SORUMLULUK TAŞIDIĞINIZ GÖREVİ YERİNE GETİRMEK
1- Hazırlık. Size bu teknik boyunca rehberlik edebilmemiz için sakin ve sessiz bir yer bulun. Bu yöntemi kullanmak için gözlerinizi kapamanıza gerek yoktur. Sadece rahatlayın ve sağ yukarınıza bakın. Zihin gözünüzde, kısa bir mesafede, tıpkı size benzeyen birinin durduğunu hayal edin. Bu alıştırmadaki bütün öğrenme işini bu "öbür siz" yapacak. Siz sadece gözlemleyeceksiniz. Yeni becerileri ancak bu işlemi hakkıyla yaptığınızda bütünleştirebileceksiniz. Oradaki "öbür siz"in etkinliklerinden kendinizi tamamen ayırdığınızdan emin olmak için, kendinizi bir cam kürenin içinde hayal edebilirsiniz.
2- Görev Seçin. Şimdi, kendinizi motive edeceğiniz bir konu düşünün. Seçtiğiniz şey, banyo küvetini temizlemek, sabahları
Öğrenci Koçluğu sistemi kişiyi ulaşmak ve başarmak istediği hedeflere ve amaçlara bu teknikler bütünü kullanarak en hızlı şekilde ulaştıran en başarılı sistemdir.
ÖĞRENCİ KOÇLUĞU NEDİR? Öğrenci Koçluğu tüm diğer koçluk sistemleri arasında özel bir yer tutar çünkü konusu gelişim evresinin en önemli basamaklarını çıkan gençlik ve ergenliktir. Gençlik ve ergenlik döneminin kendi içinde çok hassas dinamikleri vardır ve bu dinamiklerin öğrencinin özellikle eğitim alanına etkilerinin öğrenci koçu tarafından iyi anlaşılması gerekmektedir. Öğrenci koçluğu, gencin düşünme sistemlerini pozitif yönde geliştiren, kendi içsel potansiyelini etkin şekilde kullanmasını öğreterek, öğrencinin kendisini tanımasını sağlayan bunların sonunda da hedefleri ve amaçları ortaya koymak ve hedefe doğru olarak belirleyip bunu gerçekleştiren bir başarı felsefesidir. Öğrenci koçluğu, öğrencinin hayatının gelişme çağında başarı i
Her kişinin kendi içindeki keşfedilmemiş bir yetenekler ve beceriler hazinesi vardır. Kişiler kendi içlerindeki potansiyelden bütünüyle yararlanabilen kişilerin sayısı ne yazık ki çok azdır. Bunu nedeni ya bu potansiyelin yada hazinenin farkına varamayışımız ya da onu geliştirmek için gerekli bilgiye sahip olamayışımızdır. Hem iş hem de özel hayatımızda karşımıza her an, problemler ve fırsatlar çıkar. Bunlardan bir kısmı “gerçekler dünyası”, diğer bir kısmı ise “duygular dünyası” ile ilgili problem ve fırsatlardır. Gerçekler dünyasından kaynaklanan sorunları ve fırsatlar konusundaki tavrımızı, genellikle akıl ve mantığımızı kullanarak, deneyimlerimizden, mesleki bilgilerimizden yararlanarak belirleriz. Duygular dünyasına ait olanları anlamak ve çözümlemek ise çoğu kez daha zordur; hayal kırıklığı ve üzüntüye neden olurlar. Kişisel ve kurumsal gelişimin önünü tıkayan unsurlar çoğu kez bu tür ploblemlerin çözümlenem
Neden bir rüyamız olsun? Daha olgun bir kişiliğe sahip olmak ve kendimizi geliştirmek için. Gelecekle ilgili bir görüşe, bir vizyona sahip olmak, silkinmemize ve bir şeyler meydana getirmek için gerekli becerilerimizi geliştirmemize yol açar.
