• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Not Tutma

Kişisel Gelişim

Not tutma denildiğinde genelde anlaşılan şey, anlatılan ya da okunan konuları olduğu gibi yazıya geçirmektir. Not tutmak, algılanan ve dolayısıyla zihinde yer oluşturan izlenimlerin yazıya kısaca dökülmesi demektir. Zihnin bilgileri hiçbir şekilde olduğu gibi kaydetmediğini bilelim. Zihin, kendine özgü "anlamlandırma" süreçleriyle dış olayları iç olaylarla kaynaştırarak bir bütün oluşturur. Bu özel işlevi nedeniyle zihin, olan bitenlere kendi soyutluğundan anlam vererek, gerek kavramlar, gerek duygusal geçmiş gibi içsel süreçlerle yeni bir bütün yaratmaktadır. Bu yeni bütün, çok karmaşık ve bir o kadar da değişebilme özelliğinde bir yapı gösterir. Böylece, belli bir olaya karşı geliştirmiş olduğumuz içsel ya da dışsal tepki, başka bir zamanda aynı olay karşısında çok farklı bir hal alabilmektedir. Not alırken zihnin bu özelliğini göz önünde bulundurmak çok işinize yarayabilir. Özgüven, burada da karşımıza önemli bir koşul olarak çıkıyor. Öğrenciler genelde düşük özgüven neden

Derse Başlama

Kişisel Gelişim

"Üff! Ne güzel oturuyordum! Nerden çıktı bu ders de şimdi?", "Arkadaşlarım tam da beni çağırmışken ders mi olur?", "Biraz daha TV seyredeyim, nasıl olsa bir yere kaçmıyor ya!", "Bugün canım sıkılıyor, yarma bıraksam da olur!"... Ne kadar tanıdık tepkiler, değil mi? Öğrenci olmuş herkesin yaşadığı bir karşılıktır bu. Ders çalışmaktan ya kaçılır ya da belirsiz bir zamana ertelenir genelde. Oysa her ikisi de bir gerçeği ortadan kaldırmadığı gibi çözümü giderek çetrefılleşen, sevimsizleşen bir sorun oluşturur. Nedir yapılması gereken? Kendinizde şimdiye kadar ele aldıklarınıza dayanan bir "iç disiplin" oluşturmak. Şunu unutmayalım; ne yaparsak kendimiz için yaparız. Yaptığımız ya da yapacağımız şeyler ne ana babamız içindir ne de öğretmenlerimiz. Yaşam, bizim yaşamımız. Hayatımızı sahiplenerek yola koyulmak, kendimizi bu yolun gerektirdiği araç gereçle donatmak kendi işimiz ve bu da kendi elimizde. "Bir türlü derse başlayamıyorum" dediğinizde, hayatta ulaşm

Ders Çalışmak

Kişisel Gelişim

Ders, herkesin karşısına çıkan bir eylem sürecidir. "Ders çalışacağım", "Derse iyi çalışmadım", "Derse geç kaldım", "Dersine çalıştın mı?" gibi ifadeler ne kadar da hayatımızın içindedir. "Ders" denen eylem sürecine bakış açısı herkeste farklı olabilir. Kimimiz hoşlanır bu sözü duyduğunda, kimimiz nefret ölçüsünde tepki gösterir. Kimimizde de bu, dersine göre değişkenlik gösterir. Dersler, derslerin içinde geçen konular, o konuların temelini oluşturan ana fikirler ve formüller.. Bunlar, genelde geçmişte yaşamış, "büyük" dediğimiz düşünürlerin çabaları ve ispatlamalarıdır aslında. Dikkat ettiğimizde her formülün, her fikrin özünde "mantıksal bir temel" olduğunun farkına varabiliriz. Yani, "mantıklı" ve "ispata dayanan" her fikir karşımıza semboller (sayı ve kelimeler) çerçevesinde oluşmuş bir ders olarak çıkmaktadır. Dersin oluşumu, düzenlenişi, konu ayrımları Milli Eğitim anlayışına göre şekillenmiştir. Bir konu, bizim için çok basit ve anlaşılır olabileceği gibi, özverili bi

