• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Ders Çalışmak

Kişisel Gelişim

Ders, herkesin karşısına çıkan bir eylem sürecidir. "Ders çalışacağım", "Derse iyi çalışmadım", "Derse geç kaldım", "Dersine çalıştın mı?" gibi ifadeler ne kadar da hayatımızın içindedir. "Ders" denen eylem sürecine bakış açısı herkeste farklı olabilir. Kimimiz hoşlanır bu sözü duyduğunda, kimimiz nefret ölçüsünde tepki gösterir. Kimimizde de bu, dersine göre değişkenlik gösterir. Dersler, derslerin içinde geçen konular, o konuların temelini oluşturan ana fikirler ve formüller.. Bunlar, genelde geçmişte yaşamış, "büyük" dediğimiz düşünürlerin çabaları ve ispatlamalarıdır aslında. Dikkat ettiğimizde her formülün, her fikrin özünde "mantıksal bir temel" olduğunun farkına varabiliriz. Yani, "mantıklı" ve "ispata dayanan" her fikir karşımıza semboller (sayı ve kelimeler) çerçevesinde oluşmuş bir ders olarak çıkmaktadır. Dersin oluşumu, düzenlenişi, konu ayrımları Milli Eğitim anlayışına göre şekillenmiştir. Bir konu, bizim için çok basit ve anlaşılır olabileceği gibi, özverili bi

Ders Dinleme

Kişisel Gelişim

Araştırmalar, dinlemenin konuşmaktan daha zor olduğunu göstermekte. İnsanların neden dinlemekten çok konuşmak için gayret ettiklerine dikkat edin. Dinleme, beş duyu organımız içinde en fazla çalışanıdır. Bu sayede elde ettiğimiz çevresel veriler, kişilik olarak gelişim sürecinde en etkin faktörlerdir. Bunun yanında gözleme dayalı "girdileri" de unutmamak gerekir. Öğrenme, beş duyumuzu birden işin içine kattığımız oranda hızlanacaktır kuşkusuz. Örneğin, dinleyerek elde ettiğimiz bir bilginin konuşarak aktarılması, sadece dinleyerek elde edilmesine kıyasla daha etkili olur. Ne kadar hayata dönük öğrenirsek bilgi dağarcığımız da o kadar zenginleşecektir. "Hayata dönük" demek, bilgiyi beş duyumuzla kullanabilmek, bir bakıma zihnimizde işlemek demektir. İşlemediğimiz bilginin ezber bilgiden hiçbir farkı olmaz. Dinlemeyi başlangıçta zor bulmamız bahane haline gelmemelidir. Dinleme ve öğrenme bütün bir ömre eşlik eder. Ders dinlemede kullanabileceğimiz en etkili reçete, aktif k

Koçluk Eğitimi

Koçluk

Bir yaşam koçuyla tanıştığınızda, akla gelen ilk soru bu olur. Koçluk nedir? Yaşam koçları bu soruya birçok şekilde yanıt verilebilirler. Bunun dışında siz de internet ortamında arama yapar ve yaşam koçluğuna ait bir çok tanım okuyabilirsiniz. Bütün bunlar bir fikir oluşturmakla beraber, bazen size uygun gelen bir cevap olmayabilir. Bunun sebebi koçluk çalışmalarının (uygulamalar her ne kadar teknik ve statik gibi görünse de) kişiye özel olması ve koçluk uygulamasının herkes için farklı bir sonuç vermesidir. Hepsinden önemlisi de beklenilen sonucu danışanın kendisinin belirlemesidir. Kısacası, Koçluk uygulamaları kişiye özeldir ve yaşandıkça fark yaratır. Biz yine de koçluğu tanımlarsak; ’’Koçluk, hayatımızı istediğimiz yönde değiştirebileceğimizi bilerek, gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimize (hayallerimize) en kısa yoldan ve hızlı bir şekilde ulaşabilmenin yöntemleridir.’’diyebiliriz. Şimdi bu statik tanımı bırakalım ve daha yakından koçluğu

