• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Karar Vermek

Kişisel Gelişim

Ailelerimiz kararları kendimiz verirsek hata yapacağımız düşüncesini bize aşıladılar ve bizim yerimize kararlar aldılar. Hata yapmanın, öğrenmenin bir yolu olduğu öğretilmedi bizlere. Riske girmememiz gerektiği defalarca hatırlatıldı. Bize içgüdülerimize kulak asmamamız gerektiği vurgulandı. İçgüdüyü olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir unsur ya da başına buyruk bir şey olarak görmemek gerekir. İçgüdüler, sahip olduğumuz bilgi ve tecrübeyle beslenir. Eskiden hep başkalarının düşüncelerine göre hareket ederdim. Olumsuz bir sonuç aldığımda ve aslında ilk başta içime doğan seçeneği değerlendirilmiş olmam gerektiğini gördüğümde, 'Biliyordum!' derdim, ama dersler çıkartmazdım. Şimdi ise içimdeki sese kulak veriyorum. Bir karar arifesinde danıştığım birçok kişinin bir seçenekte karar kılmasına rağmen, farklı yönde kararlar aldığım zamanlar olur. Herkese göre çok mantıklı bir seçenek gibi görünmese de içgüdülerimi takip ediyorum. Çoğu durumda da kararlarımda haklı çıkı

Kızgınlık

Kişisel Gelişim

Birçok olumsuz duygu vardır. Ama çoğunun kökeninde kızgınlık yatar. Kızgınlığın temelinde de, bir şeyi ya da birilerini suçlamak vardır. Suçlamayı bıraktığımız anda, olumsuz duygular kaybolmaya başlar. Öfke zehir gibidir. O kadar keskindir ki, neyin içindeyse onu zehirler. Birisine çok kızmış olabilirsiniz, sorumluluğu sahiplenmek demek yapay davranmak ya da hislerimizi reddetmek demek değildir. O anda belki de ellerinizi o kişinin boğazına geçirmek istemiştiniz, çıldırmıştınız. Kızmak, o kişinin bizim duygularımıza hakim olmasına izin vermektir. Bu durumdayken sorumluluğun size ait olduğunu kabullenmekte zorlanabilirsiniz. Ama o ilk kızgınlığınız geçmeye başladıktan sonra, olanlardan bir şekilde sizin de sorumlu olduğunuzu görebilmelisiniz. Bir şeye öfkelendiğinizde, seçeneklerinizi görmeye çalışın. Sorumluluk, seçme hakkinizin olduğu anlamına gelir. Buzdolabınız kokuyor, içine deodorant sıkıp bırakmazsınız.&

Fırsatlar

Kişisel Gelişim

Eğitim kurumlarımızda fırsatları görmemizi değil, problemleri çözmemiz öğretiliyor. Siz bugün hangi fırsatları görebilirsiniz? Küçük bir şirkette çalışan sekreter, un ile oje karıştırarak yazım hatalarını düzeltmek için bir sıvı oluşturuyordu. İşyerindeki arkadaşları kendileri için istediler. Derken başka bürodaki çalışanlar da istemeye başladı. Bu kadının daksil üretimi için kurduğu şirket daha sonra Gillette firmasına 47 milyon dolara satıldı. Uzun seneler önce, Hollandalı kuyumcu Nicolas Bensehaten, bir gün nişanlısı dikiş dikerken parmağı dikkatini çeker, iğneyi iten parmağının delik deşik olduğunu görür. Hemen balmumuyla bu parmağın kalıbını alan Bensehaten, birkaç gün sonra nişanlısına, üstünde iğnenin kaymaması için sayısız çukurlar bulunan gümüş bir yüksük getirir. Bütün Hollandalı kızlar böyle bir yüksüğe sahip olmak istediklerinden, kuyumcu Nicolas yüksük işini büyütür ve kısa zamanda hayli zengin olur. Londra'da şarap tüccarlarından birinin i

İş Ve Hayatta Başarı

Kişisel Gelişim

Aşırı Başarı" ifadesinin olumsuz bir anlamda algılanması oldukça komiktir: Bir başarıyla tatmin olmayan işko-lik, hayatında yaptığı herşeyde mükemmelliği arayan kişi. Birçok kişiye göre aşırı başarı uzak durulması, sakınılması gereken birşeydir, sonuçta yalnızca başkaları kadar yetenekli, akıllı ya da şanslı değilseniz çok çalışmak zorundasınızdır. Çok çalışan kimseler sık sık şu sözleri duyarlar: "Neden geç saatlere kadar kalıyorsun?", "Müşteriler için son dakikada birşeyler atamaz mısın ortaya, anlamazlar ki?" ya da "Neden bizimle birlikte dışarı çıkıp biraz rahatlamıyorsun? Sonuçta hepsi sadece yükselmek için değil mi?" Buradaki kalıbı görebilirsiniz. Ama aslında aşırı derecede başarılı olanlar başarının esaslarını biraraya getirirler. Bunlar kendimize model olarak seçmemiz gereken kişilerdir. Profesyonel futbol yaşamında tarihteki belki de en büyük top yakalayıcı olmuş Jerry Rice'a bakın, hala o inanılmaz çalışma prensiplerini devam ettiriyor. Billy

