• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Televizyonu Kapatın.

Kişisel Gelişim

Televizyon kremalı bir tatmindir. Zihnimizi, ilgimizi dağıtır, kısacası bizi hayatımızın özünden başka yöne çeker. Süpermarkete ettiğiniz zaman her reyondan bir şeyler alır mısınız? Elbette ki almazsınız. Sadece almak istediğiniz bir şeyin reyonuna gidersiniz, ihtiyacınız olmayanınkine değil. Fakat televizyon seyrederken her reyondan -bir şeyler- alın planını izleriz. Günlerden pazartesi ise televizyon seyrederiz. Salı günü yine televizyon izleriz. Çarşamba günü de aynı şeyi yaparız. Her gün olmasa bile çok sık televizyon seyrederiz, çünkü genellikle görmek istediğimiz bir şey vardır. Televizyon seyrederken kendinize şunu sorun: ‘Bu benim görmek istediğim şey mi? Bu program olmasaydı yine de yapılır mıydı diye sorar mıydım?’ Psikologlar çok fazla televizyon seyreden insanların bir konuşmayı devam ettirme yeteneklerine televizyonun engel olduğunu keşfetmişlerdir. Bit psikolog da. ‘Televizyon bizim zamanımızı çalıyor ve çaldığı zamanı da hiçbir şekilde geri vermiyor,’

Daha Büyük İyilik Veya Kötülük

Kişisel Gelişim

Bu tür savlar şu şekilde olur: "X'in kötü olduğunu itiraf ediyorum ama Y daha kötü, dolayısıyla X'le ilgili bir şey yapmanın anlamı yok," veya "X'in iyi olduğunu itiraf ediyorum ama Y daha iyi, dolayısıyla X'i unutup, Y'ye dikkatimizi yoğunlaştıralım." Bu savların dürüst olmaması, "her ikisi - ve" şeklindeki yaratıcı düşünce yerine "ikisinden biri - veya" şeklindeki kısıtlayıcı düşünceye dayanmasındadır. Eğer hem X hem Y kötü ise, ikisiyle de uğraşmak gerekir. Benzeri şekilde hem X hem Y iyi ise, her ikisi teşvik ' edilmelidir. Dolayısıyla şehirde suç oranı yüksek ve konut koşulları kötüyse, aynı zamanda her iki sorunla da uğraşılabilir. Hem uzay hakkında merakımızı giderme gereksinimi hem de daha iyi tıbbi olanaklara gereksinim varsa, yine her ikisi aynı zamanda araştırılabilir. Zamanın kısıtlı oluşu nedeniyle tek bir eylemin mümkün olduğu nadir durumlarda bile, "her ikisi - ve" savı yine de geçerlidir. Bu durumlarda en önemli konuyla önce uğraşılır ve ikinci konuyl

Sayı Korkusu

Kişisel Gelişim

"Matematik", "hesaplama", "cebir", "kesirler", "iki den fazla haneli bölme", "çıkarma", "çarpma", "toplama" ve sayılar dünyası ile ilgili daha birçok benzeri sözcük, onları duyan insanların yarısından çoğuna korkudan küçük sancılar vermektedir. Neden? İyi ki bu alanda temel yeteneksizliğimiz olduğundan değil, matematikten "uzaklaşmaya eğitildiğimizdendir". Okulda matematiksel konular "akademik", "zor" ve "sadece gerçek beyinlere göre" şeklinde tanımlanmaktadır. İlk dönemlerde birçok çocuk çarpım tablolarını tekrar tekrar ezbere okumaktan çok çabuk sıkılıyorlar, başkaları ise ilk hesaplamalarının bazılarında başarısızlığa uğradıklarından, bu işte "iyi olmadıklarını" varsayıp başka konulara dikkatlerini yoğunlaştırıyorlar. Matematikle olan sorunlarımıza eklenen bir de sayıların özellikle erkeklerin sahası olduğu varsayımıdır. Bir çok okulda kızlar matematiği ilerletmekten aktif olarak caydırılıyorlardı. Gerçeklerden ziyade batıl inanç ve varsayıma dayalı olan bu karar,

Etkili Dinleme Ve Not Tutmak

Kişisel Gelişim

Etkili, az ve öz not tutmak, normal okul sisteminden geçen herkes için sorun olmuştur. Bu bölüm geleneksel not tutma yöntemlerini özetlemekte ve yeni anahtar-sözcük not tutma tekniklerinin etkinliğine dair son kanıtlan sunmaktadır. Buna ek olarak, daha yaratıcı ue akıcı not tutma, hızlı yazmada kısaltma teknikleri ve fiziksel sorunların çözümü ile ilgili öneriler getirilmektedir. Stenografi, eskiden steno tekniklerini ifade eden bir terimdi. Şimdi ise mümkün olan en etkili şekilde gerekli bilgileri yazmakta kullanılan birçok tekniği kapsamaktadır. Bugüne kadar en popüler yöntem, harflerin ve sözcüklerin sembollerini kısaltarak, konuşulduğu kadar hızlı yazmaya olanak veren steno sistemiydi. Okulda, yüksek okulda, üniversitede hocanın bilgili sözlerinin hiç birini kaçırmamak için bazı insanlar steno öğreneceklerdir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Hedefler

Kişisel Gelişim

Ne istediğine karar ver ve kâğıda yaz. Üzgünüm, ama bu kadar basit. Çoğumuz hayatımızda bir kez olsun hedeflerimizi yazmayız. Hedeflerinizi yazmak bilinçaltınızı programlamanın bir yoludur. Hedefinizi bütün detayları ile yazmalısınız. Bir hedef, kâğıda geçirilinceye kadar bir hedef değildir. Hedeflerinizi kâğıda aktarmakla, yıllarca kafanızda dolaştır-maktan çok daha fazlasını başarabilirsiniz. Hedefleriniz temel değerlerinizle uyum içerisinde olmalıdır. Bir insanın kendini en önemli hissettirenin ne olduğunu söyleyin, ben size o kişinin bütün yaşam felsefesini söyleyeyim. dale Carnegie iki adam küçük bir botla balığa çıkmışlardır. Balığa gittikleri gün sakin bir gündür. Ta ki, kancaya takılan kocaman bir balık, kurtulmak için çırpınırken adamı çekip suya düşürünceye kadar... Adam yüzmeyi bilmemektedir ve panik içinde: 'Yardım et!' diye bağırır arkadaşına, 'Kurtar beni!' Arkadaşı elini uzatır ve adamı bota çekebilmek için saçlarında

Geleceği Şekillendiren Güç

Kişisel Gelişim

Çoğumuzun yaptığı bize verilen rolleri oynamak. Hayatın aktörleri ve aktrisleri gibiyiz. Peki, yönetmen koltuğuna hiç oturmayı düşündünüz mü?Sizi geleceğinizi kendi kontrolünüze almayı davet ediyorum. Başka birilerine bırakmamalısınız. Şirketinize bırakmayın. Şirketin kendi hedefleri var. Sizin kendi hedeflerinizi belirlemenizi istiyorum. Kendi geleceğinizi kendiniz şekillendirin. 1. Neden? Neden bu kadar çok çalışmalıyız? İyi bir soru. Bu sorunun cevabı ikinci soru: 2. Neden olmasın? Neden ne kadar ileri gidebileceğini görmeyesin? 3. Neden siz olmayasınız? Neden hedefler belirleyip hayatını değiştiren siz olmayasınız? Ben yaptıysam siz neden yapmayasınız? 4. Neden şimdi değil? DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Duygular Ve Karar

Kişisel Gelişim

Doğru ile yanlışı ayırt edebildiğimiz halde neden yanlış kararlar alıyoruz? Kararlar alsak bile, neden sonuna kadar arkasında durmuyoruz? "Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım" dedi genç kız... Sonra ertesi günün programını yaptı... "Duş... Kahvaltı... Evden çıkış..." diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere alışveriş merkezine gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra bir iş randevusu vardı. Saati sabah 7.30'd a çalarken "Duş yapmasam da o-lur" diye düşündü... "Yarım saat daha kestireyim..." Bir yarım saat daha için kahvaltıdan da vazgeçti... Alışveriş mi? O kadar da önemli değildi canım... Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyuşa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekiciydi ki, yatak... Öğle yemeğinde, arkadaşı ile buluşma mı? Bunca zamandır görüşmemeler de ne olmuştu yani? Birkaç gün sonra yese/er yemeği ne olurdu ki?. Bir telefon eder, yok canım, y

 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44