Yaşam Koçluğu, gerek kişilerin bulundukları nokta ile varmak istedikleri yer arasındaki mesafeyi kat etmek için, kişiyi eyleme geçmesini sağlayan bir sistemdir.
Yaşam Koçluğu; Her insanın çıkabileceği bir yolculuktur. Arzu edilen sonuca ulaşmak, kişi ile koç arasında kurulan planlı bir gelişim ve değişim sürecini kapsar. Koça gelen bir kişi, bulunduğu yerden başka bir yere gitmek isteyen bir yolcu ise “Koç” da bu yolculukta ona eşlik edecek profesyonel bir “Yol Arkadaşı”dır. Yaşam Koçluğu Sertifikası Programın İçeriği ve Kapsamı Yaşam Koçluğu, yaşamın her alanına koçluk etmek isteyen bireylerin, koçluk sürecini yaşama dair en üst düzeyde nasıl uygulayabileceklerini ve diğerlerinin yaşamlarına bu gelişim sürecini nasıl aktarabileceklerini deneyimleterek öğreten sertifika proğramı’dır Yaşam koçluğu süreci; ilk olarak kişilerin olasılıklarla dolu olan yaşamlarında ulaşmak istedikleri duygu, durum vey
Günümüzde şirketlerde ve işletmeler yönetici ve yönetim geliştirme programlarında, başarı planlamalarında ve kariyer danışmanlığı gibi konularda dış katılımcılardan, yöneticiye yol gösterecek danışmanlardan veya danışmanlık şirketlerinden yararlanmaya başlamışlardır.
Koçların yöneticilere uygulanan koçluk yönetici koçlugu (executive coaching) olarak adlandırılmaktadır.
Yönetici koçlugu yüksek performansı amaçlar, yöneticilerin liderlik becerilerini güçlendirir. Yönetici koçlugunda hedef yeni teknikler ögretmekten çok yöneticiye elinden gelenin en iyisini yapmasında yardımcı olmaktır.
Yönetici hem kendisinin hem de ekibinin performansını artırmak için gerekli olan becerileri edinir, gelişim sağlar ve kendini daha iyi tanır.
Yöneticilerin koçluk uygulamaları profesyonel eğitimlerini de içermektedir.
Bu egitimler ve saha tecrübeleri son
1- İletişimin Anlamı, Alınan Cevaptır;İletişimin etkisi, hedeflenen amaca göre, elde edilen sonuçla ölçülür. İletişiminizi ne kadar gelişmiş araçlarla, ne kadar güzel bir biçimde yaparsanız yapın, hedeflediğiniz sonucu alamıyorsanız, iletişiminiz etkisiz demektir.
Bu durumda yapılacak şey, alınan sonucu değerlendirip metod üzerinde değişiklikler yapmak, ya da metodu tamamen değiştirmektir. Burada, iletişimdeki sorunun karşı taraftan mı, yoksa sizden mi kaynaklandığını anlamanız, iletişiminizin sonucunu nasıl değerlendireceğinizi bilmeniz gerekir. İletişime etki eden faktörler ise şunlardır: yüzde 10 sözcükler, yüzde 30 konuşma tarzı, yüzde 60 vücut dili.
2- Başarısızlık Diye Birşey Yoktur, Sadece Sonuçlar Vardır
"Başarısızlık" denilen her olgu, aslında insana birşeyler anlatan, öğreten bir durumdur. Kişi, olaya böyle yaklaştığında, hem çöküntüye düşmez, hem de öğrendiği bilgile
Büyük şirketlerde daha fazla takip gücü olan üst düzey yönetici ve patronlardan çok orta düzey veya kıdemli yönetici bulunmaktadır. Bunların hepsini de zirvedeki yöneticiler olarak adlandırmaktan oldukça mutluyum. Takipçilerinizin sayısının artması, ve organizasyonun hacminin büyümesi ile birlikte liderlik boyutu önem kazanmasına rağmen bir takımın, bölümün veya organizasyonun lideri olmaksızın iyi bir yönetici olabilirsiniz. Benim işaret ettiğim nokta yöneticiliğin liderlik boyutudur.
