• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Ailede Mutlu Olmanın Yollar

Kişisel Gelişim

Sabuna dokunmadan kocanızı öldürmek istiyor musunuz? Tabanca, bıçak falan kullanmaya lüzum yok... Ona bol bol kilo alacak şekilde, devamlı olarak baklava, börek, pasta gibi bol nişastalı, şekerli, yağlı yemekler yedirin... Sonra da keyifle arkanıza yaslanın ve ne genç bir dul olacağınızın hülyasına dalın. Ne o! İrkildiniz mi? Neden? Biliniz ki, böyle giderse kocanızın günleri sayılı olacaktır... Elli yaşlarında, kadınlara nazaran, erkeklerde ölüm oranının %70 ilâ %80 daha fazla olduğunu istatistiki bilgiler bize göstermektedir. Uzmanlar bu hususta doğrudan doğruya bizleri suçlayarak uyarıyorlar. "Bugünün Kadını’nda Dr. Herbert Pollack şöyle diyor: "Kocanızın sağlığına dikkat etmekle, Allah'ın da izni ile ömrünün uzamasına vesile olabilirsiniz. Bunu şu andan itibaren yapmaya başlayabilirsiniz. Hele, şişmansa, yarı aç yaşayıp giden bir Çinli köylünün ömrü kocanızınkinden daha uzun olabilir." Savaşlara rağmen insanlar; top, tüfek ve mermi yerine dah

Deneme Cesareti

Kişisel Gelişim

Geçen yüzyılda,,büyükbabam Charles Robertson artık Kansas'ta çiftçilik yapmaktan bıkmıştı. Çocukları, karısı Harriet'i ve bütün eşyalarını kapalı bir arabaya koyarak bilmedikleri bir diyara, Kızılderililer bölgesine doğru yola koyulmuşlardı. Uzun bir seyahatten sonra Oklahama'nın kuzey doğusunda bulunan Cimarron Nehri'nin sahillerine geldiklerinde, kulübe yapmış ve içine yerleşmişler. Allah'ın bu gününe de şükrederek kendisine biraz arazi edinip etrafını da çitle çevirmiş. Zamanla para biriktirerek, civardaki bir köyde küçük bir dükkân açmış. Harriet, burada gerçekten de çok sıkıntı çekmiş. Dokuz çocukla kolay mı? Ne doktor, ne de okul var. Pekçok şiddetli kışlar, sıcak yazlar geçirmişler. Büyükbabam bir kere olsun halinden hiç şikâyetçi olmamış. Harriet, kocasının saygı duyulan bir vatandaş olduğunu ve çocuklarının mutlu günlerini görecek kadar çok yaşamış. İşte aziz okuyucularım, bugünün Amerika Birleşik Devletleri, Charles Robertson ve bir kere tecrübe etmekten yı

Kanaatkar Olmak

Kişisel Gelişim

Jane Welsh, Thomas Cariyle ile evlendiği zaman parlak bir geleceğin adayıydı. Bunu teperek evlendiği için çevresindekiler bu tutumunu uygun bulmayarak yadırgamışlardı. Jane, güzel bir kadındı. Bunun yanında, yüklü bir mirasın vârisi olarak zengindi. Thomas Cariyle İse olağanüstü bir zekâ sahibi olmasına rağmen kaba ve eksantrik bir adamdı. Bir metelik bile serveti yoktu. Sadece zeki ve kabiliyetliydi. İşte, çevreleri hep bu şekilde kıyaslamıştı onları. Jane, bu sözlerin hiç birisine kulak asmadı. Yıllar sonra, kocasının Edinburgh Üniversitesine rektör seçildiğini, Londra'nın meşhur simalarından biri olduğunu görerek mutlu oldu ve kocasıyla iftihar etti. Thomas Cariyle, "Fransız İhtilâli", "Kromvel'in Hayatı" gibi klasik şaheserleri vücuda getirerek meşhur bir yazar oldu. Chelsea'daki mütevazi evleri, zamanın bütün edebî dehâlarını çeken bir yer oldu. Jane Cariyle, yaratılıştan şiire yatkın olduğu halde,

Hiçbir Zaman Ölçüyü Kaçırmamalısın.

