• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Çocuk Ve Evden Kaçmak

Kişisel Gelişim

EVDEN KAÇAN ÇOCUKLAR üzerinde yapılan araştırmalarda, zihinsel özürlüleri hariç, hemen hepsinin aileleriyle sorunları olduğu görülmektedir. Ailede şiddetli geçimsizlik, işsizlik, fakirlik, dayak, eğitimsizlik gibi olumsuzluklar öncelikle çocukları etkilemektedir. Çocuklar sıcak aile ortamından, sevgiden, ilgiden ve şefkatten mahrum olarak büyümektedirler. Bu çocuklar kendi ayakları üzerinde duracak yaşa geldikleri zaman sıkıcı aile ortamından, dayaktan, kötü muameleden ve sefaletten kurtulma hayalleri kurmaya başlarlar. İlk fırsatta ellerine bir yerden para geçince, iyi bir iş bulmak, ses veya sinema sanatçısı olmak, kısa yoldan şöhrete kavuşmak ümidiyle evden kaçarlar. Bazı çocuklar, ailenin maddî durumu iyi olduğu halde, anne ve babanın sevgisini denemek için evden kaçarlar. Ancak fazla uzağa gitmeyi göze alamazlar. Genellikle evin bodrumuna, bir akraba veya arkadaş evine sığınır; kısa zamanda geri dönerler. Anne babanın affedemeyeceği bir suç işlediklerinde, karneleri za

Çocuk Ve Yalan

Kişisel Gelişim

BİR İNSANIN bilinçli ve kasıtlı olarak başkalarını aldatmak, küçük düşmekten kurtulmak ve çıkar sağlamak için gerçek dışı sözler söylemesine ve akla uygun bahaneler bulmasına 'yalan' diyoruz. Çocuklar beş yaşına kadar bilinçli olarak başkalarını aldatmak ve bundan çıkar sağlamak için yalana başvurmazlar. Bu yüzden çocukların söylediği gerçek dışı sözleri ve uydurma hikâyeleri yalan olarak değerlendirmek doğru değildir. Çocuklar beş yaşına kadar zihinsel olarak henüz 'gerçek' ile 'hayal'i birbirinden ayıracak olgunluğa ulaşmamıştır. Olmasını arzu ettikleri bir şeyi hayalinden geçirdikleri zaman bunun gerçekleşeceğine inanırlar. Yeni doğmuş kardeşini kıskanan bir çocuk, onun ölmesini arzu etse ve kazara kardeşi hastalanıp ölse, ‘Ölmesini ben istedim,’ diyerek büyük bir suçluluk duygusuna kapılır. Çocuklar canlı cansız ayırımı da yapamazlar. Onlara göre her şey canlıdır. Oyuncak atıyla canlıymış gibi konuşur. Rüya ile gerçeği de ayıramazlar. Rüyada gördüğü bir olayı yaşamış gi

Çocuk Ve Hırsızlık

Kişisel Gelişim

ÇOCUK VE HIRSIZLIK OKUL öncesi dönemde görülen izinsiz eşya alma bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilmez. Bu dönemden önce, özellikle 3-6 yaşları arasında çocuklar ben merkezci bir kişiliğe sahip oldukları için gittikleri evlerde veya kreşte arkadaşlarında gördükleri objeleri ve oyuncakları almakta sakınca görmezler. Bu yaşlarda çocuklar kendilerini dünyanın merkezinde görürler. Herkes ve her şey onlara hizmet etmek ve isteklerini karşılamak için vardır. Mülkiyet duygusu tam olarak gelişmediği için, çocuklar, başka birine ait eşyayı izinsiz olarak almanın kötü bir davranış olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle, çalma davranışının bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ele alınabilmesi için çocuğun ilkokul çağına gelmiş olması gerekir. Çocuklarda bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ortaya çıkan ve psikolojide 'kleptomani' olarak isimlendirilen hırsızlığın altındaki sebepleri şu başlıklar altında özetleyebiliriz: 1. Hatalı anne-baba tutuml