İngiliz demiryollarının önceki başkanı ve liderliğin uygulayıcısı ve öğrencisi olan Sir Peter Parker, liderlik etmenin(yönetmenin) birçok yolu olduğunu tespit ederek, yönetici/lider farklılığını çürütmektedir. O zaman bu konu yöneticinin nasıl yönettiği konusuna indirgenmektedir. Henry Mintzberg lider ve yöneticiyi birbirinden ayırır. Bu ayrım benim ve diğerlerinin büyük oranda düşünme ve davranışa temel olarak tanımladığı sol ve sağ beyin farklılığı ile ilişki
Temsil sistemlerini anladıktan sonra bu konuyla ilgili bol bol egzersiz yaparsanız, sizin hangi tür düşünce sistemini tercih ettiğinizi anlarsınız. Düşünce sisteminizi anladığınızda da, kendinizi ve düşüncelerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Ayrıca, başkalarının düşünce sistemlerini bilirseniz, onlarla iyi bir iletişim ve ahenk kurabilirsiniz. Örneğin, görsel bir insanla dokunsal bir insanın konuşması sırasında ilginç diyaloglara şahit olabilirsiniz. Dokunsal biri, bir olayı anlatırken görsel kişi derhal lafa girerek, onun cümlesini tamamlayabilir. Zira, dokunsalların ağır ve durağan konuşması, görselleri deli edebilir. Ya da bir görsel, şekiller ve grafikler çizerek bir işitsele önemli bir sunum yapıyorsa, kendine göre bu sunum çok başarılıdır. Ancak işitsel kişi muhtemelen şöyle diyebilir: - Bu grafiklerden bir şey anlayamıyorum. Bunu bana daha kısa bir şekilde anlatabilir
Daha verimli olmak. Daha başarılı olmak. İnsanlarla daha iyi bir iletişim kurmak istemez misiniz? Bu soruya "Evet" diyor ama, "Bunlar sahiden olabilir mi?" diye düşünüyorsanız, bu konuda NLP'ye güvenebilirsiniz.
Fakat bir şartla:
Eğer NLP'yi gece yatarken uykudan önce okunacak bilgiler olarak görmez, öğrendiklerinizle harekete geçerseniz, dünyadaki birçok insanın yaşadığı değişimi siz de yaşarsınız.
NLP'nin en güzel tarafı, sizin istediklerinizi elde etmek için dışarıdan bir kaynağa ihtiyacınızın olmadığını söylemesi, zaten içinizde bulunan muhteşem kaynakları kullanarak başarıya doğru harika bir yolculuğa çıkmanızı tavsiye etmesidir.
Kendinizi sınırlayan düşünce ve davranışlarınızı, denenmiş ve başarıyla uygulanmış tekniklerle çok kısa bir sürede değiştirebilirsiniz.
Türkçe'ye SİNİR DİLİ PROGRAMLAMASI olarak çevrilen NLP (Nöro-Linguistik Programlama), ilk söylendiğinde akademik terimler ifade eden karmaşık bir program çağrışımı yapmaktadır. Aslında son derece basit, hemen uygulayabileceğiniz ama çok etkili teknikler içermektedir.
NLP, 1970'li yıllarda Richard Bandler ve John Grinder tarafından geliştirilen bir davranış akımıdır. Ülkemizde uygulamaları yeni yeni başlayan bir bilim dalı olan NLP, aynen Amerika ve Avrupa'daki gibi hızla yayılmaktadır. NLP hergün her insanın yaptığı veya yapmaya çalıştığı, basit veya karmaşık tüm pozitif davranışlarla, güçlü iç ve dış iletişimlerin bir sistem haline getirilmesidir.
Diğer bir tanımlamayla, bilinen tüm sorunların üstesinden gelebilecek kesin ve kolayca uygulanabilir bir zihni kontrol altına alma metodudur. NLP'nin içerdiği üç kelimeyi tek tek açıklarsak NLP hakkında daha