Yolculuk Kaliforniya’da Profesör Roger Sperry’nin laboratuvarında başlıyor. İlk olarak Sperry’ye 1981 yılında Nobel ödülü kazandıran ve sizin tarafınızdan açığa çıkarılmayı bekleyen gizli yaratıcı kapasitenizin arkına varmanızı sağlayacak olan araştırmadan söz edeceğiz. Profesör Sperry 1950’Lerde ve 60’larda beyin dalgası fonksiyonunu inceliyordu. Sperry ve arkadaşları farklı düşünme tekniklerini ve bunların beyin dalgaları üzerindeki etkilerini keşfetmek için, gönüllülerden birtakım zihinsel görevleri yerine getirmelerini istediler. Akıldan toplama çıkarma yapmak, şiir okumak, ezberden bir şeyler okumak, farklı renklere bakmak, küpler çizmek, mantık problemlerini analiz etmek ve hayal kurmak gibi. Sperry farklı etkinliklerde farklı beyin dalgalarının söz konusu olduğunu tahmin ediyordu. Haklıydı da. Ancak tahmin edemediği bir şey vardı (bu bulgu insan beyninin potansiyeli ve yaratıcı düşünme yeteneği konusundaki düşüncelerimizi sonsuza dek değişti
Mükemmel erkekler ve kadınların hepsi dinleyicidir. Bill Clinton esnektir çünkü duygudaşlık kurmasıyla öne çıkan bir dinleyicidir. Görüşlerinin değerleri ve kişisel kararlarıyla uyumuna bakmaksızın birçok insan onun kalbinde Amerika Birleşik Devletleri nin iyiliği olduğuna inanırlar. Peki, bu inanç nasıl böyle yayıldı? Clinton her zaman dinledi. O her bireyin ülkenin daha iyi olmasıyla ilgili söylediklerini duymak istedi. Gerçekten dinleme becerisi önemlidir ve özellikle empati kurarak başka insanların nasıl etkin dinleneceğini derinlemesine işleyeceğiz. Dinlemek, dikkatli bir şekilde diğer insanın susmasını beklemekten daha ötedir. Dinlemek, başkalarının kalplerini ve zihinlerinin derinliklerilerini anlamak, değişik hayat tecrübelerini onların bakış açılarından yaşamaktır. Peki bunu bir adım daha ileriye götürerek nasıl gerçekten mükemmel insanlar gibi olabiliriz? Paul McCartney’nin gece uykusundan mükemmel şarkılarını oluşturacak melodiler ve sözler için uyandığı
1. Meta Programları Ne Demektir? Meta programları büyük oranda bilinçsiz olarak bilgileri sınıflandırma şekilleridir. Oldukça etkilidirler çünkü dikkat ettiğiniz şeyleri, iç betimlemelerinizi nasıl şekillendirdiğinizi, hayatınızı nasıl düzenlediğinizi ve bundan elde ettiğiniz bilgileri etkilerler.
Oldukça etkilidirler çünkü kendileriyle yaşantılarınızı, deneyimlerinizi düzenlediğiniz vasıtalardır. Meta programları filtreler gibidir.Sizin için önemli olmayan şeyleri dışarıda bırakmanızı ve onların ne olduğuna dikkat etmenizi mümkün kılarlar.
Onlar olmasaydı fazla yüklenmeye maruz kalırdık ve bizim için neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ayırmak konusunda aciz kalırdık. Aşağıda sizin için mesleğinizde, ilişkilerinizde ve hatta mutlu ve sağlıklı olma yeteneğinizde fazlasıyla etkili olabilecek olan anahtar konumundaki programlardan birkaç tanesini tanımlayacağız.
2. Meta Pr
Uyanık ya da uykuda olduğumuz her an, dış dünyadan duyularınız aracılığıyla milyonlarca veri alıyoruz. Ama bilincimiz aynı anda ancak beş ile dokuz arasındaki veriye odaklanabilir. Siz, yedi rakamlı bir telefon numarasını belleğinize kaydetmeye çalışırken ikinci bir telefon numarasını da aynı anda aklınızda tutamazsınız.
