• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Özgüven Nedir?

Kişisel Gelişim

Özgüven nedir? Bireyin kendisinden memnun olması, kendi çevresiyle barışık yaşaması demektir. Başka bir tarif de Melody Beattıe'nin Bağımdaşlığa Son kitabındaki gibi; Nasıl görünüyorlar? Ne kadar para kazanıyor? Kimleri tanıyorlar? Ne çeşit araba kullanıyorlar? Ne tür işte çalışıyorlar? Çocukları ne kadar başarılı? Eşleri ne kadar önemli, güçlü ya da güzel? Kaç diploması var? Başkalarının gözünde ne kadar başarılı? Tüm bu saydığım şeylerden doyum ve zevk almakta bir sakınca yok. Ama bunların hiç biri özgüven sağlamaz. Özgüven bu şeyler kaybedildiğinde geride kalandır. Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır. Çocukluğumuzda büyüklerimizin bize davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir. Büyüklerimizden gördüğümüz sevgi,

Denizli Öğrenci Koçluğu

Öğrenci Koçluğu

Çocuklarımızın gelecekte huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri, kendi zekâ ve becerilerini kullanabilecekleri ve bu sayede de başarı gösterecekleri uygun mesleği icra edebilmeleri, mutlu bir evlilik yapabilmeleri, sağlıklı nesiller yetiştirebilmeleri, toplumsal sağlığımız için en olumlu enerjileri üretebilmeleri için, sürekli sevgiyi sevmeyi ve kendilerini olumlayabilmeleri vb. için sürekli başarıyı hedeflemeleri ve “yaparım” ,“başarırım” demeyi öğrenmeleri ve mutlu yarınları için her öğrencinin bir koça ihtiyacı vardır. Bu sayede mutlu bir gelecek inşa edebilmeleri için onlara bu yolculuklarında eşlik eden, onları başarıya ulaştıran teknikleri öğreten bir koç her zaman yol göstericidir. Koçlar geçmişe değil geleceğe yönelik çalışmalar yaparlar. Koç ile bugünden yola çıkarak yarınının planını yapmada ve hedeflerini gerçekleştirmede bir ortaklık kurarlar.Bir koç danışanının geleceğini en mutlu şekilde inşa etmesinde büyük bir aracıdır. Günümüz dünyasında eğitim alanı içerisindek

Etkili Konuşma Yöntemleri

Etkili Konuşma

Başarılı iletişimin en önemli koşullarından biri, kişiler arasında amaç birliğinin sağlanmasıdır. Amacı belli olan mesaj yerine daha kolay ulaşır. İletişimde başarıyı etkileyen diğer önemli bir nokta da mesajın gideceği kişiyi tanıyarak, onun kişilik yapısına uygun olan bilgi gönderme yöntemini seçmektir. Ses tonu yalan söylerken ya da korkumuzu saklarken bizi ele vereceği gibi, söylediklerimizi doğrulayan bir tanıklıkta yapabilir. Konuşmada sesin rengini ve müziğini oluşturan bireyin kişiliğinin bir parçası olsa bile kültürel boyutu yadsınamaz. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir fikre dayanmasıdır; Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır. Konuşma ile nefes alıp verme ahenkli olmalı, nefe

Etkili Konuşma Örnekleri

Etkili Konuşma

Dil, insanlar arasındaki iletişimin baş aktörüdür. Kişinin dili kullanma şekli kişinin eğitim seviyesi, yaşadığı çevre, ailesel yapı ve bir kısım kişisel özellikleri gibi pek çok konuda ipuçları verir. Dile hakim olmak ve doğru kullanmak, insanlarla sağlamış olduğumuz iletişimin daha güçlü olmasına ve sağlıklı ilişkiler kurmamıza sebep olur. Konuşurken argo sözcükler kullanmaktan kaçınmak gerekir. Özellikle iş hayatında güven duyulmasını engeller ve iş yerinin saygılığını yitirmesine neden olur. Konuşulan konuya göre ses tonunu ayarlamak ve vurgulamalara dikkat etmek gerekir. Yerinde kullanılacak bir sözümüz önemli bir soruna çözüm olabileceği gibi, tam tersi yerinde ve zamanında kullanılmayan, uygunsuz bir cümlemiz bizi çok zor durumlarda bırakabilir. Öyleyse yerinde ve zamanında söylenecek sözlerimizin etkili oluşu, aynı zamanda bizim gücümüzdür. İnsanın sözü onun gücüdür. Ne söylediğini bilen, sözünü tartarak, düşünerek, lafının nereye gittiğini iyi bilen insanl