İzmir Koçluk Eğitimi

Koçluk

Koçluk bir işin nasıl yapılacağı konusunda yol göstericilik yapmaktır. Kişilerin kendi kaynakları bir işi yapmaları, yaratmaları ya da nasıl yapacaklarını öğrenmeleri için yeterlidir. Dolayısıyla bu anlamda asıl ihtiyaç duyulan, “yaptıran” değil “yol gösteren”dir. Koçluk, hayatın akışı içerisinde daha doyurucu bir yaşam sürmeyi amaçlayan kişilere destek amaçlı bir “kişisel gelişim modeli”dir. Hayatımızda ciddi bir problem olmadığı halde yaşam amacımızı birlikte sorgulayabileceğimiz, bugüne kadar işimize yaramayan düşünce ve alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirebileceğimiz güvenilir ve sırdaş bir dost kazandırır koçluk. Yaşam koçluğunda; hayatınızın çeşitli alanlarında değişim ve gelişim istiyorsanız ve bunun için bir koça ihtiyacınız varsa, bu süreç içinde yanınızda (güvenilir, dürüst) bir dost ve sırdaş istiyorsanız; karşılaştığınız sorunlar için birebir ya da gruplarla çalışma yöntemiyle bize katılabilir ve destek alabilirsiniz. Daha planlı, kalıcı ve etki

İlgim Nasıl Uyandı Ve Nasıl Para Kazandım?

Kişisel Gelişim

Evlenmezden önce boksla hemen hiç ilgilenmemiştim. Tıp öğrenimi kocamın zamanının büyük kısmını aldığından, ikimizin birden ilgileneceği ortak bir alan bulup geliştirmeye de pek olanak bulamıyorduk. O günlerde ben golf oyununa tutkundum. Buna karşılık kocam aynı tutkunlukla boks sporu meraklısıydı. Derken aramızda anlaştık; ikimiz de elverdiğince birbirimizin özellikle ilgi duyduğu konulara yönelecek, böylece pek seyrek de olsa yanyana geçirebileceğimiz saatlerin her dakikasının tadını çıkarabilecektik. Kocam benim hatırım için golf oynamasını öğrendi. Ben de televizyonda boks maçlarını kaçırmamaya, hatta arada sırada bu maçlara gitmeye başladım. Gerçi başlangıçta boksa ilgim pek kısıtlıydı, ama zamanla daha çok hoşlanır oldum ve bu spor dalmda bilgim giderek iyice derinleşti. Tamam, o halde boksu ilgi alanlarımın arasında sayabilirdim; üstelik 64.000 Dolar kazanma şansı bulunan yarışma programının konuları arasında bulunuyordu. O zaman gidip bir boks s

En Büyük Engel

Kişisel Gelişim

Organizatörlerle yaptığım ilk görüşmede, onları bok- sporu konusunda rauntları atlatabileceğime inandırmayı başarmıştım. Pek memnun kalmışlardı, bir psikoloji doçentinin, hem de bir kadın doçentin boksla ilgilenmiş olması hoşlarına gitmişe benziyordu. Daha sonraki görüşmelerde ise organizatörler benim, böylesine uzmanlık gerektiren bir alanda çok ciddiye alınması gereken bir yarışmacı olabileceğimi kesinlikle saptamış bulunuyorlardı. Bu da yarışmaya katılabileceğim demekti. Derken ilk yarışma akşamı gelip çattı; bu engeli bir solukta aşıverdim. Savaşım başlamıştı. Haftalar geçiyor, cevaplandırdığım soruları yeni sorular izliyor ve ben başa doğru güreşiyordum. Her hafta belirli bir parayı kazanıyordum; bu da beni daha da isteklendiriyordu. Benim amacım büyük ödülü kazanmaktı; buna erişebilmek için kazandığım bu küçük, fakat benim olan ödülleri geri çevirip duruyordum. Yarışmaya katılmazdan önce sürdürdüğüm uzun, yoğun öğrenme döneminde olsun, daha sonra

Zihinde Canlandırma

Kişisel Gelişim

Zihinde canlandırmanın önemini anlattıktan sonra, zihinde mükemmel çalışmalar yapmanın ve onları prova etmenin performansı nasıl etkileyeceği düşüncesi akla gelebilir. Antrenman yapmak daha yararlı olmaz mı? Bu düşünce başlangıçta çok doğaldır. Örneğin, zihinsel canlandırmanın etkisini bile azaltabilecek birçok deyim günlük konuşma dilimize yerleşmiştir: "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır", "Bakmakla öğrenilseydi kediler kasap olurdu." İlk olarak, gerçek gibi yapılan zihinsel egzersizlerde harcanan eforla, fiziksel olarak harcanan efor hemen hemen birbirine eşittir. Beyin gerçek bir şey ile canlı biçimde hayal edilen olayları seçemez ve iki olayı da aynı şekilde değerlendirir. Bu çalışma, olimpiyatlarda kayakçı Richard Suinn üzerinde denenmiştir. Suinn'in çalışma sırasında elektrotlarla saptanan elektrik aktivitesi ile aynı çalışmayı zihninde tekrar ettiğinde oluşan elektrik aktivitesi birbirine yakın bulunmuştur. Aynı çalışma Arizona basketbol takımı üz

 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29