"Niçin hızlı okumaya ihtiyaç duyulur? Bu tür okumanın yararları nelerdir ?" İnsanlar okuma konusunda mevcut kapasitesinin tamamını kullanamamaktadır. bilim alanındaki gelişmeler, öğretim sırasında okunması gereken belgelerin her geçen gün biraz daha artması karşısında insanlar çaresiz kalmakta; zaman konusunda sıkıntı çekmektedir. Adana da yapılan araştırmalar, ortalama olarak dakikada 500 kelime okunmasının gerekli olduğunu göstermiştir. Daha yüksek oranda bir okuma hızına ulaşmak, özellikle yönetici kadroların hedefi olmak zorundadır. Üst seviyedeki bir komutanın, bir siyasetçinin, günlük işlerle ilgili olarak imzaladığı belge ve yazışmaların okunması bile dakikada 500 kelimeden düşük bir okuma hızıyla okunmakta olduğu görülmektedir. Ortalama bir öğrencinin, SBS, LYS, YGS 'de soruları okuması, normal okuma hızıyla, rahatlıkla yaklaşık 60 dakikasını alır. Hızlı Okuma Eğitimi almış bir öğrencinin okuma hızı ise ortalama 2,5 kat daha yüksekt
Hızlı okuma, kısa süre içinde daha çok şey okuyabilmek amacıyla yapılan bir okuma biçimidir. Bu yönden hızlı okuma, dinleyenlerde daima tereddütlere yol açmakta ve tebessüm uyandırmaktadır. Buna "Bir metni normalden daha hızlı okumaya çalışırsak okuduğumuzu anlamakta güçlük çekeriz." korkusu sebep olmaktadır. Bu konudaki bir başka hata da hızlı okumanın anlamadan yapılan bir okuma şekli olduğunu sanmaktır. Halbuki hızlı okuma aksine, dikkatin ve anlama gücünün çok iyi seviyede olduğu, zihnin son derece elâstik bulunduğu büyük disiplin isteyen, yorucu bir okuma şeklidir. Örnek olarak okuma hızını bir katına çıkaran bir okuyucunun anlama derecesinde % l2'lik bir artış olduğu görülmüştür. Neden Daha Hızlı ve Etkin bir şekilde Okumak Gerek? < Okumayı sevmiyorsunuz fakat okumakla yükümlü olduğunuz şeyler var. < Okumayı seviyorsunuz fakat okumaya zaman ayıramıyorsunuz. < Öğrencisiniz dolayısıyla bir sürü kitap ve not sizi
Okuma ve anlama hızını artırmak için ne okuduğunuzu bilmeniz çok işinize yarayacaktır. Bir metni okumaya başlamadan önce o metinden ne almak istediğinizi bilirseniz istediğinize daha kısa yoldan ulaşırsınız. Roman okumak, gazetede bir köşe yazısı okumaktan farklıdır. Romanda anlatılan çevreyi tahayyül eder, karakterlerin betimlemesini yaparsanız okuma hızınızdaki artışı gözlemleyebilirsiniz. Beyin geçmişteki bilgiler sayesinde bir kelimenin hepsini göremese bile tamamlama yeteneği ile kelimelerin ne olduğunu anlayabiliyor. Geri dönüşlerinin önüne geçmek için sorular, kalemle takip ederek de okunmasında fayda vardır. Kitap okumayı seviyorsunuz ancak yoğun iş trafiğinde okumaya zaman ayıramıyorsunuz. Okumak için ayırdığınız 10-15 dakikada topu topu 20-25 sayfa okuyorsunuz. Elinize aldığınız bir kitap bazen haftalarca çantanızda, masanızın üstünde duruyor ama bir türlü onu bitiremiyorsunuz. Teorik olarak insan beyninden, bilinçli olarak bir şey düşünmese bile,
Hızlı okuma teknikleri becerisinin günlük hayatta bize birçok yararı mevcuttur. Buna en iyi örnek sınava hazırlanmakta olan öğrencilerdir. Bir öğrenci sürekli ders kitapları okumak ve aynı zamanda birçok kaynaktan sınava hazırlanmak zorundadır. Bunun için kısıtlı zamanı vardır. Aynı zamanda test sorularını hızlı okuyup, hızlı cevaplamak zorunda kalır. Bu kadar kısıtlı olan zamanda bütün bunları sistematik olarak yapabilmesi yavaş okumayla mümkün değildir. Bilginin hızlı üretildiği ve çoğaldığı internet çağında bilgiye sahip olabilme aracı olan gözü ve beyni de bu çağa hazırlamak gerekiyor. Şüphesiz bilgiye ulaşmanın en temel yolu okumaktır. Yaşam boyunca girilen sınavlarda ve iş hayatındaki diğer sınavların hepsi de sizin oluşan bu bilgi havuzundan ne kadarına sahip olduğunuzu ölçmeye çalışıyor. Okuma hızınızı, anlama ve hatırlama oranınızı artırmadıkça oluşan bilgi havuzundan yeteri kadar faydalanamamak gibi bir tehlikeyle karşı karşıyasınız demektir.
