• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Sayı Korkusu

Kişisel Gelişim

"Matematik", "hesaplama", "cebir", "kesirler", "iki den fazla haneli bölme", "çıkarma", "çarpma", "toplama" ve sayılar dünyası ile ilgili daha birçok benzeri sözcük, onları duyan insanların yarısından çoğuna korkudan küçük sancılar vermektedir. Neden? İyi ki bu alanda temel yeteneksizliğimiz olduğundan değil, matematikten "uzaklaşmaya eğitildiğimizdendir". Okulda matematiksel konular "akademik", "zor" ve "sadece gerçek beyinlere göre" şeklinde tanımlanmaktadır. İlk dönemlerde birçok çocuk çarpım tablolarını tekrar tekrar ezbere okumaktan çok çabuk sıkılıyorlar, başkaları ise ilk hesaplamalarının bazılarında başarısızlığa uğradıklarından, bu işte "iyi olmadıklarını" varsayıp başka konulara dikkatlerini yoğunlaştırıyorlar. Matematikle olan sorunlarımıza eklenen bir de sayıların özellikle erkeklerin sahası olduğu varsayımıdır. Bir çok okulda kızlar matematiği ilerletmekten aktif olarak caydırılıyorlardı. Gerçeklerden ziyade batıl inanç ve varsayıma dayalı olan bu karar,

Duygular Ve Karar

Kişisel Gelişim

Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde neden yanlış kararlar alıyoruz? Kararlar alsak bile, neden sonuna kadar arkasında durmuyoruz? "Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım" dedi genç kız... Sonra ertesi günün programını yaptı... "Duş... Kahvaltı... Evden çıkış..." diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere alışveriş merkezine gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra bir iş randevusu vardı. Saati sabah 7.30'd a çalarken "Duş yapmasam da o-lur" diye düşündü... "Yarım saat daha kestireyim..." Bir yarım saat daha için kahvaltıdan da vazgeçti... Alışveriş mi? O kadar da önemli değildi canım... Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyuşa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekiciydi ki, yatak... Öğle yemeğinde, arkadaşı ile buluşma mı? Bunca zamandır görüşmemeler de ne olmuştu yani? Birkaç gün sonra yese/er yemeği ne olurdu ki?. Bir telefon eder, yok canım, y

Korku

Kişisel Gelişim

Sormamızın önündeki en büyük engel korkudur. Hayır deseler bile başlangıç noktasından daha kötü bir durumda olmazsınız. Dilimizde insanları ölümden daha fazla korkutan bir kelime vardır; 'Hayır!' Bazılarımız bu cevapla karşılaşmamak için sormayı erteler ya da hiçbir zaman sormaz. Cesaretimizi toplasak bile, tereddüt ederek sorarız. Siz reddedilme korkusuyla, neleri ne zamandır sormayı erteliyorsunuz? DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Hedef Belirleme

Kişisel Gelişim

1. Hedeflerin önemini anlamıyoruz. Hedeflerin bize neler katabileceğini ve neleri değiştirebileceğini bilmiyoruz. Eskiden ailenizin yemek masasında, hedeflerden bahsediliyor muydu? Bazı ailelerin sofralarında 3-4 nesildir fakirlik, yoksulluk, yokluk ve hayatın zorluklarından başka bir şey konuşulmuyor. Başka bir yaşam şeklinin mümkün olabileceğini akıllarına bile getirmiyorlar. Sizin çevrenizde, net hedefleri ve bunları gerçekleştirmek için yazılı planları olan ve bu uğurda çalışan insanlar var mı? 2. Nasıl hedef belirleneceğini bilmiyoruz. Bazen hedefimize ulaşmak için yaptığımız planlarda esnek davranmayız ya da öyle hedefler belirleriz ki, bulunduğumuz noktadan oraya ulaşmak neredeyse imkânsız gibidir. Bunun sonucunda kendimizi başarısız görürüz ya da hedef belirlemenin bir yararı olmadığına karar veririz. Eğitim sistemimizde, 15 yıllık eğitim süresince bir saat bile hedef belirleme konusunda bilgi verilmiyor. Bu, eğitim sistemi

Hayat Ve Stres

Kişisel Gelişim

Baskı durumlarını ele alırken formülüm basittir: Baskıyı müttefik, stresi düşman olarak kabul ederim. Bu benim hem özel yaşamımda, hem de bir basketbol antrenörü olarak iş hayatımda takip ettiğim bir felsefedir. Evet baskı her zaman herhangi bir şekilde orada durmaktadır. İş yerinde olsun, özel yaşamda olsun tüm yaşamımızın içindedir. Çağdaş yaşamın bir parçasıdır, hızlı tempolu kültürümüzün bir ürünüdür. Bunu inkar etmek sadece kendimizi aldatmaktır. Ama onun performansını olumsuz bir şekilde kontrol etmesine izin vermemeliyiz. Birçok kimse size bir iyi baskı, birde kötü baskı olduğunu söyleyecektir. Buna inanamıyorum. Baskı aslında doğaldır. İyi veya kötü olması sizin bakış açınıza bağlıdır. E-ğer kendi çıkarınıza kullanırsanız iyi baskıdır. Eğer onun sizi kontrol etmesine izin verirseniz kötü baskı veya stres haline gelir. Tıpkı olumlu bir davranış sahibi olmak gibi, her gün baskıyla nasıl başa çıkacağınıza ilişkin bir seçiminiz vardır. Bunu canlandırıcı ve heyeca

İzmir Reiki Merkezi

Reiki

Reiki şifa ve ruhsal çalışmalara dayanan binlerce yıllık ve enerji aktarımı üzerine temellendirilmiş olan bir yöntemdir. Batıya yayılmaya başladığı zaman "Evrensel Yaşam Enerjisi" şeklinde tercüme edilmiştir. Fakat ezoterik olarak "var olan yüce kaynağın bilincini taşıyan, ruhsal amaç adına çalışan yaşam gücü enerjisi "açıklaması Reiki’nin anlamını daha iyi bir şekilde ortaya koyar. Kaynağının Tibet olduğu bilinen Reiki, 19.yy.da Japon Budusti olan Dr. Mikao Usui tarafından yeniden meydana çıkarılmıştır. Reiki, beden üzerinde meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını

Çocuk Ve Evden Kaçmak

Kişisel Gelişim

EVDEN KAÇAN ÇOCUKLAR üzerinde yapılan araştırmalarda, zihinsel özürlüleri hariç, hemen hepsinin aileleriyle sorunları olduğu görülmektedir. Ailede şiddetli geçimsizlik, işsizlik, fakirlik, dayak, eğitimsizlik gibi olumsuzluklar öncelikle çocukları etkilemektedir. Çocuklar sıcak aile ortamından, sevgiden, ilgiden ve şefkatten mahrum olarak büyümektedirler. Bu çocuklar kendi ayakları üzerinde duracak yaşa geldikleri zaman sıkıcı aile ortamından, dayaktan, kötü muameleden ve sefaletten kurtulma hayalleri kurmaya başlarlar. İlk fırsatta ellerine bir yerden para geçince, iyi bir iş bulmak, ses veya sinema sanatçısı olmak, kısa yoldan şöhrete kavuşmak ümidiyle evden kaçarlar. Bazı çocuklar, ailenin maddî durumu iyi olduğu halde, anne ve babanın sevgisini denemek için evden kaçarlar. Ancak fazla uzağa gitmeyi göze alamazlar. Genellikle evin bodrumuna, bir akraba veya arkadaş evine sığınır; kısa zamanda geri dönerler. Anne babanın affedemeyeceği bir suç işlediklerinde, karneleri za

 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23