Neden bir rüyamız olsun? Daha olgun bir kişiliğe sahip olmak ve kendimizi geliştirmek için. Gelecekle ilgili bir görüşe, bir vizyona sahip olmak, silkinmemize ve bir şeyler meydana getirmek için gerekli becerilerimizi geliştirmemize yol açar.
Yaşayan Gençlik hareketinin oluşmaya başladığı ilk günlerde, temel olarak gençlere hitap edip onları çağdaş ve uygun olaylarla hazırlıyordum. Organizasyon büyüdükçe, aynı zamanda insanları organize etmekte, konserler, promosyonlar düzenlemekte ve finansman bulmakta oldukça beceri kazandığımı gördüm. Tabii ki bunları bir gecede öğrenmedim.
Bazılarını kavramam zamanımı aldı ve bu sürenin gerginlik verici olduğunu hatırlıyorum. Ama bu deneyim hayati bir şeydi ve onun sayesinde büyüdüm.
Seçtiğim bir sözü size aktarmak istiyorum: "Her zaman ulaşabileceğinizden daha fazlasını hayal edin. Çağdaşlarınızdan veya atalarınızdan daha iyi olmak kaygısı taşı
Sınavla ilgili olarak, çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, "Sen hele bir kazanama, o zaman görüşürüz." yada "Kazanamazsan arkadaşlarının yüzüne nasıl bakarsın, aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz." gibi ifadeler çocuğun motivasyonunu değil kaygısını arttırır. Çocuk ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler. Bu da kaygısını arttırır. Kaygı, öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önündeki en önemli engeldir. Kaygısı artan, sınava olduğundan farklı anlamlar veren öğrenciler için her sınav bir "Kriz" dir. Kendisini ispatlaması gereken, değerli olduğunu herkesin görmesi gereken ve mutlaka kazanılması gereken bir savaş. Bu duygularla sınava hazırlanan genç her bir sınavı, hattâ her bir çalışma testini, kazanılması gereken bir savaş olarak görecek, yapamadığı her bir soruyu kaybedilmiş bir savaş olarak yorumlayacaktır. Bu da umu
Sınıfta öğrenciler arasında birbirine vurma, saldırganlık, hırsızlık, yalancılık vb. sorunlar var. Bu sorunların kaynağını (sorunların ortaya çıkmasına neden olan etmenleri) belirler ve giderir. Bu konuda gerekirse rehberlik servisinden ve anne-babalardan yardım alır. Sınıfta öğrenciler sürekli olarak ve alışkanlık edindikleri istenmeyen davranışları gösteriyorlar (birbirleri ile konuşma, rahatsız etme vb.)
Öğretmen ne yapmalı?
İstenmeyen davranışları sürekli gösteren ve alışkanlığı olan öğrencilere öğretmen sorunun kaynağını belirledikten sonra öğrencilere ilgi ve yetenek alanlarına uygun görev ve sorumluluklar vermelidir. Sınıfta öğrenciler zaman zaman ya da sınıfı çok rahatsız etmeyen istenmeyen davranışlarda (konuşma, izinsiz konuşma, sınıfta dolaşma vb.) bulunuyorlar. Bu tür zaman zaman ortaya çıkan istenmeyen davranışlar görmezden gelinerek (pekiştirilmeyerek-ilgilenilmeyerek) sö
Sevinç ve ümit içinde yaşayanlar hayatta en iyi başarıları elde etmişlerdir. Bunlar bu fani hayatın iyilik ve kötülüklerini mertçe karşılamışlar, saadet ve felakete aynı metanetle göğüs germişler, dudaklarında tebessüm eksik olmaksızın ilerlemişlerdir. CHARLES KİNCSLEY
İyimserlik inancın görünen şeklidir. İnanç ve ümit olmadıkça hiçbir şey yapılamaz. HELEN KELLER