Hitabet aslında bir hazırlık konuşmasıdır. Zaten yukarıda tanımladığımız üzere hatip önceden hazırlanan nutku okuyan kişidir. Bir gerçeğe inanan bir insanın toplumu bu gerçeğe inandırmak için özünün bütünü ile yaptığı telkin sürecine hitabet; bir fikri, bir davayı karşısındaki insanlara dil ustalığı ile açıklamaya hitabet sanatı; toplum önünde bu konuşmayı yapana hatip; bir insan topluluğuna bir fikri vermek bir ülküyü aşılamak amacıyla söylenen sözlere ise hitabet denir. Hatiplik sanatı, insanlık geçmişinin en eski ve en köklü sanatlarındandır. Bu sanatla peygamberler ve din adamları insanları doğru yola davet etmişler; padişahlar, krallar ve kumandanlar ordularına bu sanatla hükmetmiş ve savaşlar kazanmıştır. Hitabet sanatının uygulama türlerinden biri. Bir topluluğa çeşitli düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen güzel, coşkulu, etkili bir biçimde yapılan uzunca konuşmadır. Sözcüğün Arapça karşılığı “nutuk” ve “hitabe”dir. Hitabe sözünden türemiş “hitabet” ise, gü
Yavaş okuyan bir insanın okurken, aklından bir sürü düşünce geçer ve okuduğunu anlamadığı için sürekli başa dönmektedir. Oysa hızlı okuyan bir kişinin, aklına farklı düşünceler gelmez ve okuduğunu daha rahat anlar, ayrıca zamandan da tasarruf eder. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştıran ve hayattan zevk almamızı sağlayan, oldukça yararlı bir faaliyettir. Kitap okuma günlük hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, beynimizin gelişmesine de büyük katkı sağlar. Beyin bilindiği üzere iki lob’dan meydana gelmektedir. Kitap okumayan bir insan, sadece televizyon izleyerek beyninin bir lob’unu çalıştırır, bu ise beyin gelişimine engel olmaktadır. Beyinin gelişmesi için, lobların her ikisini dengeli olarak çalıştırmamız gerekir. Bunu ise sadece kitap okuyarak, geliştirebiliriz. Hızlı okuma tekniğinde göz ile beyin uyumluluğunu geliştirip, gözün direkt olarak beyin ile iletişime geçmesi sağlanıyor ve böylece okuma hızı arttırılıyor. Aynı zamanda göz kasları geliştiriliyor ve k
Okumayı öğrenmeye başladığımızdan beri edindiğimiz ve hemen herkeste bulunduğu için farkına varamadığımız bazı alışkanlıklar nedeni ile okuma hızımız, insanın sahip olduğu kapasiteye göre hayli yavaştır. İnsanlar sadece göz ve beyin arasında olması gereken okuma işleminin arasına bazı lüzumsuz alışkanlıklar katarlar. Kimi duyulacak şekilde (özellikle çocuklar) sesli okur, kiminin okurken dudakları kıpırdar, kimileri ise yazıyı içinden kelime kelime okur. Bütün bu kötü alışkanlıklar okuma süresince ekstra bir güç sarfettirdiğinden okurken çabucak yorulmaya da sebep olurlar. Halbuki okuma sırasında ağız, dil, dudak, damak ve gırtlak gibi organların çalışmalarına hiç gerek yoktur. Yavaş okumamızın birinci nedeni gözümüzün görme alanını iyi kullanmamamız yani okurken her kelimeye tek tek bakmamızdır. Bu şekilde normal bir satın okumak için gözümüzü 8-12 kere hareket ettirmemiz gerekir. Halbuki gözümüzün bir bakışında birden fazla kelimeyi görebildiğimizden aynı uzunluktak