İnsanlardan belli bir şeyi düşünmeleri istendiğinde, kişiler kendilerine göre bir sistem kullanırlar.
Örnek olarak, bir grup insandan, lodoslu bir günde deniz kenarında bulundukları bir günü hatırlamaları istense, kimisi dalgalı denizin
görüntüsünü hayâlinde canlandırır.
Kimisi, dalgaların kıyıya vurduğunda çıkan sesi duyar.
Bir diğer grup da, dalgaların kıyıya çarpmasından sonra sıçrayan damlaların vücuduna değmesini hisseder.
Bazen, koku ve tat faktörleri de işin içine katılabilir.
Bir olayı, kimimiz görüntü, kimimiz ses, kimimiz duygu ya da vücut hisleri, kimimiz de koku ve tatlar ile canlandırıyoruz. NLP'ye göre, bunlar farklı temsil sistemleridir.
Kişilerin canlandırma sistemlerini bulmak, hem onlarla ilişkimizi kolaylaştırır, hem de
Böyle bir soruya verilecek yanıt "Türkiye'de okuma alışkanlığı var mı?" sorusunu da birlikte getirecektir.
Anadolu merkezli Osmanlı İmparatorluğu, etkisini üç kıtada hissettirdi ve Viyana kapılarına kadar ilerledi. I. Diinya savaşının sonucu olarak topraklarının büyük bir bölümü galip devletler tarafından işgal edildi. Ancak Türkiye, Mustafa Kemal önderliğinde devrimci bir grup ve halkın desteği ile işgalcileri geri çekilmeye zorlayarak "Kurtuluş Savaşın kazandı. Padişah ülkede ayrılmak zorunda kaldı. 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi. Osmanlılardan miras kalan Doğu geleneklerini, Batı uygarlığının idealleri ve uygulamalarıyla değiştirme çabalarına giren Mustafa Kemal, Türk halkını yüzyıllardır süren karanlıktan aydınlığa taşımanın yollarını araştırıyordu."
Türk halkının yaklaşık % 90'ı okuma - yazma bilmiyordu. Topraksızdı, eskimiş ekonomik sosyal geleneklere bağlıydı. Bu gerçekler Atatürk devrimlerinin rotasını çizdi. Atatü
Bazen, bazı durumlara saplanıp kaldığımızda ve olumsuz duygular içine girdiğimizde, yeniden çerçeveleme bizlere daha farklı bakış açıları getirir, dolayısıyla esneklik kazanmış oluruz. Yeniden çerçeveleme düşüncesiyle, bazı olaylara farklı bir perspektiften bakarak, güçlükleri yenmeyi başarabiliriz. Ayrıca yeniden çerçeveleme, üretken düşüncenin özüdür.
Örneğin, başkalarının gerçeklik haritalarını anlamak için, olayları onların bakış açılarından görmemiz gerekir. Yeniden çerçeveleme, seçenekler üretir ve yeni olasılıkları gündeme getirir.
Tüm başarılı çocukların arkasında iyi bir çerçeve değiştirici aile, tüm başarılı öğrencilerin arkasında iyi bir çerçeve değiştirici öğretmen, tüm başarılı şirketlerin arkasında iyi bir çerçeve değiştirici lider, kazanılan tüm büyük savaşların ardında da iyi bir çerçeve değiştirici komutan vardır.
&nbs
Temsil sistemlerini anladıktan sonra bu konuyla ilgili bol bol egzersiz yaparsanız, sizin hangi tür düşünce sistemini tercih ettiğinizi anlarsınız. Düşünce sisteminizi anladığınızda da, kendinizi ve düşüncelerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Ayrıca, başkalarının düşünce sistemlerini bilirseniz, onlarla iyi bir iletişim ve ahenk kurabilirsiniz. Örneğin, görsel bir insanla dokunsal bir insanın konuşması sırasında ilginç diyaloglara şahit olabilirsiniz. Dokunsal biri, bir olayı anlatırken görsel kişi derhal lafa girerek, onun cümlesini tamamlayabilir. Zira, dokunsalların ağır ve durağan konuşması, görselleri deli edebilir. Ya da bir görsel, şekiller ve grafikler çizerek bir işitsele önemli bir sunum yapıyorsa, kendine göre bu sunum çok başarılıdır. Ancak işitsel kişi muhtemelen şöyle diyebilir: - Bu grafiklerden bir şey anlayamıyorum. Bunu bana daha kısa bir şekilde anlatabilir
Yaşam düzeylerinin, başlarına gelen olaylar tarafından değil, bu olaylara verdikleri tepkiler sonucu belirlendiğini keşfeden bir grup insan, başlarına ne gelirse gelsin, bunu bir amaç için kullanırlar.
Onlara göre herşey, bir sebep ve bir amaç içindir. Bu şekilde düşünen insanlar, başkalarının başarısızlık veya şanssızlık diye nitelediği birçok şeyi, hayatlarında fark meydana getiren bir fırsat ve avantaj haline çevirmeyi bilirler.
Bu gruba giren insanlar, hastalıklarını dahi amaçları doğrultusunda kullanırlar. Nasıl mı?
Günümüzde "hipnozun babası" olarak adlandırılan Dr. Milton Erickson, işte bu tür insanlardan biridir. Sahip olduğu olağanüstü sezgi ve duyarlılığın yanındaki üstün yeteneklerinin, 15 yaşından beri devam eden sakatlığının sağladığı bir avantaj olduğunu söylemektedir.
Erickso
Daha verimli olmak. Daha başarılı olmak. İnsanlarla daha iyi bir iletişim kurmak istemez misiniz? Bu soruya "Evet" diyor ama, "Bunlar sahiden olabilir mi?" diye düşünüyorsanız, bu konuda NLP'ye güvenebilirsiniz.
Fakat bir şartla:
Eğer NLP'yi gece yatarken uykudan önce okunacak bilgiler olarak görmez, öğrendiklerinizle harekete geçerseniz, dünyadaki birçok insanın yaşadığı değişimi siz de yaşarsınız.
NLP'nin en güzel tarafı, sizin istediklerinizi elde etmek için dışarıdan bir kaynağa ihtiyacınızın olmadığını söylemesi, zaten içinizde bulunan muhteşem kaynakları kullanarak başarıya doğru harika bir yolculuğa çıkmanızı tavsiye etmesidir.
Kendinizi sınırlayan düşünce ve davranışlarınızı, denenmiş ve başarıyla uygulanmış tekniklerle çok kısa bir sürede değiştirebilirsiniz.
Türkçe'ye SİNİR DİLİ PROGRAMLAMASI olarak çevrilen NLP (Nöro-Linguistik Programlama), ilk söylendiğinde akademik terimler ifade eden karmaşık bir program çağrışımı yapmaktadır. Aslında son derece basit, hemen uygulayabileceğiniz ama çok etkili teknikler içermektedir.
NLP, 1970'li yıllarda Richard Bandler ve John Grinder tarafından geliştirilen bir davranış akımıdır. Ülkemizde uygulamaları yeni yeni başlayan bir bilim dalı olan NLP, aynen Amerika ve Avrupa'daki gibi hızla yayılmaktadır. NLP hergün her insanın yaptığı veya yapmaya çalıştığı, basit veya karmaşık tüm pozitif davranışlarla, güçlü iç ve dış iletişimlerin bir sistem haline getirilmesidir.
Diğer bir tanımlamayla, bilinen tüm sorunların üstesinden gelebilecek kesin ve kolayca uygulanabilir bir zihni kontrol altına alma metodudur. NLP'nin içerdiği üç kelimeyi tek tek açıklarsak NLP hakkında daha