Satış Koçluğu Eğitimi

Satış Koçluğu

Bugün iş dünyasındaki hemen hernen herkes iki çeşit liderliğin olduğunu bilir; eski liderlik ve yeni liderlik. Eski liderlik insanları yönetmeye dayanıyordu. Yeni liderlik ise insanları olabilecekleri kadar iyi olmaları için güçlendirmeye dayanıyor. Yeni liderliğin asıl konusu mikroidare yapmaksızın yönetmek. Bunun için de koçluk, yani herhangi bir şirkette olabilecek en önemli şey olan rekabet becerisi gerekli. Ne yazık ki bu, nedense müdürlerin pek çoğunun yoksun olduğu, pek azının edindiği bir beceri. Satış Koçluğu Eğitimi, bir satış müdürünün önce kendini, sonra da kendi gelişimleri için sorumluluk alıp sıradanlıktan sıradışılığa geçiş yolculuğu yapmalarına yardımcı olarak başkalarını bir satış koçuna nasıl dönüştürebileceğini gösterir. Satış Koçluğu Eğitimi, kendine koçluk yapabilen, çok verimli ve birbirine bağlı bir satış gücünü de beraberinde getiren bir satış koçluğu kült

Kapasitesini Tam Olarak Kullanması

Kişisel Gelişim

Kamyonetlerle Kamyonlar Farklı İşler İçin Yapılmışlardır. Emrimizdeki makinelerin kapasitelerine uygun çalıştırılıp çalıştırılmadıkları muhakkak ki bizi çok ilgilendirir. Her makinenin görevini yapmasını isteriz. Bir makinenin bozulduğu, devreden çıktığı, kapasitesinin altında çalıştığı haberi hepinizi allak bullak eder. Böyle bir durumla karşılaşmamak için tedbirliyizdir. Makineleri iyi tanırız ve iyi tanınmalarını isteriz. Şuna benzer bir cümleyi kimbilir kaç defa kullanmışızdır: "...o makasla karton kesilmez." Makinelerin kapasitelerine uygun çalıştırılabilmeleri için gösterilen dikkatin insanlara kapasitelerine uygun işler verilmesinde de gösterilmesi gerekir. Kamyonetlerle kamyonlar farklı işler için yapılmışlardır. Damperli kamyonla mukavva taşınmayacağı gibi el arabası ile toprak nakli de yapılmaz. Ne var ki bunun yapıldığını hepimiz görmüşüzdür. Şöyle söylerler. "..ne yapalım? Elimizde sadece bu el arabaları var.." Halbuki az ötede bir "kamyon" kendi kendine

Kişisel Gelişim Ve Sağlık

Kişisel Gelişim

‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Kanuni Sultan Süleyman Halkın arasında en büyük makam-mevki, en büyük zenginlik ve rütbe padişah, kral olmaktır. Halbuki bundan çok daha büyük bir nimet vardır. O da bir nefes alacak kadar sıhhatli olmandır. Çünkü kral olsan bile bir nefes alamadığın takdirde ölürsün. Aldığın bir nefesi, geri veremezsen yine ölürsün. Öldükten sonra istersen dünyayı sana versinler ne önemi var! insan sağlıklı olduğu zaman, sıhhatinin değerini anlayamaz. Ne zaman kaybederse, o zaman anlar; fakat iş işten geçmiş olur. Peygamberimiz ümmetini şöyle uyarmaktadır: ‘Beş şey gelmeden, beş şeyin değerini biliniz. 1. Hastalık gelmeden sıhhatin, 2. İhtiyarlık gelmeden gençliğin,

Hayat Anlamı

Kişisel Gelişim

‘Bazıları her şeyi olduğu gibi görür, 'Niçin?' diye sorar. Ben hiç var olmamış şeyleri düşünürüm, 'Neden olmasın?' diye sorarım.’ George Bernard Shaw İnsanın hayatı boyunca kendine devamlı sorular sorması gerekir. Bu soruların en önemlisini Peygamberimiz söylemiştir: ‘Bugün Allah için ne yaptın?’ Bu sorunun cevabını kalbiniz rahat bir şekilde cevaplandırabilirseniz, siz hayatta çok kârlı bir iş yapıyorsunuz demektir. Bunun yanında şu hadis otomatik olarak akla geliyor: ‘İki günü eşit olan aldanmıştır.’ 1. Asıl hedefim nedir? (Üniversite mi, kariyer mi, para mı, hava atmak mı?) 2. Hangi kaynaklara sahip olsaydım, başarısızlık duygusunu yenerdim. Başarılı olanlarla kendimi kıyaslayarak daha iyi çalışırdım. 3. Hedefim gerçekleştiğinde hayatım hangi yönlerden farklılaşacak? (Peygamberimizin ‘Ya ilim öğenin, ya da öğretin veya bunlara yardımcı olun. Kesinlikle dördüncüsü olmayın.’ sözünün ilk ikisine gireceğim. Mimar olacağım, arkadaşlarımın

 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27