• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Yaşamınızın Amacı Ve Anlamı

Kişisel Gelişim

Siz sadece meydanı doldurmak veya bir başkasının filminde arka plandaki karakteri canlandırmak için burada değilsiniz. Şunu düşünün: Siz var olmasaydınız hiçbir şey aynı olmayacaktı. Bulunduğunuz yerler ve konuştuklarınız siz olmadan farklı olacaktı. Hepimiz birleşmiş durumdayız, aramızda bir bağ var ve hepimiz verilen kararlardan, hatta çevremizdekilerin varlığından bile etkileniriz. Philadelphia'dan avukat Peter'i ve köpeği Tucket'i örnek alalım. Tucket çok hastaydı. Omuriliğindeki tümörden dolayı yavaş yavaş felç oluyordu. Peter köpeğini kurtaracak olan bir veteriner bulamamıştı. Yardımı dokunacak birini bulmaktan umudu kesilince çocukları tedavi eden sinir cerrahına başvurdu. Doktor, Tuc-ket'e bakmayı kabul etti ve karşılığında Peter'den çalıştığı çocuk hastanesine bağışta bulunmasını istedi. Jerry hiçbir zaman Peter ile tanışmadı, Tucket'i de görmedi. Jerry patates püresini çok seven mavi gözlü, sarı saçlı bir çocuktu. Henüz beş yaşındaydı ve onun

Mutluluk İçin Bir Strateji

Kişisel Gelişim

Mutlu ve mutsuz insanların doğuştan böyle olduklarını sanıyoruz. Fakat her iki insan türü de ruhsal durumlarını güçlendirici ve tayin edici şeyler yaparlar. Mutlu insanlar mutluluğa kucak açarlarken. mutsuz insanlar kendilerini üzecek şeyleri yapmaya devam ederler. Sağlıklı bir işin ilk işareti nedir? Sağlıklı iş planı. Bu, iş danışma şirketi Stratejik Yönetim Merkezi'nin tartışmasıdır. Onlar her işin amacının tanımlanmasına ve sonra da bu amacın üstesinden gelmek, bunu başarmak için bir strateji saptanmasına inanıyorlar. Aynı yaklaşım insanlar için de kullanılabilir. Ne istediğinizi tanımlayın, sonra da bunu elde etmek için bir strateji kullanın. Gariptir ama. çocuklar bu konuda yetişkinlerden daha iyidirleı. Ulak çocuklar huysuzlaştıkları zaman kendilerine dondurma alınınığını bilirler. Gürültü ve yaygara kopardıklarında azarlanacaklarıın bilincindedirler. Çocuklar yaşamın kurallarını ve önceden konmuş, belirlenmiş bir düzeni olduğunu kavramışlardır. V

Kazanmak

Kişisel Gelişim

Her zaman kazanmaya ihtiyaç duyan, aşırı derecede rekabete, yarışmaya düşkün olan insanlar sonunda hiçbir şeyden zevk almamaya başlarlar. Kaybedecek olurlarsa çok fazla hayal kırıklığına uğrarlar ve eğer kazanırlarsa, bekledikleri gerçekleşmiş olacaktır. Richan Nxon 1972'de tekrar başkan seçilmek için yarışıyordu. Mümkün olduğunca fazla oy kazanmak için kampanyasında görev alanlara sahip oldukları her imkândan yararlanmalarını emretti. Yaptıkları en bilinen şey de, Watergate binasında toulunan Demokrat Parti merkezine gizli dinleme cihazları koymak için kapıyı kırarak içeri girmeleriydi. Fakat kampanyaya katılanlar da Nixon'ın, ‘kirli oyunlar’ adını taktığı sonu gelmeyen bu hileli oyunlara alet edilmişlerdi. Pizza salonlarına telefon edip muhalefetin ki adaylara verilmek üzere yüz adet pizza siparişi veriyorlardı. Sahte el ilanları dağıtarak muhalefet partisinin toplantısının iptal edildiğini bildiriyorlardı. Miting yapılacak salonlara telefon ederek bu salonlarda toplantı