Kriz, Kendi Personelini Çıkarabilir

Kişisel Gelişim

Üstün nitelikli "kilit personelin" bütün vasıfları ile bilinmesi bunalım dönemlerinin az zararla geçiştirilmesini sağlar. Bu, yola çıkan bir insanın, cebinde "tamirci" adresleri bulundurmasına benzer.. Hangi tür krizde, hangi elemana, hangi görevin yükleneceği önceden planlanmalıdır. Bu süreç kendi haline bırakılırsa kriz kendi personelini kendisi çıkarır... ya da çıkaramaz. Her iki durumun da sakıncaları vardır. "Sürükleyen personelin" bu şekilde ortaya çıkması geçici bir ferahlık sağlayabilir. Ancak "nereye sürükleyeceği" problemi vardır. (Bu konu liderlik açısından ele alınmamalıdır. Liderlik açısından konunun değişik yönleri vardır.) DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Disiplinin Yakıtı Moraldir

Kişisel Gelişim

Disipline katılma, disiplini arzu etme, kolaylaştırma tavrının "yakıtı" moraldir. Bir başka deyişle moral olmadan sorumluluk duygusu "taşınamaz". Sorumluluk duygusuna sahip olmak başkadır, bu duyguyu "taşımak" başkadır. Bunu da boş ve dolu tabancalara benzetebiliriz. Moral; dayanma gücü (tahammül), direnç, istek, coşku ve benzeri duyguların bir demetidir. "İşim önemli, başarıyorum, takdir ediliyorum.." gibi duygular moral kaynağıdır. Bu kaynağın başında "yönetici" durmaktadır. "Moralsiz" bir faaliyetin en büyük sorumlusu yöneticidir. İnsana, insan kaynaklı problemlere ilgi duymayan bir yönetici "moral" veremez. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Güzel Konuşma Kuralları

Etkili Konuşma

Birçok kaynakta etkili konuşmanın-konferansın-nutkun önemi ve usulleri üzerinde durulmuş ve bazı esaslar dile getirilmiştir. Burada bir özet yapmakta fayda görüyoruz. 1) İyi bir dinleyici olun. Bu başkalarına saygılı olmanın da asgari bir şartıdır. Dikkatle ve saygı ile dinlemek iyi konuşmanın ilk hazırlığıdır. Konuşma maçı konuşmasında boşluklar bırakıyorsa bu boşlukları da konuşulan konu üzerinde düşünmekle değerlendirin. 2) Sistemli olarak okuyun. 3) Söyleyeceğiniz şeyler ayrılan süreyi tam olarak doldursun. 4) Konuşmanız için bir ana cadde tesbit edin. O caddeden dışarı çıkmayın. 5) Herhangi bir aksilik karşısında telaşlanmayın. Sakin olmaya çalışın. 6) Dinleyenlere karşı samimi bir saygı

Yönetici Lider Olmalıdır

Kişisel Gelişim

Yönetici ile liderin farklı insanlar olduğu zaman zaman vurgulanıyor. Hepimiz "yönetici verilen görevi yapar, lider yönlendirir" "Yönetici gördüğü kabiliyet ile çalışır, lider kabiliyetleri uyandırır" türünden ifadelerle karşılaşıyoruz. Bu konuda kısa yoldan şunu söyleyeceğiz: Diğerlerini motive etmek zorunda olan herkes liderlik özelliği taşımalıdır. Hepimiz küçülen dünyada birleşen dev girişimleri, ekonomi ile siyasetin iç içe olduğunu; meselâ Amerikan dış ticaretinin nerdeyse Beyaz Saray'dan yönetildiğini, şartların gittikçe ağırlaştığını, serbest piyasa ekonomilerinin dünkü demir perde ülkelerinde bile tutunduğunu, gümrüklerin ardına kadar açık olduğunu, rekabetin son derece yoğunlaştığını, ileri derecede teknoloji üretimi ve ithali ile makineleşmenin-modernizasyonun had safhada bulunduğunu, bütün dünyanın kaliteli insan peşine düştüğünü ve benzerî gelişmeleri görüyoruz. Bu tablo karşısında yöneticilider ayrımı fiilen ortadan kalkmaktadır.

 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44