Stres Ve Baskı

Kişisel Gelişim

Hedeflerimize ulaşmak için uğraşırken, stres ve baskı arasındaki ayrımı da yapabilmeliyiz. Stres düşmandır. Odağımızı böler ve performansımızı düşürür. Baskı ise yalnızca biz izin verdiğimizde negatif olabilir. Çocukken büyük rüyalar kurarız, yetişkinlerin dünyasına yükseldiğimizi ve orada muhteşem şeyler başardığımızı hayal ederiz. Asla baskıyı düşünmeyiz. Asla yapamayacağımız şeyleri düşünmeyiz. Bu yeniden yakalamamız gereken zihinsel düzlemdir, çocukluk merakının o duygusu. Yaşamımızda baskı altında olduğumuz noktaların bulunduğuna kuşku yoktur, o halde onları tanımlamalı ve kontrol edebilmek için stratejiler geliştirmeliyiz. Kaynağıyla yüzleşmediğimiz taktirde strese dönüşüp performansımızı etkileyeceğinden, baskıya yol açan şeyi tanımlamak ilk adımdır. Baskı ancak onunla yüzleşmeye ve içinde bulunduğumuz ortamda başa çıkmaya hazır olmadığımızda negatiftir. Ama söz konusu şartlarla nasıl başa çıkacağımı

Öğrenmeyi Nasıl Ögrenirsiniz

Kişisel Gelişim

Massachusetts Üniversitesinde öğrenciyken, Honesdale, Pennsylvania'daki Five Star yaz basketbol okulunda bir istasyon çalıştırıyordum—istasyon bir oyuncunun belli bir beceri üzerinde çalıştığı bir yerdir—ve hem gençler ve hem de yaşlılar kategorisinde bir takıma antrenörlük yapıyordum. Bu işin o zamana kadar yapan en genç insandım. Tüm süreci tanımak bakımından çok önemliydi: ama daha da önemlisi, aynı zamanda kampı işleten kolej antrenörlerinden çok şeyler öğrenebilmiş olmamdı. Antrenörlük stratejisinin akıl almaz karmaşıklığı ve münferit oyuncuların kendilerini geliştirmek için yapmaları gereken ö-zel şeyler hakkında ders veriyorlardı, ve bende onları dikkatle inceliyordum. Hangisi işe yaradı? Hangisi yaramadı? Dinleyicilerin dikkatini nasıl çektiler? İlk örneklerimden üçü, sonradan NBA'da Atlanta Hawks ve New York Knicks'ın antrenörü olan Hubie Brown; Detroit Pistons iki dünya şampiyonasında çalıştıran Chuck Daly; ve halen NBA'da washington'un antrenörü olan Jimmy

Hayat Ve Stres

Kişisel Gelişim

Baskı durumlarını ele alırken formülüm basittir: Baskıyı müttefik, stresi düşman olarak kabul ederim. Bu benim hem özel yaşamımda, hem de bir basketbol antrenörü olarak iş hayatımda takip ettiğim bir felsefedir. Evet baskı her zaman herhangi bir şekilde orada durmaktadır. İş yerinde olsun, özel yaşamda olsun tüm yaşamımızın içindedir. Çağdaş yaşamın bir parçasıdır, hızlı tempolu kültürümüzün bir ürünüdür. Bunu inkar etmek sadece kendimizi aldatmaktır. Ama onun performansını olumsuz bir şekilde kontrol etmesine izin vermemeliyiz. Birçok kimse size bir iyi baskı, birde kötü baskı olduğunu söyleyecektir. Buna inanamıyorum. Baskı aslında doğaldır. İyi veya kötü olması sizin bakış açınıza bağlıdır. E-ğer kendi çıkarınıza kullanırsanız iyi baskıdır. Eğer onun sizi kontrol etmesine izin verirseniz kötü baskı veya stres haline gelir. Tıpkı olumlu bir davranış sahibi olmak gibi, her gün baskıyla nasıl başa çıkacağınıza ilişkin bir seçiminiz vardır. Bunu canlandırıcı ve heyeca

 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53