Amacımız Ve Kalite Hedeflerimiz

Kişisel Gelişim

Arabanızın tekerlek lastiği uygun bir şekilde sıraya konmalı: Aksi halde sol taraftakiler sağ taraftakilerden farklı bir yönde olur ve arabanız çalışmaz. Gayeler, hedefler de böyledir. Onlar da aynı yönü göstermeli. Gayeleriniz, hedefleriniz birbiriyle çatışırsa, zıtlaşırsa, yaşamınız bundan etkilenir ve yürümez. Jorge Rarnos televizyon haberlerinde rakipsizdi. Amerika ve Latin Amerika'dan izlenebilen yayının baş sunucusuydu. Önemli politikacılarla röportajlar yapt! ve hayatını tehlikeye atarak Ortadoğu. Güney Amerika ve Avrupa'daki savaşlara görevli olarak gitme şansım elde etti. Ramos gerek mesleği, gerekse ekonomik haberlerle ilgili tahminleriyle çok iyi işler başarıyordu. Hatta kariyerinde daha da ilerlemeyi arzu ediyordu. ‘Gezegenlere hükmedenlerin kalplerine merakla bakmak ve tarihin değiştiği yerlerde bulunmayı’ istiyordu. Fakat Ramos yükselme hırsı yüzünden ailesini her zaman ihmal ediyord

Karşılaştırma Ve Akıl

Kişisel Gelişim

Çoğumuzun tatmin olma veya olmama duygularının kökü, kendimizi başkalarıyla nasıl karşılaştırdığımıza dayanır. Kendimizi bizden daha fazla şeye sahip olanlarla karşılaştırırsak, kötü duygulara kapılırız. Bizden daha az şeye sahip olan kişilerle karşılaştırdığınızda ise minnettar oluruz ve kendimizi iyi hissederiz. Öyle veya böyle hepimizin yaşamının aynı olduğu gerçeğini kabul etsek bile, yaşamımız hakkındaki duygularımız kendimizi kiminle karşılaştırdığımıza dayanır ve bu karşılaştırmayla ilgili olarak da duygularımız büyük ölçüde değişebilir. Bu anlamlı örneklerle kendinizi karşılaştırın ama, bu karşılaştırmada birlikte olduğunuz kişi kendinizi rahat hissetmenizi sağlasın ve sahip olduğunuz şeylerden dolayı da rahatlık duyun. Joe altı erkek kardeşin en büyüğüdür. Kardeşlerin yaşı yirmi bir ile kırk iki yaş arası. Ailesinin hiçbir zaman çok fazla parası olmamış. Ve özellikle de büyük kardeşler mütevazı şartlarda büyümüşler. Liseyi bitirdikten sonra Joe ile iki büyük

Dost Kazanmaya Çalışın

Kişisel Gelişim

Geçmişteki ilişkilerinizi yeniden alevlendirin. Dost çevrenizi genişletmek için işyerinizde veya komşularının arasında fırsatları değerlendirin, bu fırsatlardan yararlanın. İnsanlar daha büyük bir şeyin parçası olma ihtiyacını hissederler, başkalarıyla ilgilenirler ve karşılığında başkaları da onlarla ilgilenir. Onları avluda görecek olursa elini sallayarak selam veriyordu, fakat aslında gördüğü şey yüksek parmaklıklar ve kapalı kapılardı. Andy birkaç yıl önce bir bilgisayar aldı, bunu işi için kullanmak niyetindeydi. Bir gün işi atlatıp gitmediğinde inierterneti keşittiğini gördü. Burada çeşitli yerleri araştırdığında fark etti ki, kitaplarla, sporla ya da sanatla ilgilenen insanlar bir araya gelmiş hobilerini tartışıyorlardı. Bilgisayarda sörf yaparken biriyle sohbete başladı ve çok geçmeden bu kişiyle fazlasıyla ortak yönleri olduğunu gördü. Ve birbirleriyle sohbet etmekten (her ne kadar bilgisayarla olsa bile) zevk aldılar. Haftalar sonra yen

Televizyonu Kapatın.

Kişisel Gelişim

Televizyon kremalı bir tatmindir. Zihnimizi, ilgimizi dağıtır, kısacası bizi hayatımızın özünden başka yöne çeker. Süpermarkete ettiğiniz zaman her reyondan bir şeyler alır mısınız? Elbette ki almazsınız. Sadece almak istediğiniz bir şeyin reyonuna gidersiniz, ihtiyacınız olmayanınkine değil. Fakat televizyon seyrederken her reyondan -bir şeyler- alın planını izleriz. Günlerden pazartesi ise televizyon seyrederiz. Salı günü yine televizyon izleriz. Çarşamba günü de aynı şeyi yaparız. Her gün olmasa bile çok sık televizyon seyrederiz, çünkü genellikle görmek istediğimiz bir şey vardır. Televizyon seyrederken kendinize şunu sorun: ‘Bu benim görmek istediğim şey mi? Bu program olmasaydı yine de yapılır mıydı diye sorar mıydım?’ Psikologlar çok fazla televizyon seyreden insanların bir konuşmayı devam ettirme yeteneklerine televizyonun engel olduğunu keşfetmişlerdir. Bit psikolog da. ‘Televizyon bizim zamanımızı çalıyor ve çaldığı zamanı da hiçbir şekilde geri vermiyor,’

 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72