Yaşayan Gençlik hareketinin oluşmaya başladığı ilk günlerde, temel olarak gençlere hitap edip onları çağdaş ve uygun olaylarla hazırlıyordum. Organizasyon büyüdükçe, aynı zamanda insanları organize etmekte, konserler, promosyonlar düzenlemekte ve finansman bulmakta oldukça beceri kazandığımı gördüm. Tabii ki bunları bir gecede öğrenmedim.
Bazılarını kavramam zamanımı aldı ve bu sürenin gerginlik verici olduğunu hatırlıyorum. Ama bu deneyim hayati bir şeydi ve onun sayesinde büyüdüm.
Seçtiğim bir sözü size aktarmak istiyorum: "Her zaman ulaşabileceğinizden daha fazlasını hayal edin. Çağdaşlarınızdan veya atalarınızdan daha iyi olmak kaygısı taşı
Sınavla ilgili olarak, çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, "Sen hele bir kazanama, o zaman görüşürüz." yada "Kazanamazsan arkadaşlarının yüzüne nasıl bakarsın, aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz." gibi ifadeler çocuğun motivasyonunu değil kaygısını arttırır. Çocuk ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler. Bu da kaygısını arttırır. Kaygı, öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önündeki en önemli engeldir. Kaygısı artan, sınava olduğundan farklı anlamlar veren öğrenciler için her sınav bir "Kriz" dir. Kendisini ispatlaması gereken, değerli olduğunu herkesin görmesi gereken ve mutlaka kazanılması gereken bir savaş. Bu duygularla sınava hazırlanan genç her bir sınavı, hattâ her bir çalışma testini, kazanılması gereken bir savaş olarak görecek, yapamadığı her bir soruyu kaybedilmiş bir savaş olarak yorumlayacaktır. Bu da umu
Hedefe odaklanmış bir zihnin karşılaşabileceği engellerden biri ve belki de en önemlisi, kaygıdır. Kaygılı olma hali, yalnızca hedefe doğru gidişte ortaya çıkabilecek bir engel olabileceği gibi, bir alışkanlık ya da bir yaşam biçimi halini de alabilir. "Kronik" olarak tanımlayabileceğimiz kaygı durumu, bir yaşam biçimi halini alarak, "değişmez" olarak nitelendirebileceğiniz yazgınız haline de gelebilir.
Kronikleşmiş kaygının dışında, belli sebeplere dayalı olarak ya da kendi içsel dürtülerinizle -ki bu da bir sebeptir-ortaya çıkan kaygı hali bir ölçüye kadar gereklidir. "Kaygım ne ölçüde?" diye sorduğumuzda, verebileceğimiz cevapları ilk bakışta karmaşık süreçler etrafında analiz etme durumunda kalabiliriz. Bu miktar, kendi üzerimizde yapacağımız gözlemlere bağlı olarak, yine kendimiz tarafından ayarlanabilir. Burada bahsettiğimiz "kendini gözleme" bir tür iç gözlemdir. Kendinin farkındalığı olarak da tanımlayabileceğimiz "kendini gözleme"; içs
Hedefin belirlenmesinden hemen sonra, ona ulaşmanın en önemli yolunun çalışmak olduğu idrak edilip; hemen çalışmaya karar verilmelidir. Çalışmaya başlayabilmek için, bunu istemek ya da çalışmayı sevmek gerektiği düşüncesiyle, çalışma ilhamını beklemek, yanılıya-tembelliğe götüreceğinden; o ilhamı beklemeye gerek yoktur. Çünkü o ilhamı bekleyenler, yıl sonuna kadar, hep biraz sonraya-hep yarına öteleyerek gaflet içinde bekler dururlar. Bu açıdan, yarınlar tembellerin; iyi gelecekler ise, hemen çalışma kararlılığında olanlarındır. İlham beklemekte rehavette olanlar, onun bir türlü gelmemekte inatlaştığını göreceklerdir. Onun için ilhamı beklemekten vazgeçip derhal çalışma kararı verilmelidir. Ve bu konuda hiçbir şey, çalışmaya başlama kararlılığını engelleyememelidir. O nedene engellerden kurtulmak ya da onları ezip geçerek, yok saymak; başarıya giden yolda, ikinci basamağa çıkıştır. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]