Neşeli insanda yaratıcı bir kudret vardır, bunu kötümser insanda bulmak mümkün değildir. İyimser bir mizaç kadar hayatı güzelleştiren, hayatın acılarını gideren, başarı yollarının sarplığını düzlüğe çeviren bir şey yoktur. Sevinçli bir kimse ile kederli bir kimseyi eşit kabiliyette far zedersek birincisinin verim gücü ikincisinden kat kat üstündür. Neşe ruhun güç kaynağıdır. Tasaları, sürtüşmeleri, hoş olmayan hadiseleri yumuşatan bir merhemdir. Neşeli mizaçlı insanın vücut makinası karamsar i
Gülümsediğiniz zaman o da size gülümser, kaşlarınızı çattığınız zaman o da size kaşlarını çatar. Şarkı söylerseniz şen ortamlara çağrılırsınız. Düşünürsen iz düşünenlerin arasına kabul edilirsiniz. Dünyayı severseniz etraftnızda sizi seven insanlar bulacaksınız ve tabiat bütün hazinelerini önünüze serecektir. Tasayı aramak, karşılamak, büyütmek ve geliştirmek sanatını iş edinen insanların sayısı şaşılacak kadar çoktur. Bunlar bu işte daima başarılı olurlar, zira üzüntü arayan kimse onu mutlaka bulur. Zihnini üzüntüye açık bırakması yeterlidir. Anlatılanlara göre, Batı Amerika' da büyük ormanlar tarla haline getirilirken bellerinde tabanca ve bıçak taşıyan muhacir işçiler arkadaşlarıyla sık sık kavgaya tutuşurlarmış. Silahsız göçmenler ise pek nadir çatışırlarmış. Silahlı adamın silaha davranmasına sebep olan bir hadiseri silahsız adam sözle kolayca halledermiş, çünkü silahsız göçmenler çalışırlarken silahlarına değil hoşgörülerine ve şen mizaçlarına güvenerek ç
Davranışa ilişkin beklentilerin bir yoldan o davranışa uyacak kişilere iletilmesi gerekir. Davranışın yasaklanması veya onaylanmasına ilişkin bilgiler bireye, tüm sosyalizasyon mekanizmaları kanalıyla -yazılı ve sözlü dil, simgeler, örnekler-iletilebilir. Grup veya liderin önemli normlarını üyelerine iletememesi durumunda uyum ve kontrolün sağlanması da olanaksızlaşacaktır.
Kasıtlı ve bilinçli bir sosyal kontrol sisteminde en yaygın iletişim formu emirdir. Emir "yap" ve "yapma" ile ifade edilir. Emir ya yeni bir yasadır, ya da eski bir yasanın gözden geçirilmişidir. Emir düzen veya otoriteyi temsil eden kişilerin kararıdır. Pek çok örnekte özellikle birincil kişilerde ve gruplarda emir, gerekçe ve açıklamalarla birlikte verilir. Sosyal uyumu sağlamada en ince planlanmış formlardan biri de reklamdır. Reklamcı, kişilerden ne yapmalarını istediğini kesin bir biçimde açıklamalıdır.
Reklamcı ürününe karşı olumlu bir tutum oluşturmaya ça
Kaygı Hali;Kaygı halinde temel mantık, "kendimizi nasıl etiketlemişsek öyle kalmalıyız" anlayışı üzerinde kurulmuştur. Buna göre, başarılı ise başarılı; başarısız ise başarısız olarak kalmalıyız. Bunun tersi bir düşünceyi taşımanın imkanı yoktur. Kişiliğimize mutlak bir değer verme gibi yanılgılı bir inanca sahipsek, kaygı dili, bu değeri kazansak da kaybetsek de bizi boyunduruğu altına almış demektir.
Kaygı halindeyseniz "Başarılı bir insan olmaya" çalışır ya da "Başarısız bir insan olduğunuzu" kabullenirsiniz. Bu tür durumların sizde oluşturduğu ruh halleri, kişiliğinizi zedeleyici bir özelliktedir. Öfke, karamsarlık, kötümserlik, başkalarını ya da kendini suçlama, sahip olduğunuz yetenekleri kullanamama gibi kötü sonuçlar kaçınılmazdır bu durumda.
Örneğin, "Başarılı" olduğunu kabul eden, bunun dışındaki değerlendirmelere kesinlikle karşı çıkan bir kişide hata yapma korkusu olacağı için, o kişi başka eylemlere girişemez. Çünkü, "