Subliminal Telkin Mp3

Subliminal

Subliminal (Telkin) kelimesini açmak gerekirse; genelde yapmak istenip de yapılamayan eylemleri, bilinçaltına direkt etki ederek davranışların bilinçli biçimde yapılır hale getirilmesi aşamasıdır. Normalde tüm kişiler yaşamının ortalama yüzde 80 ini bilinçsizce geçirirler. Bizim davranışlarımızı etkileyen bilinçaltımızın şekillenmesi çoğunlukla yaşadığımız geçmişe dayanır. Bir kişinin hiç tanımadığı insanların karşısında durup dururken kekeleyerek konuşmasının sebebi genellikle geçmişinde yaşadığı olaylarla alakalıdır. İnsan sorununu çözmek ister lakin asıl nedene ulaşamadığı için tüm çabası başarısız olmaktadır. Davranışlarımızı etkileyen bilinçaltımızın şekillenmesi genellikle geçmişimize dayanır. Bir insanin hiç tanımadığı insanlar karşısında durduk yere kekemelik yasamasının nedeni genellikle seneler öncesinde yaşadığı olaylarla ilgilidir. Birey bu sorununu ortadan kaldırmak ister lakin asil nedene inemediği için çabaları hep başarısız olur. Böyle durumlarda psikan

Subliminal Hakkında

Bilinçaltı

Subliminal (telkin), bireye hangi durumlarda nasıl davranması gerektiğini, neden ve niçinleriyle birlikte verir. Kişinin davranış normları yeniden oluşturulur. Bu çalışma kısa, masrafsız ve pratik olmasına rağmen bir o kadar da sabır ve irade gerektirir. Çünkü ortada çok zorlu bir rakip vardır. Bilinçaltı. Siz bilinç üstünüzde her şeyi tekrar inşa edebilirsiniz. Fakat asıl temel malesef hala yerinde durmaktadır. Mutlaka karşı koyacaktır. Bu durum pek de fark edilemeyen yeni bir iç savaşa neden olur. Telkin zihnimizde iki türdür. Birincisi pozitif, ikincisi ise negatiftir. Beyin malesef negatifleri daha çabuk alır ve işler. Pozitif düşünce ve söylemleri ise beyin nazlanarak alır. Böyle olmasının nedeni genellikle çocukluğumuzdan beri yetiştiriliş tarzımızdır. Bireyin duyu organlarıyla algılayamadığı, yalnızca bilinçaltının algılayıp şartsız koşulsuz kalıca hafızaya aktırdığı gizli mesajdır. Bu sayede birey, verilen telkinin içeriğine göre o konu hakkındaki düşünce

Bilinçaltı Telkin Cd Leri

Bilinçaltı

Bazı düşünce, fikir ya da duygular bilinçli bir çabayla hatırlanabilir. Bu tür düşünceler bilinçöncesi olarak adlandırılmıştır. Bir olayı bilinçli zihnimizden atmış unutmuş olabiliriz fakat o olaya ilişkin bir kontakt uyaran onu tekrar bilincimize çağırabilir. Bilinçaltı 'derin akıl ' olarakta tanımlanır. Önemli bir nokta; bu derin aklın hayalle gerçeği ayırt edemiyor olmasıdır, rüyalarımızı birer gerçek gibi yaşamamız bunun en bariz göstergesidir. Eğer korku dolu bir rüya görüyorsak beyin adrenalin; keyifli, mutlu bir rüyada seratonin salgılar. Bilinçaltı bizim otomatik, düşünmeden ve istemsizce yaptığımız duygu, algı ve davranışlarımızın kontrol edildiği zihin bölümüdür. Bilinçaltı, insan yapısında buzdağının görünmeyen kısmına benzer. Kişinin davranışları üzerinde oldukça etkili olan zihinde yer etmiş gizli bir sistemdir. Bilinçaltı bilinçli bir halde yapılan sorgulama gibi zihinsel faaliyetlerde bulunamaz. İnsana baskı

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15