Sıkışık mı sıkışık bir trafikte iş randevunuza yetişmeye çalışıyorsunuz. Bir taraftan yeterince hazırlanmadığınız için bu buluşmanın nasıl geçeceğinin stresini yaşıyorsunuz. Diğer taraftan geç kalacağınız endişesini duyuyorsunuz. Tam o sırada radyoda bizim şarkımız dediğiniz bir şarkı çalmaya başlıyor. Birden gevşediğinizi hissediyorsunuz. Gözünüzün önünde sevdiğiniz kişi canlanıyor. Yüzünüzü bir tebessüm kaplıyor.
Yüzünüzde mutlu bir tebessüm, hülyalara dalmışken mavi-kırmızı ışıklı bir arabanın tam arkanızda olduğunu dikiz aynasından görüyorsunuz. Aniden içinizi sıkıntı kaplıyor çünkü ruhsatınızı evde unuttuğunuz aklınıza geliyor. Panikleyerek arabayı sağa çekmeye hazırlanırken, arkadaki polis arabasının sizden yol vermenizi istediğini fark ediyorsunuz.
Eliniz otomatikman sevgilinizin size şans getirsin diye verdiği arabanın aynasından sallanan Noel baba figürüne gidiyor. Rahatlıyorsunuz.
Çapalar iş başında,
Bilinçaltı telkini, adından da anlaşılabileceği gibi telkinleri yani herhangi bir konudaki olumlama mesajlarını doğrudan bilinçaltına göndermek için kullanılan beynin mucizevi gücünü bireyin lehine çevirmesini sağlayan bir araçtır. Bilincin algılayamayacağı frekansta oluşturulan olumlama mesajları müziğe entegre edilir ve arzu edilen değişim için uzmanlar tarafından özenle hazırlanmış olması gereken olumlama mesajları bilinç bariyerini saf dışı bırakarak, doğrudan bilinçaltına ulaştırılır. Bilinçaltı Telkinlerin (subliminal mesajların) temelinde olumlama mesajları yer almaktadır. Bu mesajlar uzmanlar tarafından ilgili sorun veya kişisel gelişim arzulanan konu odaklı olacak şekilde özenle, kişiye özel hazırlanarak istenilen değişim kısa sürede sağlanabilmektedir. Örneğin toplum karşısında konuşmakta zorluk çeken bireyi, bu duruma sevk eden kalıplaşmış, taşlaş
Günümüz işletmelerimizin en önde gelen 2 sorunu; “kar etmek” ve “rakiplerini geçmek”. Ben bu iki sorunu bir arada çözmek gerektiğine inanıyorum; yani “rakipleri karlı cirolarla geçmek”. Bunun nasıl olabileceğini, karlardan fedakarlık etmeden rakiplerimizi nasıl geçebileceğimizi, seminerlerde sunduğum sistemi şöyle özetliyorum. Karlı cirolarla rakipleri geçmek, yani karlı cirolarla “arayı açmak” için, önce üç konuda karar vermek gerekiyor. 1. Çalışanlarımıza rakiplerimizin önene geçme isteğimizi “benimsetme YENI YÜZYIL DA PAZARLAMA TRENDLERI Satış ve pazarlama ülkemizde anlaşılmayan bir kavramdır. Ülkemizde halen “satışçılar” “pazarlamacı” olarak anılmakta. Bu konudaki bilgi eksikliği sebebiyle tüm kavramlar birbirine karışıyor; aynen inovasyon ve marka gibi kavramlar ülkemize getiriliyor, ama i
Yenilgi, Kazanacak Olmanin Garantisidir Yenilmeyi Hazmedemeyen Basariyi Hic Bulamaz, Dostum Kalk Dustugun Yerden Bir Nefes Al Derinden Sil Intikam Ve Nefretini Yuru, Hep Ileri Yuru Alnin Acik, Yuregin Pak Hirsini Dustugun Yere Birak Simdiden Basardin Bile Bak…! Basarirsan Varsin, Basaramazsan Yok Basarirsan Yasarsin, Basaramazsan Cik! Basarirsan Namin Yurur, Adin Bas Olur Basaramazsan Toprak Olur Tas Olur Basarirsan Oykun Yazilir Filmin Cekilir Basaramazsan Kanin Emilir Iligin Cekilir Hayattaki Isteklerime Ve Beklentilerime Bakinca Hepsini Basariyla Gerceklestirdigimi Goruyorum. Sanirim Ben Ne Istedigimi Biliyorum. Hayatta Basarinin Sirri Her Seyden En Az Bir Kez Suphe Etmekmis. Ben Soylemedim Bu Lafi Buyuk Descartes Soylemis. iyi Demis, Hos Demis Teeeee, Galiba Descartes Seni Hic Gormemis. Insani Buyuk Yapan Kendi Azmi Ve Sabridir.
Öz Güven Eksikliği Nasıl Oluşur; Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duyguları, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar. Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız. Bu gibi nedenlere aşağıdakileri de ekleyebiliriz; • Aileden birini veya yakın bir arkadaşı kaybetmek. • Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak. • Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek. • Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek. • Ailenizin ve arkadaşlarınızın, sizinle ilgili istek ve beklentilerini karşılayabilmek için hissettiğini baskının kendi kimliğinizi geliştirmenize ve kendinize ait kararlar almanıza mani olması.
Çocukların özgüven kazanmasında aile yaşamının, ana-baba tutumlarının ve arkadaş çevresinin çok önemli bir rolü vardır. Çünkü çocuk kendisine ilişkin olumlu bir benlik algısı edinmesini çevresinden aldığı tepkiler doğrultusunda gerçekleştirir. Çocuğun özgüveninin gelişip gelişmesinde ailenin görünen yüzünden ziyade görünmeyen tarafı etkilidir. Bunun için her aile kendi değer sisteminin farkında olmalı ve bunu çocuğa açıklamalıdır. Böylece çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendileri inanarak karar vereceklerdir. Çocuk toplum içerisinde bazen haksızlıklara ve istismara uğrar. Bundan kaynaklanan özgüven eksikliği yaşarlar. Bu yüzden çocuğun gelişimini etkileyen en önemli şey sevilip sevilmeme duygusudur. Anne ve babası tarafından sevi
Özgüven nedir? Bireyin kendisinden memnun olması, kendi çevresiyle barışık yaşaması demektir. Başka bir tarif de Melody Beattıe'nin Bağımdaşlığa Son kitabındaki gibi; Nasıl görünüyorlar? Ne kadar para kazanıyor? Kimleri tanıyorlar? Ne çeşit araba kullanıyorlar? Ne tür işte çalışıyorlar? Çocukları ne kadar başarılı? Eşleri ne kadar önemli, güçlü ya da güzel? Kaç diploması var? Başkalarının gözünde ne kadar başarılı? Tüm bu saydığım şeylerden doyum ve zevk almakta bir sakınca yok. Ama bunların hiç biri özgüven sağlamaz. Özgüven bu şeyler kaybedildiğinde geride kalandır. Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır. Çocukluğumuzda büyüklerimizin bize davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir. Büyüklerimizden gördüğümüz sevgi,