Yüksek soydan birini alırsan efendin olur, akraban değil. Bilge, insanlığın başlangıcından beri var olan bir durumu tanımlıyor. İki insan arasında sevgiden çok, maddi bir ölçü olduğunda taraflardan biri diğerine ya efendi ya da köle olur. Denklik ve denge bu yönden önemlidir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Unutma ki, ölenler gerçekte ölmezler ve ruhları her zaman sizin sözlerinizi duyar. Onlar zaten yaptıkları kötülüklerden pişmanlık duymaktadır ve tek bekledikleri affedilmektir. Onların acı çekmesini istemiyorsanız, onlar diriyken size kötülük yapmış bile olsalar yaşadıkları büyük pişmanlıktan dolayı onları affetmeli az da olsa iyi yönleri hatırlanmalıdır. Çünkü onların ruhları artık kafeslerinden kurtulmuş ve Tanrı katına çıkmıştır. Sadece bu neden bile onları iyi anmak için yeterlidir. Alçak düşürücü kazanç yerine kaybetmeyi tercih et; çünkü kayıp bir kez acı verir, ötekiyse her zaman. İnsan için en önemli şey itibar ve vicdandır. Biri yani itibar bir kez elden gitti mi, insanların sevgi, saygı ve güvenini kaybettiniz mi, onları bir daha hiçbir para ile geri elde edemezsiniz. Vicdan ise ruhumuzun bir parçasıdır ve öldükten sonra bile yaptıklarımızdan acı duymamıza neden olur, insana pişmanlık duygusunu yaşatır. Hiçbir maddi değer, manevi değerin yerini tutama
İyiliksever bir hareketten dolayı insanların zihni değişti Hermason anlatmaktadır: İmparator denetimindeki Hanedanlığın 10. yılında, Askeri komutan yardımcısı Uşipare'yi şehrine vali olarak atadı. O zaman, şehirdeki.%insanlar hastalıklardan çok korkuyorlardı; çünkü onlara göre tüm hastalıklar bulaşıcıydı. Bu yüzden, bir kişi hasta olduğunda, ailesi onu tek başına bırakıyordu. Hiç kimse bir hastaya bakmıyordu, hastanın kendi aile üyeleri bile... Böylece, birçok hasta sırf ilgisizlik yüzünden boşu boşuna ölmüştü. İnsanlar bu duruma alıştılar ve üstelik davranışlarında hem soğuk hem de tarafsız oldular. Uşipare, göreve geldikten sonra, bu kötü alışkanlığı sevgiyle değiştirmeye karar verdi. Bir yaz döneminde bir hayli insan hastalandı. Uşipare, kendi evindeki salonda hastalar için yataklar kurdu ve hasta olan tüm kişileri getirdi. Yüzlerce kişi salonu ve koridoru doldurdu. Uşipare, kendi parasıyla hem doktorları davet etti hem de ilaçları aldı. Gece gündüz hastala
Gözden uzak olan gönülden de uzak olur, derler. Aile fertleriniz ülkenin dört bir yanına dağılınca, hayatınızda olup bitenleri onlarla paylaşmayı unutmayın. Yakınlarınızla aranızdaki bağı koruduğunuz sürece kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Yirmi yıl önce Sally koleje gitmek için baba evinden ayrıldı. Annesi o günleri üzülerek hatırlıyor ve şöyle diyor: ‘Korkunç bir şeydi. Onun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordum ama, onu kaybetmek de istemiyordum. Onun evden uzaklaşıp beni terk etmek istediğini hissetmiştim.’
Sally annesinin tepkisini bir sevgi işareti değil de, kendisine duyduğu güvensizlik olarak algılamış ve birbirlerinden uzaklaşmışlardı. ‘Neden bu kadar uzağa gittiğimi bana sormalıydı. Bunu onun sorunu olduğunu düşündüğümden, ben de üstelemedim.’
Sally'nin kariyeri onu coğrafi olarak ailesinden uzak tutuyordu. Zaman geçtikçe Sally'nin
Eğitim kurumlarımızda fırsatları görmemizi değil, problemleri çözmemiz öğretiliyor. Siz bugün hangi fırsatları görebilirsiniz? Küçük bir şirkette çalışan sekreter, un ile oje karıştırarak yazım hatalarını düzeltmek için bir sıvı oluşturuyordu. İşyerindeki arkadaşları kendileri için istediler. Derken başka bürodaki çalışanlar da istemeye başladı. Bu kadının daksil üretimi için kurduğu şirket daha sonra Gillette firmasına 47 milyon dolara satıldı. Uzun seneler önce, Hollandalı kuyumcu Nicolas Bensehaten, bir gün nişanlısı dikiş dikerken parmağı dikkatini çeker, iğneyi iten parmağının delik deşik olduğunu görür. Hemen balmumuyla bu parmağın kalıbını alan Bensehaten, birkaç gün sonra nişanlısına, üstünde iğnenin kaymaması için sayısız çukurlar bulunan gümüş bir yüksük getirir. Bütün Hollandalı kızlar böyle bir yüksüğe sahip olmak istediklerinden, kuyumcu Nicolas yüksük işini büyütür ve kısa zamanda hayli zengin olur. Londra'da şarap tüccarlarından birinin i
Massachusetts Üniversitesinde öğrenciyken, Honesdale, Pennsylvania'daki Five Star yaz basketbol okulunda bir istasyon çalıştırıyordum—istasyon bir oyuncunun belli bir beceri üzerinde çalıştığı bir yerdir—ve hem gençler ve hem de yaşlılar kategorisinde bir takıma antrenörlük yapıyordum. Bu işin o zamana kadar yapan en genç insandım. Tüm süreci tanımak bakımından çok önemliydi: ama daha da önemlisi, aynı zamanda kampı işleten kolej antrenörlerinden çok şeyler öğrenebilmiş olmamdı. Antrenörlük stratejisinin akıl almaz karmaşıklığı ve münferit oyuncuların kendilerini geliştirmek için yapmaları gereken ö-zel şeyler hakkında ders veriyorlardı, ve bende onları dikkatle inceliyordum. Hangisi işe yaradı? Hangisi yaramadı? Dinleyicilerin dikkatini nasıl çektiler? İlk örneklerimden üçü, sonradan NBA'da Atlanta Hawks ve New York Knicks'ın antrenörü olan Hubie Brown; Detroit Pistons iki dünya şampiyonasında çalıştıran Chuck Daly; ve halen NBA'da washington'un antrenörü olan Jimmy
Reiki şifa ve ruhsal çalışmalara dayanan binlerce yıllık ve enerji aktarımı üzerine temellendirilmiş olan bir yöntemdir. Batıya yayılmaya başladığı zaman "Evrensel Yaşam Enerjisi" şeklinde tercüme edilmiştir. Fakat ezoterik olarak "var olan yüce kaynağın bilincini taşıyan, ruhsal amaç adına çalışan yaşam gücü enerjisi "açıklaması Reiki’nin anlamını daha iyi bir şekilde ortaya koyar. Kaynağının Tibet olduğu bilinen Reiki, 19.yy.da Japon Budusti olan Dr. Mikao Usui tarafından yeniden meydana çıkarılmıştır. Reiki, beden üzerinde meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını