İzmir Bilinçaltı Temizliği Eğitimi; Bilinçaltımız bizim ruhsal, zihinsel, duygusal, bedensel sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Bilinçaltımızdaki dosyalar bilinçli inançlarımızı desteklemedikçe paradoks yapmaya devam ederiz. Sonra da bunu kader, talihsizlik, şanssızlık olarak adlandırırız. Hedeflerimize gerçekleştirmek bilinçaltımızdaki dosyaları tek tek çıkartıp orada bulunan kalıpları temizleyip yerine yenilerini koymakla mümkün olur. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Bilinçaltı her ekilen tohumu ayırım yapmadan saf bir şekilde kabul eder. Bu tohumlar yaşadığımız süre içinde filizlenmeye ve açmaya başlarlar.’’Her ne ekerseniz onu biçersiniz.’’Gül ekerseniz gül, soğan ekerseniz soğan biçersiniz. Hiç soğan ekipte gül biçeni görmedim. Bilinçaltımızda aynı bu şekilde işler. Bugüne kadar farkında olmadan da olsa olumsuz kalıplar bilinçaltınıza yerleşip orada duruyor olabilir.
Bilinçaltı temizliği; varoluş sürecimizde mevcut bulunan olaylar, bilgiler, öğrenilenler, anlamlandırılanlar yada tüm iç ve dış algılara ait enerjilerin terapist tarafından tespiti ile başlar, Bahsedilen bu değerlerin geçmişe ait süresi, yaşam sıklığı, kişinin idrak ve farkındalığı, bilinçaltı temizliğin süreç ve detaylarını belirlemektedir. Aktarılacak pozitif enerji frekansları bilinçaltında mevcut bilgilerin negatif güç ve enerjisini azaltarak bilgi kısmını nötr halde tutulmasını sağlayabilecektir. Bilinçaltı temizliğinin yaşanması, o kişinin sağlam ve sürekli adımlarını pozitif yönde hızla ve kuvvetle atmasına destek olup tüm negatiflerin minimize olmasıyla sevgi ve huzurun içerisinde sağlıklı, bereketli, mutlu bir yaşam gücü ve iradesini farkındalıkla sunabilecektir. Bilinçaltı, birçok zihinsel yapışkan düşüncelerle dolabiliyor. Kötü tecrübeler, duygusal incinmeler, hayal kırıklıkları, eleştiriler ve diğer olumsuz hatıralar, kişiyi engelleyerek korku durumu şeklinde bil
Kişi, anne karnına düştüğü andan itibaren her şeyi kaydetmeye başlar. Annenin karnında iken, onun davranış ve duygularını kaydeder. Doğumdan sonra, anne ve babanın kişiye, başkalarına ve karşılaştığı olaylara nasıl davrandığını kaydeder. İleriki yaşamımızda, ilişkilerimizde yaşadıklarımız, bu kayıtlar referans alınarak oluşur. Hayatta kalabilmek için, en yakınımızdakilerin hayatta nasıl kaldıklarını modelleriz. Bu, bilinçli bir davranış değildir, bir güdüdür.
Bilinçaltı, varoluşumuzun en ufak ayrıntılarını dahi içinde barındıran olağanüstü ve kusursuz bir belleğe sahiptir. Aynı zamanda bilinçaltı, söylenenleri sorgulamaksızın kabullenen ve kolayca yönetilebilen bir yapıya sahiptir. Her birey farklı alışkanlık ve inanışları, istek ve arzuları, korku ve endişeyi bilinçaltına iter. Bu nedenle Bilinçaltı subjektiftir. Bilinç ise daha objektif ve nesneldir denilebilir.
