1. Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. 2. Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. 3. Bir günde ve bir zamanda yapman lazım gelen bir işi (bir dersi veya bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter. 4. Bir zamanda yalnız tek işi yap, yalnız bir ders, bir kitap, bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki, dikkati ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yaptım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz... 5. Başladığın bir işi, bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi yapıp bitirmeden başka bir işe, vazifeye, kitaba başlama. Yarıda kalan bir iş başlanmamış demektir. 6. Bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya başlamadan önce, çalışman için lazım olanları yanına al ki iki de bir kalem kağıt için yerinden kalkıp dikkatini dağıtma. 7. Çalışmaya oturduğ
‘Birinci Dünya Savaşı'nda dört buçuk sene, Kafkaslarda cepheden cepheye koştuktan ve bu felaketli savaşın bütün sefalet ve sıkıntılarını çektikten sonra, nihayet İstanbul'a terhis edildim. Terhisimin ilk haftalarında müthiş bir avarelik ve kararsızlık içinde kaldım. Ne yapmalı, hayatta nasıl bir yol tutmalıydım? Yarım kalan tahsilime devam mı etmeliydim; yoksa terhis edilen birçok arkadaşlarım gibi tahsilden vazgeçip bir iş hayatına mı atılmalıydım? İçimi kemiren bu tereddüdü yenemiyor, bir türlü karar veremiyordum. Görüp konuştuğum kimseler, hep beni tahsil hayatından soğutuyor ve bir iş tutmaya teşvik ediyordu. Bir ara Sirkeci kahvelerinden birinde genç tüccar hemşerime rastladım. Mal almaya gelmiş; bana ne iş yapacağımı sordu. Ben kararsız olduğumu; fakat gönlümün tahsile yatkın olduğunu söyledim.
- Şaşarım aklına, okuyup da kütüphane faresi olacağına, benim gibi iş yap da para kazan, dedi.
Bilahare hırsın
Lider insanlara dikkat edin. Hayatı nasıl da hızlı yaşıyorlar. Cesur çocuk yerinde duramıyor, koşuyor, zıplıyor, her şeye karışıyor. Korkak çocuk ise köşesinde binekliyor. Hızlı yürümeye başlayın. Hızlı yürüdükçe cesaretinizin geliştiğini göreceksiniz. Bir şeyi karar verdiğiniz anda hemen yapmaya başlayın, beklemeye başlarsanız o işten vazgeçmeye başlarsınız. Ne kadar hızlı karar verip, işlerinizi hızlı yaparsanız, bu dünyada diğerlerine oranla daha çok iş yapmış, insanlığa daha fazla faydalı olarak gitmiş olursunuz. Şunu aklınızdan çıkarmayın: Akıllı insanlar, daha fazla zaman bulmaya çalışırlar, zamanın yetersizliğinden yakınırlar. Ahmak insanlar ise canlarının sıkıldığımdan, zamanlarının geçmediğinden yakınırlar. Bir düşünürün de buna benzer sözü vardır.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Memleketin ufuklarını saran ümitsizlik bulutlarını gördükçe, Sadi'nin bir hikâyesini hatırlarım. Çünkü o hikâye tam da bizim acı gerçeklerimizi yansıtıyor. Biz atalarımızın azmini geride bıraktık. Sadi'nin kahramanı ise bize lazım olan hakikati ne güzel anlatır: ‘Vaktiyle beş on kafile birleşip çöl yolculuğuna çıkmıştık. Bütün gün doğru dürüst dinlenmeden aralıksız yol aldık. Nihayet akşam olunca bu uzun yolun durağına geldik. Bir geçitte konaklamak için durduk; develerden yükler indiriliyor, kimisi ateş yakıyor, kimisi yemek telaşıyla bir şeyler hazırlıyordu. Ben de yükümü indirmiş, yere çömelen deveme yaslanıp dinlenmeye durmuştum. Çok geçmedi, karşıdan bize doğru gelen bir adamı fark ettim. Adam tek başınaydı, yaklaştıkça telaş içinde olduğu anlaşılıyordu. Meğer bir kafilede oğluyla birlikte yol alırken, çocuğunun kaybolduğunun farkına varmış. Ve hemen geri dönmüş, gelip geçtiği yollarda evladını aramaya başlamış. - İki gündür çöldeyim, ne kadar kerv
