• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Başarı Ve Aile Ortamı

Kişisel Gelişim

Bir insanın en önemli eğitim yuvası ailedir... Aile; insanın eğitiminin temel taşıdır. Aile eğitimindeki aksaklıklar insanın bütün hayatına yansır... Aile hayatı, insanın bütün hayatının fihristidir, özetidir... Başarısız öğrenciler içinde yapılan bir araştırmada, öğrencilere başarısızlıklarının sebepleri sorulduğunda öğrencilerin çoğu, aile ortamındaki düzensizliği göstermiştir. Anne ve baba olarak "dış başarı" yerine "iç başarı"ya önem verilmelidir. Bir psikolog: "Çocuğun, ya da yetmiş yaşına gelmiş bir insanın davranışlarına bakıp, onun nasıl bir aile ortamında yetiştiğini çok rahat anlayabiliriz." demektedir. Çünkü insanın hayattaki davranış şekilleri, büyük ölçüde ailenin ona karşı gösterdiği tutumlara ve yaklaşımlara göre şekillenecektir... Başarı veya başarısızlığın temelinde öncelikle aile faktörü yatmaktadır. Aile; çocuğuna hoşgörülü davranmalı, otoriter ve baskıcı bir yaklaşımdan uzak durmalıdır. Yapılması gereken; insanın, duygu ve düşüncelerine önem verilen bir ai

Endişe Ve Korku

Kişisel Gelişim

Robert Herrick Sonuna dek çaba gösterin ve asla kuşkuya düşmeyin. Hiçbir şey o kadar zor değildir, araştırın yeter. demektedir. Endişe: Zihinde oluşan ince bir korku akıntısıdır, ne kadar uzun sürerse bıraktığı izler de o kadar derin olur.Endişe ve korku; insanı başarı merdivenlerine tırmanmaktan alıkoyan en önemli unsurlardandır. Korku ve endişe, ölçülü olduğu müddetçe insana zararlı değildir; ama ölçü aşıldığında hayat çekilmez olur. Bizler zihnimizi olumlu ya da olumsuz şekilde kullanabiliriz. Beynin en olumsuz kullanma şekli; korku ve endişe ile yaşamasıdır. Endişe ve

Koçluk Eğitimi

Koçluk

Bir yaşam koçuyla tanıştığınızda, akla gelen ilk soru bu olur. Koçluk nedir? Yaşam koçları bu soruya birçok şekilde yanıt verilebilirler. Bunun dışında siz de internet ortamında arama yapar ve yaşam koçluğuna ait bir çok tanım okuyabilirsiniz. Bütün bunlar bir fikir oluşturmakla beraber, bazen size uygun gelen bir cevap olmayabilir. Bunun sebebi koçluk çalışmalarının (uygulamalar her ne kadar teknik ve statik gibi görünse de) kişiye özel olması ve koçluk uygulamasının herkes için farklı bir sonuç vermesidir. Hepsinden önemlisi de beklenilen sonucu danışanın kendisinin belirlemesidir. Kısacası, Koçluk uygulamaları kişiye özeldir ve yaşandıkça fark yaratır. Biz yine de koçluğu tanımlarsak; ’’Koçluk, hayatımızı istediğimiz yönde değiştirebileceğimizi bilerek, gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimize (hayallerimize) en kısa yoldan ve hızlı bir şekilde ulaşabilmenin yöntemleridir.’’diyebiliriz. Şimdi bu statik tanımı bırakalım ve daha yakından koçluğu

Koçluk Ve Mentorluk

Koçluk

Koçluk ve Mentorluk odağındaki konu içeriği ile psikoloji, insanı potansiyelini geliştirmesine, mutlu ve doyumlu bir yaşam geçirmesine destek olacak bir hizmeti vermektedir. Her iki yaklaşım da insan ile ve insan içindir. Her iki kavramda insana ve sahip olduğu yeteneklere saygı duymak gibi temel ilkeleri baz alır. Bu ve bunun gibi pek çok gerekçeyi sıralamak mümkündür. KOÇLUK EĞİTİMİ Yapılan araştırmalara baktığımızda; koçluk ve mentorluk için tek ve standart bir eğitim olmadığını görmekteyiz. Fakat yine de, koçluk – mentorluk işi yapacak kişilerin mutlaka, yönetim, liderlik, danışmanlık ve psikolojik rehberlik konularında eğitim almaları ve daha sonra da eğitimle ilgili konularda tüm yenilikleri takip etmeleri gerekmekte. öğrenci koçluğu,yaşam koçluğu,kariyer koçluğu,motivasyon koçluğu,yönetici koçluğu Performans Koçluğu,Aile Koçluğu,satış koçluğu,kurumsal koçluğu,takım koçluğu,koçluk,koçluk eğitimi,koçluk eğitimi ne

