Öğrencilerime hedeflerinin ne olduğunu genelde sorarım. Sayısalda okuyan, dersleri ve ahlakı iyi olan bir öğrencim:
- Amcamın ingiltere'de lokantası var, orada çalışıp para kazanmak istiyorum, deyince şaşırdım.
- Teneffüste gel de bir görüşelim senin idealini, dedim. Teneffüste geldi, aramızda şu şekilde konuşma geçti:
- Niçin İngiltere? Niçin lokanta?
- Hocam, babam bizi bırakıp yıllar önce ingiltere'ye çalışmaya gitti. Bizi yanına almak için oturma izni alması gerekiyordu, ingiliz kadınla nikahlandığında, oturma iznini alabiliyor. Bir kadınla anlaşmış. Kadın nikahtan önce babamın milyarlarını almış, nikah saati gelince de evet dememiş. Babam beş parasız olarak ingiltere'den kovuldu. Amcam oturma iznini almış, lokantası var. Ben amcamın yanına kaçak olarak gi
Doğru Hedefe Yönelebilmesi İçin Kocanıza Pusula Olun. Bir tarihte iki delikanlı New York şehrinde bir pansiyon odasını paylaşıyorlardı. Bunlardan birisi Missouri mısır tarlalarından gelip New York'ta Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisine devam eden hayalperest Dale Carnegie, diğeri ise Massachusetts'li bir köylü çocuğu olan J. F. Whitney idi. Dale'in anlattığına göre: Whitney, bir çiftlikte hayata atılmıştı. Günün birinde büyük bir şirketin müdürü olabilmek onun tek amacı idi. Whitney bu idealinde o kadar samîmi idi ki, şehirde daha sonra bir yazıcı olarak girdiği işe dört elle sarılmıştı. Hatta, şirkette olup bitenleri bir ân evvel kavrayabilmek için yemek saatlerini bile işine verdi. Fakat onun bu yoğun çalışması karşısında ne bir teşekkür etmek, ne de ücretini arttırmak kimsenin aklına gelmedi bile. Yalnız bir gün boş bir yer açılmıştı. İşverenleri bu işi Whitney'e verdiler. Whitney, yazıcılıktan tezgâhtarlığa, daha sonra büro şefliğine ve nihayet ma
Gözden uzak olan gönülden de uzak olur, derler. Aile fertleriniz ülkenin dört bir yanına dağılınca, hayatınızda olup bitenleri onlarla paylaşmayı unutmayın. Yakınlarınızla aranızdaki bağı koruduğunuz sürece kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Yirmi yıl önce Sally koleje gitmek için baba evinden ayrıldı. Annesi o günleri üzülerek hatırlıyor ve şöyle diyor: ‘Korkunç bir şeydi. Onun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordum ama, onu kaybetmek de istemiyordum. Onun evden uzaklaşıp beni terk etmek istediğini hissetmiştim.’
Sally annesinin tepkisini bir sevgi işareti değil de, kendisine duyduğu güvensizlik olarak algılamış ve birbirlerinden uzaklaşmışlardı. ‘Neden bu kadar uzağa gittiğimi bana sormalıydı. Bunu onun sorunu olduğunu düşündüğümden, ben de üstelemedim.’
Sally'nin kariyeri onu coğrafi olarak ailesinden uzak tutuyordu. Zaman geçtikçe Sally'nin
Arabanızın tekerlek lastiği uygun bir şekilde sıraya konmalı: Aksi halde sol taraftakiler sağ taraftakilerden farklı bir yönde olur ve arabanız çalışmaz. Gayeler, hedefler de böyledir. Onlar da aynı yönü göstermeli. Gayeleriniz, hedefleriniz birbiriyle çatışırsa, zıtlaşırsa, yaşamınız bundan etkilenir ve yürümez.