‘Dünyanın neresinde olursa olsun 'Kaçınızda konsantrasyon sorunu var dediğimde % 95 elini kaldırıyor. Elini kaldırmayan % 5 ise, zaten beni dinlemeyenler.’ Tony Buzan Konsantre, kelime olarak ‘Yoğunlaşmış, koyu, en yüksek.’ anlamlarına gelmektedir. Eğitimde ‘Konsantre olmak’ ise dikkatin bir yerde toplanmasına denir. ‘Deha, belli bir konuya yöneltilmiş, derki bir dikkatin mahsulüdür.’ ‘Pek çok insan, hayatta becerisi, zekâsı ve hatta cesareti olmadığı için değil, yalnızca enerjisini bir hedef etrafında toplamadığı için başarısız olmuştur.’ Hubbart İnsan hedefine odaklanırsa, odaklandığı hedefte en mükemmel olur. Yeter ki hedefinde sıkılmasın. Odaklanmışlığı devam etsin. Odak deyince aklıma geldi. Normal şartlarda güneş ışınları ormanda yangın çıkarmaz. Kağıdı, otu tutuşturmaz ama bu güneş ışığına bir mercek koysanız, ışığı bir yere biriktirip odaklasanız, bu odaklanmış ışıkla ot ve kağıdı tutuşturup ateş yakabilirsiniz. Bir orman mühendisi anlatmıştı. ‘Yazın ç
Otuz yıl önce, film izleyicilerinin Tarzan olarak bildikleri Johny We-issmuller, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yüzücüsü olarak nitelendi. Tüm dünyadaki doktorlar ve antrenörler ‘Kimse John Weissmuller'in rekorlarını kıramayacak’ diyordu. Elliden fazla rekoru vardı ama bugün Tarzan'ın rekorlarını 13 yaşındaki kızlar kırıyor. 1936 Olimpiyat rekorları 1972 Olimpiyatları için kabul edilme şartı idi. İnsanların vücut yapıları mı değişti? Hayır, insanların beyinlerindeki 'Engeller, sınırlar, barikatlar' yıkıldı. 'Yapamam, kazanamam' düşünceleri yerine, 'Çok rahat yaparım, çocuk oyuncağı' düşünceleri yerleşti. Bir ara televizyon kanallarının birinde 'Arabaya fazla dokunma' yarışı vardı. Yukarıda anlattığım olayın bir benzeri, kısa bir zaman içerisinde orada yaşandı. Birinci yarışmanın sonucunda birinci olan kişi, 57 saat arabaya dokunarak birinci olmuştu. İkinci yarışmada, beş kişi 60 saati geçmişti. Üçüncü, dördüncü, beşinci yarışmalarda 80 saati geçenler çok olmuştu. D
‘Her insanın kendisinden yüz sene sonrasının planını yapması lazım.’ Mevlana
‘Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek; on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik; yüz yıl sonrasını düşünüyorsan çocukları eğit.’ Konfüçyüs İhsan Doğramacı ile bir spiker konuşurken, Doğramacı cebinden bir küçük defter çıkarır. Spikere şunu söyler:
- Benim bütün hayatım plan dahilindedir. Burada 20 yıl sonra ne yapacağım yazılı, deyince, spiker şaşırarak:
- Ama efendim yaşınız 80 küsur, daha o kadar yaşayacağınızı nerden biliyorsunuz? Doğramacı gülerek şu cevabı verir:
- Orasını Allah bilir kızım. Azrail (as.) geldiğinde bendeki planı görür de belki canımı planım bitinceye kadar almaktan vazgeçer... Her öğrenci hayatında en az birkaç kez çalışma