Bilinçaltında zaman kavramı yoktur. Bilinçaltı zamanı
Başarı denilince genellikle servet, şöhret, makam gibi konularda herkesin varmak istediği hedefler gösterilir. Ve bunlara sahip olunca mutlu olacağımız, sevileceğimiz, önemli olacağımız zannedilir. Oysa başarı sadece bunlardan ibaret değildir. Başarının bir de içsel tarafı vardır. Özgüven, özsaygı, erdem, iç barış, sevgi gibi iç zenginlikler. Bizi insan olarak bilge yapan, hayatımıza anlam katan ve var oluşumuzun mutluluğunu hissettiren bu içsel değerlerdir. İç başarının algılanması; kültürel bir derinlik, aklın kullanılması, soyut düşüncenin gelişmesi, eğitimin içselleşmesi ve erdemin bir hayat felsefesi olarak değerlendirilmesini gerektirdiğinden hem zahmetli, hem de kişiye sorumluluk yükleyen bir durumdur. Yaşamdaki başarısızlık her zaman kişiliğin zayıflığındandır. Sadece güçlü kişilikler hayatın dalgalarının kendilerini dövmesine ve onun zorluklarının üstesinden gelmeye dayanabilirler. Hayatını saygıya değer ve üst düzey başarı ve hizmete yükselte
"Niçin hızlı okumaya ihtiyaç duyulur? Bu tür okumanın yararları nelerdir ?" İnsanlar okuma konusunda mevcut kapasitesinin tamamını kullanamamaktadır. bilim alanındaki gelişmeler, öğretim sırasında okunması gereken belgelerin her geçen gün biraz daha artması karşısında insanlar çaresiz kalmakta; zaman konusunda sıkıntı çekmektedir. Adana da yapılan araştırmalar, ortalama olarak dakikada 500 kelime okunmasının gerekli olduğunu göstermiştir. Daha yüksek oranda bir okuma hızına ulaşmak, özellikle yönetici kadroların hedefi olmak zorundadır. Üst seviyedeki bir komutanın, bir siyasetçinin, günlük işlerle ilgili olarak imzaladığı belge ve yazışmaların okunması bile dakikada 500 kelimeden düşük bir okuma hızıyla okunmakta olduğu görülmektedir. Ortalama bir öğrencinin, SBS, LYS, YGS 'de soruları okuması, normal okuma hızıyla, rahatlıkla yaklaşık 60 dakikasını alır. Hızlı Okuma Eğitimi almış bir öğrencinin okuma hızı ise ortalama 2,5 kat daha yüksekt
Bir müzeyi, arkeolojik alanı, bienali ya da buna benzer bir yeri tek başınıza dolaşabilirsiniz. Bir rehber ile dolaştığınızda ise, zamanı daha verimli kullanarak, her açıdan daha doyumlu, daha hedeflediklerinize yönelik bir gezi yapmış olursunuz. Yaşam Koçu da danışan birey için bir rehber niteliğindedir. Hedefine, zamanını ve hayatındaki diğer kaynakları en doğru, en verimli şekilde kullanarak varmasını sağlar. Danışanların hayalleri(istekleri) vardır, koç ile beraber bu hayaller(istekler) akıllı hedeflere dönüştürülür ve danışan koç rehberliğinde hedefine doğru yolculuğuna çıkar. Siz de hedefinize doğru yolculuğa çıkmak istiyorsanız görüşelim, konuşalım, birbirimizi tanıyalım. Ben sizin rehberiniz, yol göstericiniz, hayat oyununuzdaki takım arkadaşınız olmaya talibim. Öğrenci Koçluğu' nun Faydaları: →İstediğiniz hedefe kolayca ulaşmanızı sağlar. →Ağır ders çalışma
Hızlı okuma teknikleri becerisinin günlük hayatta bize birçok yararı mevcuttur. Buna en iyi örnek sınava hazırlanmakta olan öğrencilerdir. Bir öğrenci sürekli ders kitapları okumak ve aynı zamanda birçok kaynaktan sınava hazırlanmak zorundadır. Bunun için kısıtlı zamanı vardır. Aynı zamanda test sorularını hızlı okuyup, hızlı cevaplamak zorunda kalır. Bu kadar kısıtlı olan zamanda bütün bunları sistematik olarak yapabilmesi yavaş okumayla mümkün değildir. Bilginin hızlı üretildiği ve çoğaldığı internet çağında bilgiye sahip olabilme aracı olan gözü ve beyni de bu çağa hazırlamak gerekiyor. Şüphesiz bilgiye ulaşmanın en temel yolu okumaktır. Yaşam boyunca girilen sınavlarda ve iş hayatındaki diğer sınavların hepsi de sizin oluşan bu bilgi havuzundan ne kadarına sahip olduğunuzu ölçmeye çalışıyor. Okuma hızınızı, anlama ve hatırlama oranınızı artırmadıkça oluşan bilgi havuzundan yeteri kadar faydalanamamak gibi bir tehlikeyle karşı karşıyasınız demektir.