Yöneticilik Nedir

Kişisel Gelişim

Yöneticilik Hayat Biçimidir. Şair Cahit Sıtkı Tarancı şiir için diyordu ki: "İlk ve son aşkım.. Nefes alma saadetim.. Ben ona vardığım nisbette çok yaşamış, tatmış, hayattan keyif almış olacağım" C.S. Tarancı görüldüğü gibi şiiri ile hayatını özdeşleştirmişti. Şiir yazıyorsa, özlediği şiire kavuşuyorsa yaşıyor demekti. Hatta nefes almak şiir yazmaktı Onun için. Hemen bir şairden bir bilim adamına dönelim. P. B. Medawar, "Bana sık sık "Siz neden bilim adamı oldunuz?" sorusu sorulur" diyor ve ekliyor: "Ancak bu soruya gerçekten doyurucu bir cevap vermek için gerektiği ölçüde kendimden uzaklaşamıyorum. Çünkü, bir bilimadamı olmanın mümkün olan en heyecanlı şey olduğunu düşünmediğim hiçbir anı hatırlamıyorum" İşiniz "nefesiniz" olmalı... İşinizle meşgul olduğunuz müddetçe yaşadığınızı hissetmelisiniz. Ve işinizin "mümkün olan en heyecanlı şey" olduğunu düşünenler mutlaka başarırlar, mutlu olurlar, keyif alırlar.

İşinizi Her Gün Biraz Daha Geliştirilmesi

Kişisel Gelişim

Hergün Yapılan İşle Uzak Sonucun İlişkisi Zihinlerde Hep Canlı Tutulmalıdır İnsanlar her gün işlerine gelirler ve her gün yaptıkları işi yine yaparlar. Ne kadar iyi yapılırsa yapılsın her gün aynı şekilde yapılan iş, uzak sonuca "harika" bir katkı sağlamayacaktır. İş her gün biraz daha geliştirilmelidir. İşin hergün biraz daha geliştirilmesi, "somut biçimlerdeki" gelişme değildir. Eğer işin geliştirilmesi heyecanı ve arzusu duyuluyorsa dünkünün aynısı da yapılsa iş gelişiyor demektir. Bugün daha iyi olacağız isteği bugün ya da yarın olmasa bile öbür gün mutlaka somut bir katkı meydana getirecektir. Yani uzak sonuçta üstün başarı... Ne var ki biz hergün yapılan işle uzak sonuç arasındaki ilişkiyi sanatkârca hatırlatmalı, bu ilişkiyi zihinlerde hep canlı tutmalıyız. Bir yol: Akşam "ekibi" toplayıp o günü tartışmanız, uzak sonucun resmini hep birlikte incelemeniz, o resim içinde herkesin mutlu ve tatminkâr yerini göstermeniz, yarın sabah herkesin işe "gelişti

Verimli Ders Çalışma Teknikleri, Derse Nasıl Çalışılır?

Disleksi

Öğrencilerin birçoğunda ‘Öğrenilmiş çaresizlik’ vardır. Buna şu örneği verebiliriz: Çevresinden, arkadaşlarından devamlı olarak matematik dersinin zor olduğunu duyan öğrenci, bu derse önyargıyla yaklaşır. Girdiği matematik sınavından da zayıf alırsa şunu söylüyor: ‘Ne yaparsam yapayım matematikten başarılı olamayacağım.’ Bundan sonra da matematik sınavlarına hiç çalışmıyor ve hep zayıf alarak bu düşüncesini iyice pekiştiriyor. ‘Öğrenilmiş çaresizlik’ ile ilgili şu hikâye meşhurdur: Köpekbalığını ortadan cam bölme ile ayrılma büyük bir akvaryuma koyarlar. Diğer tarafa da küçük balıklar koyarları Acıkan köpekbalığı, küçük balıkları yemek için her hamle yapışında burnu cama çarpar. Bunu yüzlerce kez yapınca, artık hiç hareket etmez olur. Bu arada camı kaldırırlar, öbür taraftaki balıklar köpekbalığının önü

 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31