• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Rahatlık Öldürür

Kişisel Gelişim

Rahatlık zehirli şaraptan daha kötüdür Hermason öğrencilerine ibret almaları için bir öykü anlatır: TaiKan çok ünlü bir saray mensubuydu. Savaşlar sırasında aldığı mevkilerle, çok yüksek bir resmi göreve atanmıştı. Bu, aynı zamanda etrafındaki bazı insanların onu kıskanmasına ve iftiraya uğramasına neden olmuştu. Bu yüzden rütbesi elinden alınmış, bölgesinden çok uzakta bir yere tayin edilmişti. Orada yapacak çok az işi vardı. Ama o yine de yaşam standartlarını düşürmedi ve boş zamanların rehavete kapılmadı. Her sabah çalışma odasından avluya yüz tuğla taşırdı ve akşam aynı tuğlaları geri taşırdı. İnsanlar onun bu davranışını çok merak ediyorlardı ve niçin böyle davrandığını sordular. O da, bu hayatında ülkenin kaybettiği toprağını tekrar geri almak istediğini; eğer çok rahat yaşarsa ve bu yaşantıdan hoşnut olursa hedefine ulaşamamaktan korktuğunu söyledi. Bir gün yeniden eski yerine atandı. Eski kentinde, eskisinden de çok meşgul olmasına rağmen, gücün

Değişim İyidir

Kişisel Gelişim

İyiliksever bir hareketten dolayı insanların zihni değişti Hermason anlatmaktadır: İmparator denetimindeki Hanedanlığın 10. yılında, Askeri komutan yardımcısı Uşipare'yi şehrine vali olarak atadı. O zaman, şehirdeki.%insanlar hastalıklardan çok korkuyorlardı; çünkü onlara göre tüm hastalıklar bulaşıcıydı. Bu yüzden, bir kişi hasta olduğunda, ailesi onu tek başına bırakıyordu. Hiç kimse bir hastaya bakmıyordu, hastanın kendi aile üyeleri bile... Böylece, birçok hasta sırf ilgisizlik yüzünden boşu boşuna ölmüştü. İnsanlar bu duruma alıştılar ve üstelik davranışlarında hem soğuk hem de tarafsız oldular. Uşipare, göreve geldikten sonra, bu kötü alışkanlığı sevgiyle değiştirmeye karar verdi. Bir yaz döneminde bir hayli insan hastalandı. Uşipare, kendi evindeki salonda hastalar için yataklar kurdu ve hasta olan tüm kişileri getirdi. Yüzlerce kişi salonu ve koridoru doldurdu. Uşipare, kendi parasıyla hem doktorları davet etti hem de ilaçları aldı. Gece gündüz hastala

Değerlere Bağlı Kalın

Kişisel Gelişim

Mahkeme lideri fakir olmaktan rahatsız olmadı. Hermason, "Bir beyefendi fakir olmaktan rahatsız olmamalıdır." dedi. Bunun anlamı: "Bir beyefendi, fakir olduğunda huzurlu olmalı ve iyi karakterini kaybetmemelidir." şeklindedir. Saray Mahkemesinde "Hulifiğ" isimli yüksek bir devlet görevlisi vardı. O tıpkı bahsedildiği gibi fakir olduğunda huzurlu [kalabilen bir centilmendi. O dönemde, Saray Mahkemesinde çalışan liderlere maaş bağlanmazdı. Genellikle, Huling dışındaki diğer tüm liderlerin hepsinin kendi malı vardı» O çok fakirdi ve sıkça oğullarının [dağlardan topladığı tahtalar sayesinde kazandığı para ile yaşıyordu. Fakat böyle buhurumda bile o büyük amacını değiştirmedi. Saray Mahkemesinde, onun dürüstlüğü ve sultanı direkt olarak eleştirme cesaretine sahip olan tek kişi olduğu bilinmekteydi. Mahkemesinde herhangi bir şey doğru yapılmadığında ise, imparator ile görüşme talep etmekteydi. Sultan, sıkça mahkemedeki diğer kişilerden Huling ile baş başa konuşabilme

İnanın

Kişisel Gelişim

Hermason Tanrı'ya inandı Hermason kendi fikirlerini yaymak için birçok ülkeye seyahat etti. Hermason kentin birinde, o kentte kötülükleri ile tanınan birine benzetilmişti. Dolayısı ile Hermason'u ve öğrencilerini gördüklerinde durdurup etraflarını çevirdiler. Durum oldukça gergindi ve Hermason'un öğrencileri çok korktu. Hermason ülkenin Kralı yeni öldü ve bu ülkenin kültürel sisteminin düzeltilmesi benim üzerime düştü. "Eğer Tanrı bu sistemi bitirmek isterse, bunu yaymam için bana izin veremeyecek. Eğer Tanrı bu sistemi bitirmek istemezse, o zaman şehirdeki insanlar bana ne zarar verebilir?" dedi. Hermason ve öğrencilerin etrafı tam beş gün boyunca çevrildikten sonra, sonunda tehlikeden kurtuldular. Hermason birçok ülkeye yaptığı seyahatler sırasında, buna benzer durumlarla birçok defa karşılaştı. Bir defasında ona zarar vermek isteyen bir kişiye rastladı. Hermason, "Tanrı bana bu kadar erdem verdi. O bana ne yapabilir ki?" dedi. DERLEYEN... (EDİ