Şu anda bulunduğunuz mekana ait tüm veriler bilinçaltınızda kayda geçiyor. Sadece veriler mi? Mekanla ilgili düşünce ve duygularınız, orada otururken kafanızdan geçen başka şeylerle ilgili düşünce ve duygularınız, anılarınız, umutlarınız, beklentileriniz ve korkularınız, kendinizle yaptığınız iç konuşmalarınız, üzerinizdeki elbisenin, ayakkabının rengi, rahatlığı vb. her şey ama her şey bilinçaltında kayda geçiyor.
Ama size gözünüzü kapattırıp odanın duvarlarının rengini sorsam belki ona bile yanıt veremezsiniz. Özellikle ilk kez bulunduğunuz bir mekansa.
Oysa derin hipnoz esnasında odayla ilgili her türlü s
Hızlı Okuma Eğitimi almış bir okuyucu olursanız sizde; - 200 sayfalık bir kitabı 2 saat içerisinde bitirebilirsiniz. - Eski okuma hızınıza göre 4-5 kat daha hızlı okur, anlar ve diğer sayfaya geçebilirsiniz. - Ortalama bir kitap sayfasını 30 saniye içerisinde okur, anlar ve diğer sayfaya geçebilirsiniz. - Okurken uykunuz gelmez, can sıkıntısı durumu yaşamazsınız.. - Dikkatiniz sürekli olarak dağılmaz tekrar tekrar okumak zorunda kalmazsınız. - Okuduğunuz yeri unutup sürekli geriye dönüşler yapmazsınız. - Öğrenciyseniz SBS,LYS,YGS,ALES, KPSS gibi sınavlarda “zaman yetmedi” gibi bir probleminiz olmaz. - Her şeyden önemlisi 1 dakika içerisinde en az 500- 600 kelime okuyabilirsiniz. İzmir Hızlı Okuma Semineri Programın İçeriği: Hızlı okuma faaliyetinin tarihsel süreci Okuma nedir? Biz ne şekilde okuyoruz? Okuma frenleri hangileridir? Ne için bu frenlere
Kim hızlı okumak istemez ki? Türkiye’de okuma hızı ortalaması dakikada 160 – 220 kelime aralığındadır. Halbuki insan beyninin ve gözünün koordineli bir şekilde, yüksek bir anlama oranıyla, dakikada 500 kelimeden daha fazla okuyabilme kapasitesi vardır. Sahip olduğumuz bu yüksek okuma hızı kapasitemize ulaşabilmek için şüphesiz bazı özel teknikleri bilmek veya öğrenmek gerekir. Yüksek bir okuma hızına ulaşan bir kişi öğrenciyse daha iyi notlar almanın, iş dünyasındaysa kariyerinde hızla yükselmenin tüm avantajlarını elinde tutar. Okuma hızını geliştiren teknikler temelde iki mantığa dayalıdır. 1.Gözün herhangi bir bilgiyi beyne iletme hızı saniyenin üçte bir kadardır, birinci mantığın temeli, bu yöntemin gözün algı becerisini geliştirerek verilerin beyne daha çabuk ulaşmasını sağlamaktır. 2.Göz normalde okurken tek bir kelimeye odaklanır. Oysa bir bakışta 3-10 kelimeyi aynı anda görme yeteneğimiz var, İkinci mantığın temeli de, bu odaklanma davranışını y
İletişim alanındaki büyük gelişmelere karşın yine de insanoğlunun çevresindekilerle anlaşmasını sağlayan en etkili araç onun konuşma yetkisidir. Birçok etkinliğe konuşma düzleminde katılırız. Konuşma düşündüklerimizi tasarladıklarımızı özlemlerimizi kinimizi öfkemizi biçimlendirip yansıtmada başlıca aracımız olmuştur. Güzel ve etkili konuşmada önemli bir konu sesin mükemmel çıkışıdır. Sesin mükemmel çıkışı ses çıkışı ile nefesin kullanımı arasında başarılı bir uyum oluşturulmasını gerektirir. Konuşma doğuştan başlayarak oluşan bir yetidir. Bu durum, işitme engelliler dışında, herkeste doğuştan vardır. Dil becerileri ise doğduktan sonra edinilen bir olgudur. Bu olgu aynı zamanda konuşmanın da temelini oluşturur. Konuşma becerileri uygulama yoluyla kazanılır. Değişik eğitim ortamları bu uygulamaya olanak sağlar. Konuşma duygu, düşünce ve dileklerimizi görsel ve işitsel öğeler aracılığıyla karşımızdakine iletmektir. Konuşmanın ne zaman ve nasıl doğduğu çok eski zaman