İş ya da genel olarak yaşam hakkında, örneğin iyimser olmak gibi genel bir yaklaşım, bir üst düzey makro stratejinin ya da meta programın bir örneğidir. Meta sözcüğü Yunanca'dan gelmekte; ötesi, üstü ya da farklı bir düzeyde anlamını taşımaktadır. Meta programlar, patrondan gelen bir yorumu nasıl değerlendirdiğiniz, bir mektubu nasıl kaleme aldığınız ya da zamanınızı nasıl geçirdiğiniz gibi, alt düzey davranışın büyük parçalarını içermeye eğilimlidir. Hepimiz, deneyimimizi otomatik olarak süzgeçten geçiren ve tüm davranışımızı yöneten, oturmuş (değişmesi zor) zihinsel programlara sahibizdir. Huy ve davranışın kişiden kişiye çarpıcı farklılıklar göstermesinin nedeni de bu tür zihinsel programlardır. Meta programlar ‘içeriksiz’ olarak tanımlanır; aylık hesaplarla mı, yoksa Freda'nın doğum günü ya da bir bowling turnuvasıyla mı ilgili olduğumuzun bir önemi yoktur. Söz konusu durum ya da olay ne olursa olsun, deneyimimizi oturmuş kişisel kalıplarımıza göre süzeriz. Bu
Hepimiz hazzı arttırmaya, acıyı azaltmaya çalışacak biçimde davranırız. Bunlara ilişkin algılamalarımız kuşkusuz farklıdır; birinin tiksindiği bir şeyden diğeri zevk alabilir. Ama bazıları istedikleri şeylere yönelik hareket etme konusunda daha büyük bir eğilime sahipken, bazılarının istemedikleri şeylerden uzaklaşma yönünde hareket etmeleri daha fazla mümkündür. Olumlu motivasyon daha güçlü olmaya eğilimli olsa da, her ‘dürtü’ son derece motive edici olabilir ve benzer sonuçlar getirebilir. Biri ne istediğini, diğeri ne istemediğini açıklar. Biri işe gitmek için davranmazsa kötü şeyler olacağından korktuğu için sonunda yataktan çıkar, diğeri günün getireceği keyif verici ama zararsız bir şeyle motive olmuş olarak yataktan çıkar. Biri emekliliğini parasal bağımlılık ve yalnızlık korkularından kaçınacak şekilde planlarken, benzer bir iş ve aile koşullarına sahip bir diğeri emekliliğin vaat ettiği yeni keyifleri iple çeker. Biri ‘eğer şöyle yapmazsan...’ temelinde davranı
Hepimiz seçim yapar ya da karar verirken yararlandığımız bir yaşam deneyimine sahibiz. Başarımız her ne kadar başkaları tarafından ölçülse de, bize bugüne kadar en azından bir dereceye kadar hizmet etmiş olan kendi deneyimimiz çerçevesindeki en iyi seçimleri yapmaya eğilimliyizdir. Yeni seçeneklerden haberdar olana kadar da, yapabileceğimiz en iyi seçimleri yapmaya devam edeceğiz. Diğer ön varsayımlardan birisi de, fazla seçeneğe sahip olmanın daha iyi olduğudur ve NLP bunları yaratmanın yollarını sunmaktadır. Ne de olsa, dışımızdaki gerçeklikleri değiştiremesek bile, bir şey hakkında ne hissedeceğimizi ya da tavrımızı daima kendimiz seçebiliriz.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Yanlış ya da yanlış yönlendirilmiş olduğunu düşündüğümüz davranışlara ilişkin olumlu bir nedeni anlamakta zorluk çekeriz. Ama bu, başkalarının davranışlarına yön veren farklı algı haritalarını anlayamamak demektir. Bir davranış bizim neyin doğru ya da anlamlı olduğuna ilişkin haritamıza uyarsa ‘olumlu’ ve anlamlıdır. Bir terörist ya da adi suçlunun bile, davranışı için, kendisince olumlu anlam ifade eden bir neden göstermemesine çok ender rastlanır.