Jorge Rarnos televizyon haberlerinde rakipsizdi. Amerika ve Latin Amerika'dan izlenebilen yayının baş sunucusuydu. Önemli politikacılarla röportajlar yapt! ve hayatını tehlikeye atarak Ortadoğu. Güney Amerika ve Avrupa'daki savaşlara görevli olarak gitme şansım elde etti. Ramos gerek mesleği, gerekse ekonomik haberlerle ilgili tahminleriyle çok iyi işler başarıyordu. Hatta kariyerinde daha da ilerlemeyi arzu ediyordu. ‘Gezegenlere hükmedenlerin kalplerine merakla bakmak ve tarihin değiştiği yerlerde bulunmayı’ istiyordu.
Fakat Ramos yükselme hırsı yüzünden ailesini her zaman ihmal ediyord
Ne istediğine karar ver ve kâğıda yaz. Üzgünüm, ama bu kadar basit. Çoğumuz hayatımızda bir kez olsun hedeflerimizi yazmayız. Hedeflerinizi yazmak bilinçaltınızı programlamanın bir yoludur. Hedefinizi bütün detayları ile yazmalısınız. Bir hedef, kâğıda geçirilinceye kadar bir hedef değildir. Hedeflerinizi kâğıda aktarmakla, yıllarca kafanızda dolaştır-maktan çok daha fazlasını başarabilirsiniz. Hedefleriniz temel değerlerinizle uyum içerisinde olmalıdır. Bir insanın kendini en önemli hissettirenin ne olduğunu söyleyin, ben size o kişinin bütün yaşam felsefesini söyleyeyim. dale Carnegie iki adam küçük bir botla balığa çıkmışlardır. Balığa gittikleri gün sakin bir gündür. Ta ki, kancaya takılan kocaman bir balık, kurtulmak için çırpınırken adamı çekip suya düşürünceye kadar... Adam yüzmeyi bilmemektedir ve panik içinde: 'Yardım et!' diye bağırır arkadaşına, 'Kurtar beni!' Arkadaşı elini uzatır ve adamı bota çekebilmek için saçlarında
NLP (Neuro Linguistic Programing) Sertifika Programları, özellikle çok fazla zamanı olmayan, kısa bir dönem içerisinde programın önemli noktalarını kavramak isteyenler katılımcılara göre tasarlanmıştır. Özellikle kariyer merdivenlerini hızla tırmanıp rakiplerinden bir adım önde olabilmek isteyenler için çok uygundur. İş hayatında kabul gören bu sertifika programları size kariyeriniz ile ilgili hedeflerinize daha kısa zaman ulaştıracaktır.
NLP (Neuro Linguistic Programing) Sertifika Programlarımız, en az 3 gün en çok 6 aya kadar uzayabilir. Ayrıca, NLP (Neuro Linguistic Programing) sertifika programları sonrası birçok şirkette staj olanağı sağladığı için kısa bir dönemde kendinizi geliştirip iş yaşamına atılabilir veya kariyerinizde hızla yükselebilirsiniz.
SAYGIN INTERNATIONAL ve MTI (Mind Training İnstitute) işbirliği ile Düze
Kendimize olan güvenimiz kendimize biçtiğimiz değerdir. O aynaya baktığımız zaman gördüğümüz kişidir.
Bir antrenör olarak uzun yıllar önce, kendisiyle barışık kimselerden önemli şeyler bekleyebileceğinizi öğrendim. Kendilerini zorlayabilirler. Uzun vadeli hedefler koyabilirler. Herkesin gerçekleştirmek istediği hayalleri vardır. Kendine aşırı güveni olanlar risk üstlenenlerdir, ama daha önemlisi, onlar başarılı olanlardır.
Bunun tersi olarak, kendine güveni az olanlar genellikle dikkatlerini yoğunlaştıramayan ve çabucak hüsrana uğrayanlardır. Başarısızlığa meyillidirler, bu tür insanların belirgin özellikleri: disiplin eksikliği, organizasyon beceriksizliği, başladığını bitirememe, mutsuzluk duygusu, eleştiriye karşı duyarlılık, başkalarını kıskanma—gibi bir olumsuzluklar listesidir. İsterseniz bir antrenör, memur, veya iş arkadaşı olun, kendine güveni az olan insanlarla çalışmak zordur, çünkü duygus