İnsan Olmayı Öğrenmek

Kişisel Gelişim

Dürüst, namuslu ve güvenilir bir insan ol. Siliang, Şaabi ülkesinde yaşayan bir adamdı. O iyi kalpli, dürüst ve namusluydu. Aşırı derecede akıllıydı ve çocukluğundan beri öğrenmekten hoşlanmıştı. Daha 17 yaşındayken, vilayete ait milli servis sınavında birinci oldu. 24 yaşındayken, sultanın sarayında düzenlenen imparatorluğa ait milli servis sınavında birincilik kazandı. Bir devlet lideri olduktan sonra, memleketindeki yaşlı insanları unutmadı. O sıkça kendi maaşıyla memleketindeki çiftçilere yardımlar yaptı. Nerede görev yaparsa yapsın* daima normal kişilerin refahını düşündü ve onlara yardım etti. İnsanlardan yüksek takdir aldı. Birçok mevzuda sadece geniş ve derin bilgiye sahip değildi, aynı zamanda çok yüksek ahlak standartlarına da sahipti. Bunun dışında, kaligrafi ve resim yeteneği de güçlüydü. Birçok kişi onun kaligrafilerini veya resimleri hazine olarak toplamaya çalıştı. Onun etkisi ile oğlu da kaligrafiye ve resme ilgi duydu. Babasından kendisine resim çizm

Yüksek Erdemler

Kişisel Gelişim

Sekiz erdem...Sekiz Erdem, Hermason, tarafından takipçilerine bırakılan izlenmesi ve uyulması gereken kriterlerdir. Sekiz erdem "Bir evlada yakışır şekilde hem ana-babaya hem de onların yaşamlarına saygılı olmak ve kardeşin şartsız bir şekilde ağabeyin lafını dinlemesi, Sadakat, Sözünü Tutmak, Nezaket, Adalet, Rüşvet Yememek ve Utanma"dır. Bu sekiz erdemden yoksun veya bunları unutan bir kişi insan sayılamaz; çünkü o bir insan olmak için gerekli standartları unutmuştur. Sekiz erdemin birincisi Xido'dır. Bazı kişiler diyorlar ki, yüz merhametli eylem içinde Xido birincidir, yüz kötü eylem içinde ise müstehcenlik birincidir. "Hayvandan daha kötü olmak" sözünün ne anlama geldiği konusunda konuşalım. Kuzu dizlerinin üzerine çökerek annesini emer, karga ise yaşlı annesini besler. İşte bu, "Xiao" olarak adlandırılır. Horoz şafakta öter, yabankazı her bahar kuzeye ve her sonbahar güneye uçar. İşte bu, "söz tutmak" olarak adlandırılır. Yabankazı veya yeşilbaşlı ördek eşini k

Mutlu Ve Mutsuz

Kişisel Gelişim

İnsanlar mutsuz oldukları zaman kendilerini kötü hissederler ama, bunun nedenini bilmezler. Duygularınızı ve heyecanlarınızı düşünün. Bunu yaparsanız, mutsuz olduğunuz zaman bile bunun nedenini ve nasıl değişebileceğini bildiğiniz için rahatlayacaksınız. Profesör John Haniler bilimsel düşünce dersi veriyor. İlk dersinde öğrencilerine şunu dedi: ‘Bütün, bilim dalları örneklere dik- kat eder.’ Öğrencilerine bütün bilim adamlarının dünyayı çok düzenli gördüklerini anlatıyor. Neyle neyin gittiğini arıyorlar. Olaylar ve durumlar rastgele olmuş değillerdir. Nedenleri ve etkileri var- dır. ‘Bilim örneklere dikkat etmek demektir, örnekler ister büyük, ister küçük olsun fark etmez. Bir taşı havaya attığınız zaman ne olur? Her seferinde yere düşer. Bu bir örnektir. Bilimin özü budur.’ Bilim adamlarıyla birçok insanın arasındaki farkı Profesör Hamler şöyle açıklıyor: ‘İnsanlar dünyada olanları tesadüfe bağlarlar. Olayları başka olaylara bağlamadan geçiştirirler. Bir şey olduysa

 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21