Kişisel Gelişim

Denge bütün işlerin başında gelir. Zaten kötülük bu tür [dengesizliklerden beslenir. İyi hislerde de, kötü hislerde de ölçü kaçırılırsa bu hem bedene hem de ruha hastalık getirir. Ancak her zaman etrafınızda size bu yönlerde vesvese verecek ve sizi aşırılığa itecek kişiler olacaktır. Başarılarınızı abarttıklarında onlara uymayın, tedbiri elden bırakmayın ve dengeyi koruyun. İşler kötü gittiğinde, başarısızlıklarınızı abartanlardan da uzak durun, onların sizin iyiliğinizi istemediği açıktır. Mutlaka kötü günler de geçicidir ve bilgelerin sözünden ve yolundan giderek işleri yoluna koyabilirsiniz. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Değişim İyidir

Kişisel Gelişim

İyiliksever bir hareketten dolayı insanların zihni değişti Hermason anlatmaktadır: İmparator denetimindeki Hanedanlığın 10. yılında, Askeri komutan yardımcısı Uşipare'yi şehrine vali olarak atadı. O zaman, şehirdeki.%insanlar hastalıklardan çok korkuyorlardı; çünkü onlara göre tüm hastalıklar bulaşıcıydı. Bu yüzden, bir kişi hasta olduğunda, ailesi onu tek başına bırakıyordu. Hiç kimse bir hastaya bakmıyordu, hastanın kendi aile üyeleri bile... Böylece, birçok hasta sırf ilgisizlik yüzünden boşu boşuna ölmüştü. İnsanlar bu duruma alıştılar ve üstelik davranışlarında hem soğuk hem de tarafsız oldular. Uşipare, göreve geldikten sonra, bu kötü alışkanlığı sevgiyle değiştirmeye karar verdi. Bir yaz döneminde bir hayli insan hastalandı. Uşipare, kendi evindeki salonda hastalar için yataklar kurdu ve hasta olan tüm kişileri getirdi. Yüzlerce kişi salonu ve koridoru doldurdu. Uşipare, kendi parasıyla hem doktorları davet etti hem de ilaçları aldı. Gece gündüz hastala

Çocuk Ve Evden Kaçmak

Kişisel Gelişim

EVDEN KAÇAN ÇOCUKLAR üzerinde yapılan araştırmalarda, zihinsel özürlüleri hariç, hemen hepsinin aileleriyle sorunları olduğu görülmektedir. Ailede şiddetli geçimsizlik, işsizlik, fakirlik, dayak, eğitimsizlik gibi olumsuzluklar öncelikle çocukları etkilemektedir. Çocuklar sıcak aile ortamından, sevgiden, ilgiden ve şefkatten mahrum olarak büyümektedirler. Bu çocuklar kendi ayakları üzerinde duracak yaşa geldikleri zaman sıkıcı aile ortamından, dayaktan, kötü muameleden ve sefaletten kurtulma hayalleri kurmaya başlarlar. İlk fırsatta ellerine bir yerden para geçince, iyi bir iş bulmak, ses veya sinema sanatçısı olmak, kısa yoldan şöhrete kavuşmak ümidiyle evden kaçarlar. Bazı çocuklar, ailenin maddî durumu iyi olduğu halde, anne ve babanın sevgisini denemek için evden kaçarlar. Ancak fazla uzağa gitmeyi göze alamazlar. Genellikle evin bodrumuna, bir akraba veya arkadaş evine sığınır; kısa zamanda geri dönerler. Anne babanın affedemeyeceği bir suç işlediklerinde, karneleri za

Kusursuzluk Çabası

Kişisel Gelişim

Varılan noktadan daha ileri gitmek istiyorsak, düşüncelerimize nereden başlamamız gerekir? Kusursuzluk çabasını, ya da bazı hallerde karşılaştığımız şekliyle üstünlük çabasını, daha az bilgi sahibi yazarların yakıştırdığı gibi Kudret çabasını pek az sayıda kimseler öteden beri tanımaktadırlar. Ama bu konudaki bilgileri, başkalarına yansıtacak kadar kapsamlı olmadığı gibi, bu çabanın kişiliğin tüm yapısı üzerindeki temel önemi de aydınlatamamakta-dır. Bu kusursuzluk çabasının her bireyde bulunduğunu ortaya atmak, ancak Bireysel Psikoloji dalına nasip olmuştur. Nietzche'nin o atak girişimindeki gibi, insana önce bir süpermen olarak gelişme isteğini aşılamak şart değildir. Bireysel Psikoloji bize her insanda kusursuzluk çabasının ve yukarı doğru yükselme çabasının var olduğunu göstermektedir. Bu kitabı okurken satırlar arasında gizli anlamlan da görmeye alışkın bir okuyucu, kusursuzluk çabasının önemini her an bilerek konuştuğumuzu anlayacaktır. Herhangi bir hastalık olgusunun

 1 2 3 4 5 6 7 8 9