Her insan, doğumundan itibaren belirli bir ilişki ağının içine girer. Çünkü insan sosyal bir varlıktır. İnsanın sahip olduğu ilişkiler, yaşamını, psikolojisini ve yaşam tatminini etkileyen kritik bir özelliğe sahiptir. O nedenle yaşadığımız ilişkilerin kalitesi, bazen bizleri depresyona sürüklerken bazen de en mutlu zamanları yaşamamıza neden olabilmektedir. Akla gelebilecek pek çok ilişki türünde yaşanan sıkıntılarda ilişki koçluğu destekleyici bir süreç olabilmektedir. Neden ilişki koçlarına ihtiyaç duyarız?
İnsanlar ilişkilerindeki sorunları aşmak, daha mutlu ilişkilere sahip olmak ve en önemlisi bu işin eğitimini almış ve tamamen objektif bir uzmanın değerlendirmesine ihtiyaç duydukları için başvuruyorlar. Ailemizden, yakın çevremizden insanların bizi objektif olarak değerlendirmesi çok zor ve en önemlisi onlar bize ancak kendi değerleri çerçevesinde fikir verebiliyorlar. Oysa bize ancak tarafsız ve eğitimli bir göz bize ihtiyacımız olan
EFT (Duygusal Özgürleşme Teknikleri) dünya üzerinde yüzbinlerce kişinin başarılı bir şekilde uyguladığı bir ENERJİ PSİKOLOJİSİ TEKNİĞİ’dir. En kısa anlatımla iğnesiz akupunktur ve duygusal bir egzersiz şeklinde tanımlamak mümkün.
Düşünüldüğünün aksine yalnızca psikolojik rahatsızlıklarda destek unsuru olarak değil, tüm fiziksel rahatsızlıklarda yardımcı olarak bu teknikten faydalanmak mümkün. Enerji bedenimiz üzerindeki akımlar EFT (Duygusal Özgürleşme Teknikleri) ile yeniden düzenlenebilir ve bizleri fiziksel rahatsızlıklara kadar götüren enerji akımının durağanlığı ve kesintileri yok edilebilir. Sizi rahatsız eden ve sisteminizi yavaşlatan duygulardan kurtuldukça daha sağlıklı ve mutlu bir birey olursunuz, üretkenlik düzeyiniz artar. EFT (Duygusal Özgürleşme Teknikleri) ile hayatınızın her alanı içerisinde meydana gelen tıkanıklıkları çözebilir, çekim yasaları gereği, vereceğiniz doğru mesaj ve olum
Öncelikli olarak hızlı okumanın anlama kabiliyetini azaltmadığı aksine artırdığını belirtmek gerekiyor. Normal hızla okuyan bir kişi dakikada 200 kelime okuduğunda bunun %60′ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800 kelime okuduğunda okuduğunun %80′inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğunuzda beyin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Hızlı Okuma Engelleri Ve Okuma Frenleri Nelerdir? → Kelime kelime okuma, → İçten seslendirme yapmak, → Ayrıntıda boğulmak(ana fikir, yan fikir gibi), → Yöntemsiz okuma, → Okuduğunu anlama güçlüğü, → Uygun olmayan okuma ortamı, → Gözden kaynaklanan sebepler, → Okuma psikolojisinden kaynaklananlar, → Konsantrasyon eksikliği, → Motivas
İnsan, doğumundan itibaren belirli bir ilişki ağının içine girer. Ve bu ilişki bebeğin ailesi ile olan ilişkisi ile başlar ve okul ilişkisi ile devam eden bir süreç içine girer.Çünkü insan sosyal bir varlıktır. İnsanın sahip olduğu ilişkiler, yaşamını, psikolojisini ve yaşam tatminini etkileyen kritik bir özelliğe sahiptir. O nedenle yaşadığımız ilişkilerin kalitesi, bazen bizleri depresyona sürüklerken bazen de en mutlu zamanları yaşamamıza neden olabilmektedir.
