• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Çocuk Ve Hırsızlık

Kişisel Gelişim

ÇOCUK VE HIRSIZLIK OKUL öncesi dönemde görülen izinsiz eşya alma bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilmez. Bu dönemden önce, özellikle 3-6 yaşları arasında çocuklar ben merkezci bir kişiliğe sahip oldukları için gittikleri evlerde veya kreşte arkadaşlarında gördükleri objeleri ve oyuncakları almakta sakınca görmezler. Bu yaşlarda çocuklar kendilerini dünyanın merkezinde görürler. Herkes ve her şey onlara hizmet etmek ve isteklerini karşılamak için vardır. Mülkiyet duygusu tam olarak gelişmediği için, çocuklar, başka birine ait eşyayı izinsiz olarak almanın kötü bir davranış olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle, çalma davranışının bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ele alınabilmesi için çocuğun ilkokul çağına gelmiş olması gerekir. Çocuklarda bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ortaya çıkan ve psikolojide 'kleptomani' olarak isimlendirilen hırsızlığın altındaki sebepleri şu başlıklar altında özetleyebiliriz: 1. Hatalı anne-baba tutuml

Kusursuzluk Çabası

Kişisel Gelişim

Varılan noktadan daha ileri gitmek istiyorsak, düşüncelerimize nereden başlamamız gerekir? Kusursuzluk çabasını, ya da bazı hallerde karşılaştığımız şekliyle üstünlük çabasını, daha az bilgi sahibi yazarların yakıştırdığı gibi Kudret çabasını pek az sayıda kimseler öteden beri tanımaktadırlar. Ama bu konudaki bilgileri, başkalarına yansıtacak kadar kapsamlı olmadığı gibi, bu çabanın kişiliğin tüm yapısı üzerindeki temel önemi de aydınlatamamakta-dır. Bu kusursuzluk çabasının her bireyde bulunduğunu ortaya atmak, ancak Bireysel Psikoloji dalına nasip olmuştur. Nietzche'nin o atak girişimindeki gibi, insana önce bir süpermen olarak gelişme isteğini aşılamak şart değildir. Bireysel Psikoloji bize her insanda kusursuzluk çabasının ve yukarı doğru yükselme çabasının var olduğunu göstermektedir. Bu kitabı okurken satırlar arasında gizli anlamlan da görmeye alışkın bir okuyucu, kusursuzluk çabasının önemini her an bilerek konuştuğumuzu anlayacaktır. Herhangi bir hastalık olgusunun

Suçluluk Duygusu

Kişisel Gelişim

Suçluluk, olumsuz duyguların en tehlikeli olanlarından biridir. Suçluluğun kullanılmasının iki sebebi var. Birincisi cezalandırmak, ikincisi kontrol etmektir. Suçluluğun bu kadar kullanılmasının nedeni işe yarıyor olması. Eğer karşınızdakine suçluluk hissettirebilirseniz, bir balığın oltaya takılması gibi tepki verir. Çocukluğumuzdan gelen suçluluk duygusu varsa, savunma mekanizmamız sürekli aktif haldedir. Bir şey olduğunda, bizimle ilgili olsun ya da olmasın, bizi suçlayan olsun ya da olmasın, anlık tepkimiz 'Benim suçum değil!' olur. Başkalarını olduğu kadar, kendimizi de suçlu olmadığımıza inandırmaya çalışırız, içimizden bir ses, 'Ben yapmadım.' der. Suçlu hissettirilerek yetiştirilen kişiler, kendilerini kompleksli ve yetersiz hisseder. Kendilerini iyi şeylere layık görmezler. Hayatlarında iyi giden bir şeyler olursa, bunun uzun sürmeyeceğini düşünüp konuşurlar ve evrenin yasalarına göre düşündüklerini hayatlarına çe

 1 2 3 4 5