Evren ilk oluşumundan bu yana evrensel yaşam enerjisi ile doludur. Var olan her şey evrensel yaşam enerjisinden beslenir. Yaşamsal faaliyetlerimiz olduğu kadar, yaşamımızın şekillenmesi de bu enerjinin doğru ve yerinde (ya da yanlış) kullanılması ile oluşur. Her hücremiz bu enerji ile beslenir, her talebimiz bu enerjinin yardımı ile yerine getirilir. Yani evrensel yaşam enerjisi yaşamımızın her aşmasında her noktasında vardır. Fizik ve enerji bedenlerimizi evrensel yaşam enerjisi ile besleriz, yaşamdaki tercihlerimizi de evrensel yaşam enerjisini kullanarak yaparız. Evrensel yaşam enerjisi tekniğini kullanmayı öğrendiğimizde fizik ve enerji bedenlerimizin denge ve uyum içerisinde olmasını sağlamış oluruz. Reikinin hiç bir zararı yada yan etkisi yoktur, zamanla unutulmaz ve etkisi kaybolmaz. Birçok hastalıkta tıbbi tedaviyi tamamlar, zihinsel ve bedensel gerginlilerden kurtulmayı sağlar, ilaçların yan etkisini azaltır, yorgunlukları giderir, bağımlıklardan
Evrendeki enerjiyi, düşünce gücümüzle önce beynimizde, kalbimizde hissedip, sevgi ile besleyerek ellerimizden kendi vücudumuza veya başkalarının vücuduna aktarabiliriz. Reiki aktarımı ile içimizdeki kendi kendini tedavi güçleri harekete geçer. Çünkü her insan sadece kendi kendini iyileştirebilir. Bu nedenle, Reiki seansı sırasında, Reiki'yi hem veren, hem de alan kişi kendi kendine tedaviyi yaşamaktadır. Reiki, sevgi dolu ve pozitif bir enerjidir. Bu olumlu enerjiyi, içimizde yaşatır ve etrafımıza bu titreşimleri yayarsak, çok kısa bir zaman sonra önce kendimizin, sonra da etrafımızdaki kişilerin yavaş yavaş değiştiğini ve çok daha olumlu, huzurlu bir hayata adım adım geçtiğimizi görürüz. Çünkü hayatımızda ne ekersek onu biçeriz. Reiki binlerce yıllık şifa çalışmalarına ve ruhsal çalışmalara dayanan, evrende var olan enerjinin aktarımı ile şifa verme tekniğidir. Reiki, Japonca bir kelimedir. Batıya ilk yayılmaya başladığında kısaca ‘ Evrensel yaşam enerjis
Bilinçaltı Temizleme: Bilinçaltınızda yerleşmiş,yaşamınızı şu an olumsuz olarak etkileyen blokajlarınızın yüzeye çıkarılıp onların temizlenmesidir. Yaşamınızda sorun olarak gördüklerinizin temizlenerek yerine olumlu mesajları vererek boşluğu doldurmaktır. Bir diğer deyişle kişinin elde ettiği farkındalığını harekete geçirmektir. Bilinçaltımız bizim ruhsal, zihinsel, duygusal, bedensel sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Bilinçaltımızdaki dosyalar bilinçli inançlarımızı desteklemedikçe paradoks yapmaya devam ederiz. Sonra da bunu kader, talihsizlik, şanssızlık olarak adlandırırız. Hedeflerimize gerçekleştirmek bilinçaltımızdaki dosyaları tek tek çıkartıp orada bulunan kalıpları temizleyip yerine yenilerini koymakla mümkün olur. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bilinçaltımızla dost olmamız gerekir. Orada ne tür kalıplara ev sahipliği yapıyor bilmiyoruz. Bize yararı olmayan ancak zararı olan kalıpla
Kişi, anne karnına düştüğü andan itibaren her şeyi kaydetmeye başlar. Annenin karnında iken, onun davranış ve duygularını kaydeder. Doğumdan sonra, anne ve babanın kişiye, başkalarına ve karşılaştığı olaylara nasıl davrandığını kaydeder. İleriki yaşamımızda, ilişkilerimizde yaşadıklarımız, bu kayıtlar referans alınarak oluşur. Hayatta kalabilmek için, en yakınımızdakilerin hayatta nasıl kaldıklarını modelleriz. Bu, bilinçli bir davranış değildir, bir güdüdür.