Akla gelebilecek pek çok ilişki türünde yaşanan sıkıntılarda ilişki koçluğu destekleyici bir süreç olabilmektedir.
En çok karşılaşılan konular ise;
• İdeal eş veya arkadaş seçiminde,
• Evliliklerde eşler arasındaki sürtüşmelerde,
• Bir aşk ilişkisinin sonlanmasında,
Koçluk terimini her geçen gün biraz daha sık duymaya başlıyorsunuz. Bu konuda farklı yorumlar, açıklamalar doğal olarak hepimizin kafasını karıştırabilir.
Koçluğun MTI (Mind Training İnstitute)’e göre tanımı; “Danışanların kişisel ve profesyonel potansiyellerini maksimize etmek hedefiyle düşünce doğuran, yaratıcı yöntemlerle birlikte hareket etmektir.”
Koçluğu biraz daha anlaşılabilir hale getirmek için; “Koçluk, bulunulan noktadan hedeflenen noktaya varmak için değişimi kolaylaştıran, olumlu etkileyen bir süreç ve araçlar bütünüdür..” Koç ne yapar? * Koç soru sorar, düşündürür, yeni seçeneklerin farkına varmamızı sağlar.
* Kendimiz için en doğru seçimi yapmamız için bizi yüreklendirir, motive eder, harekete geçirir, aksiyon planı yaptırır ve sorumluluk almamızı sağlar.
* Kendi yaşamımızın, derslerimizin, sorumluluklarımızın liderliğini ele almamıza
Genellikle koyunlar sürü halinde yaşarlar. Çünkü onlarda sürü psikolojisi hâkimdir. Koyunlardan biri uçurumdan atladığında diğerleri de uçurumdan atlar. Yine böyle bir koyun sürüsü yıllarca sürü halinde yaşadıktan sonra, bir gün koyunlardan biri isyan eder ve şöyle söyler: "Sürü psikolojisinden bıktım artık." Az sonra diğer koyunlar da teker teker aynısını tekrar etmeye başlar: "Ben de bıktım..." "Ben de bıktım..." Bir topluluktaki insanlar bazı davranışları hiç sorgulamadan ve eskiden olduğu gibi hiç değiştirmeden yapıyorlarsa o toplulukta bir "sürü" psikolojisi meydana gelir ve o toplulukta hiçbir gelişme olmaz.
İnsanların ve içinde bulundukları toplulukların ilerlemesi, sorgulayan ve yeniliklere açık insanlar sayesinde olur.
Yapmamız gereken, tek başımıza kalsak da herkesin yaptığını değil, doğru olduğuna inandığımız düşüncelerin ardından gitmektir.
İnsanların
1- İletişimin Anlamı, Alınan Cevaptır;İletişimin etkisi, hedeflenen amaca göre, elde edilen sonuçla ölçülür. İletişiminizi ne kadar gelişmiş araçlarla, ne kadar güzel bir biçimde yaparsanız yapın, hedeflediğiniz sonucu alamıyorsanız, iletişiminiz etkisiz demektir.
Bu durumda yapılacak şey, alınan sonucu değerlendirip metod üzerinde değişiklikler yapmak, ya da metodu tamamen değiştirmektir. Burada, iletişimdeki sorunun karşı taraftan mı, yoksa sizden mi kaynaklandığını anlamanız, iletişiminizin sonucunu nasıl değerlendireceğinizi bilmeniz gerekir. İletişime etki eden faktörler ise şunlardır: yüzde 10 sözcükler, yüzde 30 konuşma tarzı, yüzde 60 vücut dili.
2- Başarısızlık Diye Birşey Yoktur, Sadece Sonuçlar Vardır
"Başarısızlık" denilen her olgu, aslında insana birşeyler anlatan, öğreten bir durumdur. Kişi, olaya böyle yaklaştığında, hem çöküntüye düşmez, hem de öğrendiği bilgile