Her türlü durumda, görünüşte garip olan davranışlar, sonunda bizim o zaman fark etmediğimiz bir niyeti açığa vurur. Örneğin, ilgi çekme ya da tanınma arzusu, ilgi çekmek için hemen her şeyi yapabilen çocuklarda daha belirgin olmasına rağmen, açıklanamaz denen bu tür davranışların nedenidir çoğu kez. Çok az insan ifade ettiği hedeflerinde bir hastalığa yer verir, ama milyonlarca insanın davranışı bir rahatsızlıkla ilintili davranışın doğrudan ya da dolaylı sonuçlarının etkisi altında olabilir. Bazı durumlarda, yalnız b
Golf topunu ıskalarsanız başarısız olmuş olmazsınız; sadece bir golf topunu ıskalamanın nasıl bir şey olduğunu yaşamış olursunuz. Ondan sonraki bin ‘isabet ve ıskalama’ deneyimi, sonunda sahada istediğiniz şeyi başarmanızda size yardımcı olacaktır. Kısa bir konuşmada çuvallarsanız ‘başarısız’ olmuş olmazsınız. Belirli bir sonucu -bu durumda, istediğinizi değil- üretmek için ne yapmanız gerektiğini ve böylece, farklı bir sonuç istiyorsanız ne yapmamanız gerektiğini öğrenmiş olursunuz. Bu ya da başka bir tür ustalık uygulamaya ve duyarlılığa bağlı olduğundan, başarısızlık söz konusu değildir. ‘Başarısızlık’ denen şey mükemmeliğe giden tek yoldur. Tamamen öğrenme sürecinin bir parçasıdır.
Bir konuşmayı çok kötü yapar ya da başkanlık ettiğiniz bir toplantı kaosa dönüşürse, gelecek sefer hangi üç şeyi farklı yaparsınız? Ve ne zaman onları denemek için bir şansınız olacaktır? Bugünün üst düzey yöneticileri sık sık anlatabilecekleri ilk felaketleri yaşadıkları için ne k
Bir iletişimin başarısı, niyet edilen sonucu gerçekleştirip gerçekleştirmediğine bağlıdır. Başka her davranış gibi, iletişimin amacı da, bilgi aktarmak, uyarmak, eğlendirmek, cesaretlendirmek, vb. türünden bir sonuç meydana getirmektir. İletişim, mesaj ya da araç açısından hangi şekle bürünürse burunsun ve ‘girdi’ davranış ne derece gelişkin olursa olsun, istenen sonucu gerçekleştirmiyorsa etkisizdir. Buna karşın, sonuca ulaşan bir ‘iletişim’ (hiç sözcük ya da fark edilebilir bir mesaj içermese bile) etkilidir.
Bu durum, sorumluluğun büyük bölümünü, mesaj iletilen kişiden çok, iletene yükler. Mesajınızı açık bir şekilde aktardığınıza inanmanız, niyetlendiğiniz sonucu sağlamayacaktır; mesajınızı aktarmak için farklı bir yol bulmak zorunda kalabilirsiniz. NLP, başarıyı, iletişimin girdilerinden çok çıktılarım temel alarak değerlendirir ve ölçer. Yöneticinin şüphe ve öfke uyandıran bir konuşması, niyeti personelin güvenini tazelemek ve moralini yükselmekse, işi
İletişim, bir yöneticinin etkinliğinin temel unsurudur. İletişim, özellikle konu liderlikse, başarı ölçütleri listesinde daima üst sıralarda yer alır. Geleneksel iletişim kuramı genellikle iletişim aracının teknik ayrıntıları, mesajın şekli ve son teknoloji üzerinde yoğunlaşmıştır. NLP ise daha çok, iletişimde rol oynayan algılar, tutumlar ve inançların çeşitliliğiyle ilgilenir. Özel olarak, iletişimden (aynı zamanda davranışın herhangi bir görünümünden) alınması istenilen sonuç ve bu sonucun ne derece gerçekleştiği üzerinde yoğunlaşır. En önemlisi NLP, en şık kuramın ne olduğundan çok, hangi kuramın işe yaradığıyla ilgilidir. Tam olarak neyi başarmak istiyorsunuz? İletişiminizin başarılı olduğunu nasıl bileceksiniz? ‘Duyusal belirtiler’ ne olacaktır; ne görecek, ne duyacak ve ne hissedeceksiniz?
NLP'de basan, bir metne, sisteme, herhangi bir çaba ya da diğer bilgilere bağlılık temelinde değil, yaptığınız şeyin amaca hizmet edip etmediğine bakılarak ölçülür. Bunu