Bilinçaltı, varoluşumuzun en ufak ayrıntılarını dahi içinde barındıran olağanüstü ve kusursuz bir belleğe sahiptir. Aynı zamanda bilinçaltı, söylenenleri sorgulamaksızın kabullenen ve kolayca yönetilebilen bir yapıya sahiptir. Her birey farklı alışkanlık ve inanışları, istek ve arzuları, korku ve endişeyi bilinçaltına iter. Bu nedenle Bilinçaltı subjektiftir. Bilinç ise daha objektif ve nesneldir denilebilir.
Bilinçaltında zaman kavramı yoktur. Bilinçaltı zamanı
Başarı denilince genellikle servet, şöhret, makam gibi konularda herkesin varmak istediği hedefler gösterilir. Ve bunlara sahip olunca mutlu olacağımız, sevileceğimiz, önemli olacağımız zannedilir. Oysa başarı sadece bunlardan ibaret değildir. Başarının bir de içsel tarafı vardır. Özgüven, özsaygı, erdem, iç barış, sevgi gibi iç zenginlikler. Bizi insan olarak bilge yapan, hayatımıza anlam katan ve var oluşumuzun mutluluğunu hissettiren bu içsel değerlerdir. İç başarının algılanması; kültürel bir derinlik, aklın kullanılması, soyut düşüncenin gelişmesi, eğitimin içselleşmesi ve erdemin bir hayat felsefesi olarak değerlendirilmesini gerektirdiğinden hem zahmetli, hem de kişiye sorumluluk yükleyen bir durumdur. Yaşamdaki başarısızlık her zaman kişiliğin zayıflığındandır. Sadece güçlü kişilikler hayatın dalgalarının kendilerini dövmesine ve onun zorluklarının üstesinden gelmeye dayanabilirler. Hayatını saygıya değer ve üst düzey başarı ve hizmete yükselte
“Coach” Fransızca kökenli bir sözcüktür İnsanları bir yerden diğerine taşıyan araç, araba’ anlamındadır 1840’lı yollarda özel öğretmenler için kullanılırdı 1889 yılı ve sonraki yıllarda ise kullanım alanı spor oldu. Yaşam koçluğu süreci; ilk olarak bireylerin olasılıklarla dolu olan yaşamlarında ulaşmak istedikleri duygu, durum veya sonuçları belirlemekle başlar. Sonrasında oraya nasıl varılacağının cevaplarını bireyin kendisine buldurur ve ardından bu cevapların getirdiği sorumlulukları gerçekleştirebilecek istek ve motivasyonun kaynaklarını yine bireyin ortaya çıkarmasına yardımcı olur. Ayrıca bu değişimleri gerçekleştirebilecek inanca ulaşabilmesi için müşterinin kaynaklarını ortaya çıkarmasına öncülük ya da liderlik eder. Ek olarak gerekli olan yerlerde müşterinin yapılanma sürecine verilen desteğin eylem adımlarını da sürece taşıyarak kalıcı değişimler gerçekleştirilmesini sağlamak bir diğer önemli basamağı oluşturur. Bu basamakların tümü yaşam koçluğu denilen sürecin
Koç müşterisi ile gerekli uyumu kurarak, konuşmak istediği konularda odaklanmasını sağlayan, gizlilik prensibi dâhilinde danışanını dinleyen, müşterinin içsel kaynaklarının farkına varmasını sağlayan, hayatını istediği noktada devam etmesi yönünde müşterisini destekleyen ve bu doğrultuda kararlılıkla yürümesi yönünde yanında olan bir profesyonel destekçidir. Sn. Cemal KONDU diyor ki ; Bir koç olarak benim size katkım; Güçlü soru ve tekniklerle, hedeflerinize ulaşmanızda odaklanmanızı sağlamak, içinizdeki potansiyelin ortaya çıkması ve kullanma konusunda hayal dünyanızı genişletmek, sizi Koçluk Sistemi şapkası altında tarafsız ve yargısız dinleyerek bu yolda cesaretlendirmek, kararlarınız her ne olursa olsun seçtiğiniz konularda aksiyona geçmeniz için adım atmanıza yardımcı olmak, hayatınızda elde etmek istediğiniz ve çözümlenmesini istediğiniz konular için gerekli araçları ve bakış açısını göstermek, hayatınızı bir bütün olarak dengeli, başarıl