslında her insan, beden dilini kullanır. Etkili konuştuğunuzda daha ilgiyle dinlenir, düşüncelerinizi zorlanmadan aktarabilirsiniz. Sizi dinleyenler ilgiyle takip ederler. Zorlanarak değil, doğal ve akıcı konuşursunuz. Az ve öz konuşarak amaçladığınız sonuca ulaşma becerilerine sahip olursunuz. Hedeflediğiniz kariyer basamaklarını normalden çok daha hızlı çıkarsınız. İç dünyanızı, duygu ve düşünceler
Hafıza yöntemleri sizi devamlı olarak tekrarlama isteğinden kurtarıp, el değmemiş noktalarını harekete geçirerek, bilgileri belli noktalara depolamanızı sağlayacak ve uzun zaman sonra dahi istediğiniz her zaman bilgilerinizi çok rahat hatırlayabileceksiniz. Günümüzde zekanın beyin hücrelerinin sayısının fazla olmasıyla değil, beyin hücrelerinin arasında bulunan bağlantıların çokluğuyla doğru orantılı olduğu anlaşılmıştır. Aslında bu herkes adına son derece iyi bir haberdir. Çünkü Beyin hücreleri çoğalmadığı ve bu hücreler maalesef ki öldükten sonra yenilenmediği için, zihnimizin potansiyelini artırmak ve zekamızı geliştirmek mümkün olmazdı. Oysa beyin hücreleri arasında bulunan bağlar, bağlantılar güçlendirebilir ve istenildiğinde artırılabilir bir yapıya sahiptir. Hayran olarak baktığınız, “Ne kadar da zeki” şeklinde yorumlar yaptıklarınızın sizden tek farkı beyinlerini nasıl kullanacaklarını iyi derecede bilmeleri, bir takım tekniklerin varlığından haberdar olmaları
Bilinçaltımız bizim ruhsal, zihinsel, duygusal, bedensel sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Bilinçaltımızdaki dosyalar bilinçli inançlarımızı desteklemedikçe paradoks yapmaya devam ederiz. Sonra da bunu kader, talihsizlik, şanssızlık olarak adlandırırız. Hedeflerimize gerçekleştirmek bilinçaltımızdaki dosyaları tek tek çıkartıp orada bulunan kalıpları temizleyip yerine yenilerini koymakla mümkün olur. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Orada ne tür kalıplara ev sahipliği yapıyor bilmiyoruz. Bize yararı olmayan ancak zararı olan kalıpları çeşitli bilinçaltı temizleme teknikleri ile temizleyip yerine bizim istediğimiz kalıpları koymamızla yaşantımızda arzu ettiğimiz sonuçlara daha kolay ve rahat olarak ulaşmamız mümkün olur. Burada dikkat edeceğimiz unsur bu işlemin ehil ellerde yapılmasıdır. Aksi olarak daha çok bilinçaltınız karmaşık olur ve istemediğiniz sonuçlarla yüz yüze gelmeniz de müm